Devlet içindeki “Derin hesaplaşmaların” ilk örneği: Ali Şükrü Bey cinayeti
Devlet içindeki “derin” oluşum “Ergenekon çetesi” ile ilgili soruşturma devam ederken, devlet içindeki hesaplaşmaların tartışıldığı bugün, cumhuriyet tarihinin ilk siyasi cinayetin 85. yıldönümü. Birinci Meclis’te, Mustafa Kemal’in liderliğindeki 1. Grup’a muhalefet eden 2. Grup’un liderliğini yapan Trabzon mebusu Ali Şükrü Bey, 27 Mart 1923’te birden ortadan kaybolur. 3 gün sonra Mustafa Kemal’in koruması Topal Osman tarafından öldürüldüğü anlaşılan Ai Şükrü Bey, Mustafa Kemal’e özellikle Hilafet’in kaldırılması, Lozan Antlaşması ve içkinin yasaklanması gibi konularda muhalefet yapmasıyla tanınıyordu.
Mustafa Kemal'in korumalarından, Ali Şükrü Bey'in katili Topal Osman
*********************************************************
O dönemde TBMM zabıt katibi olan Mahir İz, “Yılların İzi” adlı anı kitabında hem Ali Şükrü Bey’in yıpratıcı muhalefetinden hem de artık hizmetine lüzum kalmayan Topal Osman çetesinden kurtulmak için bir taşla iki kuş vurulduğunu söyler. Mustafa Kemal’e ömrü boyunca sadık kalmış olan Falih Rıfkı da “Çankaya” kitabında, “Topal Osman da en sonunda nizamlı ordunun kıta Kumanlarından İsmail Hakkı Tekçe tarafından ve Mustafa Kemal’in emriyle Çankaya sırtlarında vurulmuştur” der.
Ergenekon çetesi soruşturması ile yeniden gündeme oturan “derin yapılanmalar” ve devlet içindeki hesaplaşmalar, Cumhuriyetin daha ilk yıllarında kendini göstermişti. İttihat-Terakki’den bu yana mevcut olan hesaplaşmaların Ankara merkezli ilk vukuatı olarak Ali Şükrü Bey cinayeti gösterilir.
ALİ ŞÜKRÜ BEY KİMDİR?
1884-1923 yılları arasında yaşayan siyaset adamı Ali Şükrü Bey, 1904'te Heybeliada'daki Bahriye Mektebi'ni bitirerek bahriye erkanıharp subayı olarak göreve başladı. 1909'da kurulan Osmani Muavenet-i Milliye Cemiyeti'nin ikinci başkanı oldu ve Donanma dergisini çıkardı. İttihat ve Terakki'ye karşıydı. 1920'de son Osmanlı Meclis-i Mebusanı'nda Trabzon mebusu olarak siyasal yaşama atıldı, Meclis'in geçici olarak da olsa kapatılmasına karşı çıktı.
BİRİNCİ MECLİS’TEKİ İKİ GRUP
Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin açıldığı gün, meclise Trabzon milletvekili olarak katılan Ali Şükrü Bey, Mustafa Kemal’e sert muhalafeti ile tanındı. Birinci Mecliste Mustafa Kemal ve arkadaşlarının oluşturduğu 1. Grup ile Mustafa Kemal’e çeşitli nedenlerle muhalefet edenlerden oluşan 2. Grup sürekli çatışma içindeydi. 2. Grubun liderlerinden biri de Ali Şükrü Bey’di. Dini konulardaki hassasiyetleri ile dikkati çeken Ali Şükrü Bey, Mustafa Kemal’in Hakimiyeti Milliye gazetesine karşılık Tan gazetesini çıkardı. Bununla yetinmedi ve Hilafet yanlısı broşür bastırdı. Lozan görüşmeleri sırasında İsmet İnönü’nün hariciyeci olmamasını eleştirdi ve bu dönemde meclis çalışmalarını engelleyerek Mustafa Kemal’i çok kızdırdı. Mustafa Kemal’le birbirlerinin üzerine yürüdükleri bile oldu.
Meclis’te Hilafet’in kaldırılması, Lozan Antlaşması ve içkinin yasaklanması gibi konularda M.Kemal’le Ali Şükrü Bey arasında büyük tartışmalar yaşanmıştı.
EN SERT MUHALİF ORTADAN KAYBOLUR (!)
Meclis’te Mustafa Kemal’e en sert muhalefeti ortaya koyan Ali Şükrü Bey, 27 Mart 1923 günü ortalardan “kaybolur”. Kayboluşunun üçüncü günü bir çobanın ihbarıyla boğulduğu anlaşılır. Cesedi Ankara civarındaki Mühye köyü civarında bulunur.
KATİL TOPAL OSMAN DA ÖLDÜRÜLÜNCE...
Cinayeti araştırmak üzere bir komisyon kurulur. Komisyon çalışmalarında bazı somut delillere dikkat çekilir. Örneğin, Ali Şükrü Bey’in sıkılmış yumruğunun arasında bulunan hasır parçasının Topal Osman’ın evindeki sandalyeden kopmuş olduğu tesbit edilir. Bu ve benzeri deliller üzerine Topal Osman’ın suçlu olduğuna karar verilir. Ortaya çıkan tablo; Topal Osman, Ali Şükrü Bey’in Mustafa Kemal’i sürekli üzmesine tahammül edememiş, Mustafa Kemal tarafından kendisine bağışlanan Papazın Bağı denen yerdeki evine davet ederek öldürmüştür.
BU KADAR BASİT Mİ?
Topal Osman’ın kendisine durumdan vazife çıkararak böylesine etkili bir cinayet işlemesi kimseyi inandırmadı elbette. Resmi olarak durum böyle ifade edilse de olayı yakından takip eden birçok siyaset ve tarih adamı, cinayetin Mustafa Kemal tarafından azmettirildiği görüşünde birleşiyor.
MUSTAFA KEMAL NEDEN ÇANKAYA’DAN AYRILDI?
Olayın ortaya çıkması üzerine Topal Osman’ın nasıl teslim alınması gerektiğine dair harekat planı bizzat Mustafa Kemal tarafından hazırlanır. Koruması olan Topal Osman’ın neler yapabileceğini (ve elbette neden yapabileceğini) bilen Mustafa Kemal, eşi Latife Hanımla birlikte Çankaya Köşkü’nden ayrılıp, İstasyon civarındaki eve çekilir. Alınan tedbir yerindedir (!), çünkü Topal Osman teslim olmayı kabul etmediği gibi Çankaya Köşkü’ne gidip öfke ile her yeri kırıp döker. Fakat 1 Nisan’ı (1923) 2 Nisan'a bağlayan gece sabaha kadar süren çatışmada yaralı olarak ele geçirilecek, hastaneye götürülürken yolda ölecektir. Nedense başı kesilerek alelacele gömülmüştür. Ancak Meclis daha önce Ali Şükrü Bey’in katillerinin yakalanarak Ulus Meydanı’nda idam edilmesi kararını oybirliği ile aldığı için, başsız ceset mezardan çıkarılır, Ulus Meydanı’nda ayağından darağacına asılır.
ŞÜPHELER MUSTAFA KEMAL ÜZERİNDE YOĞUNLAŞIR
Mustafa Kemal’in neden İstasyon’daki eve geçtiği, Topal Osman’ın neden Çankaya Köşkü’nü talan ettiği, yaralı halde yakalandığı halde neden kafasının hemen kesilip gömüldüğü gibi konular şüphe çeker. Ve o dönemde devletin lideri olarak her konuda konuşan Mustafa Kemal, nedense bu konuda susmayı tercih eder.
Cinayetin basit bir olay olmadığını düşünenlerin sayısı çok fazladır. Olayın bir siyasi suikast olduğunu düşünenlerden, o dönemde TBMM zabıt katibi olan Mahir İz, “Yılların İzi” adlı anı kitabında hem Ali Şükrü Bey’in yıpratıcı muhalefetinden hem de artık hizmetine lüzum kalmayan Topal Osman çetesinden kurtulmak için bir taşla iki kuş vurulduğunu söyler. Mustafa Kemal’e ömrü boyunca sadık kalmış olan Falih Rıfkı da “Çankaya” kitabında, “Topal Osman da en sonunda nizamlı ordunun kıta Kumanlarından İsmail Hakkı Tekçe tarafından ve Mustafa Kemal’in emriyle Çankaya sırtlarında vurulmuştur” der.
www.belgehaber.com - ÖZEL
Değerli okuyucumuz,
Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
· Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
· Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
· Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
· Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
· Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
· Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
· Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
· Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.
Yorumlar
+ Yorum Ekle