Saadet Genel Başkanı'na göre demokrasi yok
12 Mart 2010 16:22 tsi
Saadet partisi Genel başkanı Prof. Dr. Numan Kurtulmuş, Türkiye’deki demokratikleşme ve insan hakları önündeki en büyük engelin bürokratik oligarşi olduğunu söyledi.
Saadet partisi Genel başkanı Prof. Dr. Numan Kurtulmuş, Türkiye’deki demokratikleşme ve insan hakları önündeki en büyük engelin bürokratik oligarşi olduğunu söyledi. Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı tarafından düzenlenen 15. Abant Platformu’na katılarak konuşma yapan Kurtulmuş, demokratikleşme konusunda görüşlerini dile getirdi. Türkiye’deki sistemi “vesayet sistemi” olarak tanımlayan Kurtulmuş, “Askeri vesayet yargı sistemine de gelmiş durumdadır. Askeri ve sivil olmak üzere ikili bir vesayet söz konusudur. Hakimler ve Savcılar üst kurulu (HSYK) bir başka meseledir.” Dedi.
27 MAYIS DARBESİ’YLE MİLLET DIŞLANDI
27 Mayıs askeri darbesiyle bürokratik oligarşinin milleti dışladığını belirten Numan Kurtulmuş, “Türkiye 1960 ihtilalinden bu yana, bize göre üç halkayla gelen bir bürokratik oligarşi sistemini inşa etmiştir. 1960’ta hukuk sistemi ve askeri kararlar, hukukun ve millet denetiminin dışına çıkarılmıştır. 12 Eylül darbesiyle birlikte, çalışma hayatındaki bir takım mevzuat değişmesi dolayısıyla, özellikle Yüksek Öğretim Kurulu kararlarıyla eğitim sistemindeki kararlar millet egemenliğinin dışına çıkarılmıştır. 2000 yılından sonra da, özelikle 17. IMF Protokolü, Fisher- Dreviş programıyla başlayan süreçle gelen yaklaşık 40 tane üst kurul vasıtasıyla, ekonomik kararlar millet denetiminin dışına çıkmıştır.” Diye konuştu.
BU NASIL MİLLET EGEMENLİĞİ?
Milletin hukukta, askeri kararlarda, yüksek öğrenimde irade dışı bırakıldığının altını çizen Saddet genel Başkanı Prof. Dr. Numan Kurtulmuş, “Yani hukuk sistemine karışmayan, askeri kararlarını vermeyen, ülkenin ekonomik karalarına karışmayan, yüksek öğrenimle ilgili herhangi bir denetim yetkisi olmayan, ekonomik kararlarla ilgili bir denetim yetkisi olmayan bir millet egemenliği nasıl bir egemenliktir.” Diye sordu. Türkiye’deki sistemi “Vesayetçi” ifadesiyle tanımlayan Kurtulmuş, “Vesayetçi sistem bütün alanlarda dal budak sararak Türkiye’de kağıt üzerinde bir millet egemenliğini ortaya konmuştur.”dedi.
KURUMLAR MİLLETİN EMRİNE VERİLMELİ
1921 Parlamentosunun milletin iradesiyle oluştuğunu hatırlatan Kurtulmuş, om parlamentodaki önemli isimlerden Hüseyin Avni Ulaş’ın, “Demokrasiye istinad etmeyen bir cumhuriyet iğfalkardır” sözüne atıf yaptı. Kurtulmuş, “çok sert bir ifade belki ama sanki bugünü ifade ediyor. Sorunun kaynağı vesayetçi sistemdir. Vesayetçi oligarşidir. Bürokratik oligarşidir.” Diye konuştu. Kurum ve kuruluşlardaki şahısların değiştirilmesinden çok, sistemin demokratikleştirilmesi gerektiğine vurgu yapan Kurtulmuş, “Eğer kurum ve kuruluşların içindeki Ahmet’in yerime Mehmed’i koyarak, sistemi demokratikleştiririz sanıyorsak, en büyük hatayı burada yapmış oluruz. Mesele ne HSYK’da Ahmed’in yerine Mehmed’in oturması, ne de YÖK’de bizim Mehmed’in oturmasıdır. Mesele; bütün kurum ve kuruluşların, Ahmetlerden Mehmetlerden uzak bir şekilde, millet egemenliğine açılması milletin egemenliği ve denetimine bırakılmasıdır.” İfadelerini kullandı.
ÇIKIŞ YOLU KÖKLÜ DEĞİŞİKLİK
Saadet Partisi genel Başkanı Prof. Dr. Numan Kurtulmuş, tüm bu olumsuzluklardan çıkış yolunu da gösterdi. Kurtulmuş, “Buradan çıkış yolu yeni, çağdaş ve çoğulcu bir anayasadır.” Dedi. Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde yaşanan 367 garabetinin ardından 22 Temmuz 2007 seçimlerinde, milletin AKP’ye Anayasa değişikliği için büyük destek verdiğini ifade eden Kurtulmuş, “Bu millet AKP’nin oylarını yüzde 26’dan yüzde 47’ye çıkarırken bir şey söyledi. Al bu oyu git bir daha 367’ye takılma, git anayasayı değiştir dedi. Dolayısıyla yapılaması gereken, anayasada rötuş değildir. Köklü, yeni çağdaş, katılımcı bir anayasadır” şeklinde konuştu. Numan Kurtulmuş, yeni anayasa için atmosferin elverişli olduğunu, gerginleştirici muhalefet odaklarıyla, bir takım statükocu odakların karşı çıkışlarına rağmen, milletin büyük bir çoğunluğunun bu tarz çağdaş bir anayasadan yana olduğunu söyledi. Konuşmasında, “yeni anayasayı kim ve nasıl yapılacak?” sorusunda cevap veren Kurtulmuş, “Bu Tanzimat’tan beri cevabı aranan bir soru.. Kim yapacak? Şunu belirtelim; bu sürecin sadece ve sadece hakimi millet olacak. Açın milletin önünü anayasasını yapsın. Sadece oy verme süreçlerinde değil, anaysa süreçlerinde de ciddi olarak milleti işin içine koyalım. “ dedi.
ANAYASA MECLİSİ ÖNERİSİ
Anayasa’nın metinlerinden ziyade, anayasanın ruhunun esas alınması gerektiğini dile getiren Kurtulmuş, esas reforma edilmesi gerekenin, anayasanın özde ve sözde ayrımını ortadan kaldırmak olduğunun kaydetti. “411 oyla kabul edilen değişiklikte yaşanan kaosu aşmanın bir tek yolu vardır.” Diyen Numan Kurtulmuş, sözlerini şöyle sürdürdü; “O da; bir anayasa meclisi, doğrudan halk tarafından dar bölge tek milletvekili ve çift turlu olarak birebir halkın seçmiş olduğu anayasa meclisinin oluşması .. Bununla ilgili biz 6 maddelik yasa teklifi de hazırladık. Bunun yapılabilmesi için 250 bin seçmenin oluşturduğu her seçim bölgesinden bir tane insan gelecek. Bu kişilerin belli vasıfları olacak..Kurucu meclis bilerek kullanmıyorum, bazıları kurucu meclis deyince, bunu sadece namluların ucunda olur zannediyor. Dolayısıyla anayasa yapıcı meclis diyoruz. Bu anayasa meclisi bir yıl süreyle çalışacak. Hazırlamış olduğu anayasa taslağını mevcut TBMM’ye vererek derhal referanduma gönderecek. Dolayısıyla milletin oylarıyla seçilmiş bir anayasa olacak.”
MİLLET HESABINI SORAR
“İstemezük”çü cephenin her zaman var olacağını belirten Numan Kurtulmuş, bunlara karış milleti hakem yapmanın sorunu gidereceğini kaydetti. Önünde sonunda bir referandumun gündeme geleceğini ifade eden Saadet Genel Başkanı, referanduma anayasanın 175. Maddesini götürerek başlanmasını önerdi. Bu maddeyle anayasanın nasıl yapılacağını, anayasa yapıcı meclisin nasıl kurulacağını anlatın diyen Numan Kurtulmuş, “7. Maddeyi de belki buna referans yaparak referandum yapıldığı taktirde halk buna onay verecektir.” Dedi. AKP’nin birkaç tane temel konuda rötuş yaparak köklü değişiklikten kaçması halinde yüzde 47 oy veren millete haksızlık yapacağını vurgulayan Kurtulmuş, “Millet sandıkta da bunun hesabını ister.”diye konuştu.
Bu haber 3,476 defa okundu.
Yorumlar
+ Yorum Ekle