En Sıcak Konular
Taraf
Ahmet Altan
0 0 0000
Generaller Kemalist değil
Doğrusu ya, başlıktaki cümleyi ben yazamazdım.
Kemalizm’in öncelikle “orduyu siyasetin içinde tutmayı” öngören bir “inanç biçimi” olduğunu düşünürseniz, Türkiye’nin “Kemalist” olmayan generaller yetiştirecek bir düzeye ulaşmasının epeyce zaman alacağını görürsünüz.
Onun için, “Generaller Kemalist değil” yargısı öyle kolayından benimsenecek bir yargı değil bana göre.
Ben bu cümleyi, geçenlerde 32. Gün programında duydum.
Eski bir deniz subayı olan bir “stratejist” söylüyordu.
“Yükselmek” isteyen generaller Kemalizm’den uzaklaşıyormuş.
Ama ordunun “gövdesi” Kemalistmiş.
Ordunun “gövdesi” de teğmenle albay arasındaki subaylardan oluşuyormuş.
Ve, ordu bu defa darbe yaparsa “yirmi beş yıl” iktidardan gitmezmiş.
“Eyvah,” diye düşündüm, “birkaç albayı yakacaklar.”
Belli ki generallerin darbe yapmasından umudu kesenler kendilerine yeni “cuntalar” arıyorlar.
Sanıyorlar ki NATO üyesi olan, Rusya’nın güney komşusu bir ülkede “askerler” canları istediğinde dünya konjonktürüne hiç aldırmadan darbe yapabilirler.
Bu, askerlerin isteğine ya da onların ne kadar Kemalist olduğuna bağlıdır.
Biz ciddi bir biçimde dünyanın bizim etrafımızda döndüğüne inanıyoruz.
Dünyanın koşulları ne olursa olsun, neler değişirse değişsin biz değişmeyiz, hep aynı kalırız.
Hep aynı kalamayız.
Kalmamıza izin de vermezler.
Türkiye dünyayla arasındaki “senkronu” öyle kolayca bozamaz.
Bunu, hele silahla yapmayı deneyen bu sefer çok ağır bir bedel öder.
Dünya, Filipinler’de bile buna izin vermiyor.
Eski alışkanlıklarını sürdürmek isteyen “albaylar” daha dün Filipinler’de 30 yıl hapse mahkûm oldu.
Bizde de denemeye kalkanlar bu sefer paçalarını pek kurtaramazlar.
Üstelik, Askerî Yargıtay’ın yeni bir kararı “emekli askerlerin” sivil mahkemelerde yargılanması gerektiğini vurguladı.
Bu karara göre, Ayışığı ve Sarıkız gibi darbe girişimlerinde bulunan ve bu darbe hazırlıklarının varlığı belgelerle kanıtlanan eski generaller sivil mahkemelerde yargılanacak.
Ayrıca, Askerî Ceza Yasası’nda bulunmayan “suçların” da sivil mahkemelerde yargılanacağı bu kararla kabul görmüş oldu.
Askerî Ceza Yasası’nda “darbe” diye suç bulunmadığına göre darbeciler bundan sonra “sivilde” yargılanacak.
Sivil mahkemelerde 39 yıla mahkûm olan “iyi çocukların” askerî mahkemelerde tahliye edilmesine bakarak “darbeciliğin” de o mahkemelerde anlayışla karşılanacağını sananlara kötü bir haber bu.
Bütün karmaşaya, belalı gelişmelere rağmen Türkiye değişiyor.
Değişecek de…
Başbakan dün “seri adımlarla” demokratikleşme hamlelerine girişeceklerini açıkladı.
301. Madde, nispeten daha düzgün bir hale getiriliyor.
AKP, canı istese de istemese de “demokratikleşmeden” başka bir yol olmadığını anlamış gibi gözüküyor.
Tabii AKP yöneticilerinin öyle “ha” deyince demokrat oluvereceklerini beklemek epeyce hayalci bir beklenti olur ama ne yapsınlar ki mecburlar.
Eğer “demokratlaşmazlarsa” bu sistem onları boğacak.
Hükümetin demokratlaşması ise “Kemalist albaylardan” bir hareket bekleyenleri de hayal kırıklığına uğratacak.
Çünkü Türkiye, Avrupa Birliği’ne yaklaştıkça hem askerî hem hukuki “darbe” tümüyle çıkacak hayatımızdan.
Demokratikleşme, “şeriat gelecek” diye samimiyetle korkanları da rahatlatacak.
Avrupa’yla özgürlükleri ve refahı paylaşacak bir düzeye geldikçe her türlü “baskının” hayatımızdan çıkacağını görecekler.
Darbe de, şeriat da “yalnız kalmış” toplumların başına gelebilecek dertler, Avrupa Birliği gibi bir “bütünün” parçası olanlar için böyle tehlikeler yok.
Birliğin bütün üyeleri birbirini denetlediği için “demokrasiden” ayrılmak hiç kimse için mümkün değil.
Zaten darbeciler bunu bildiklerinden Avrupa’nın yolunu kesip “Şeriat geliyor” propagandası yapmaya uğraşıyorlar.
Avrupa’yla bütünleşmeyi engellemek ve demokrasi dışı bir yola sapabilmemizi sağlamak için de “bombaları”, üniversitelerde çatışmaları, provokatörleri piyasaya sürmeye çalışıyorlar.
Demokratikleşme adımları hızlandıkça bu bombalar da ortadan kaybolacak.
Çatışmalar da bitecek.
Darbecilerin umutları kalmayacak çünkü.
Dünya, Türkiye’yi bırakmayacak.
Demokratikleşeceğiz.
Ve, bazıları “askerler Kemalist olmadığı” için darbe olmuyor sanacak.
Bu yazı 1,285 defa okundu.
Diğer köşe yazıları
Tüm Yazılar
-
19 Ağustos 2009
Mafya, TÜSİAD, Türkiye...
-
3 Ekim 2008
Korkmalı mıyız?
-
16 Ağustos 2008
Yavaşlık
-
14 Ağustos 2008
Ne oldu şimdi?
-
12 Ağustos 2008
Ayıklamak
-
30 Temmuz 2008
Dışarıda kim kaldı?
-
18 Temmuz 2008
Yalanlar, gerçekler, sorular...
-
16 Temmuz 2008
Çete
-
14 Temmuz 2008
Emine
-
12 Temmuz 2008
Dindarlar ve demokrasi...
-
5 Temmuz 2008
Darbe ve medya
-
28 Haziran 2008
Solculuk ve dindarlık, zavallılık mıdır?
-
27 Haziran 2008
Bir darbe yandaşı
-
26 Haziran 2008
Travma
-
21 Haziran 2008
'Düşman değiliz be paşalar'
-
13 Haziran 2008
Yeni sorun ihtiyacı...
-
12 Haziran 2008
Anlamak için...
-
2 Haziran 2008
Altınların parlaklığı...
-
1 Haziran 2008
Fırsatçılık ve pusu
-
28 Mayıs 2008
Her Türk asker doğar
Yazarlar
-
Mühürdar
-
Behiç Karahisarlı
-
Fahri Güven
-
Murat Bardakçı
-
Avni Özgürel
-
Mehmet Şevket Eygi
-
Muharrem Coşkun
Yorumlar
+ Yorum Ekle