En Sıcak Konular

Mehmet Altan
Star

Mehmet Altan
0 0 0000

Kürt sorununu nasıl çözersiniz?



Osmanlı toprak düzeni, Saray ile küçük özgür köylü ilişkisine dayanır. Bir çift öküzün sürebileceği kadar bir toprağın kullanım hakkı özgür köylüdedir... Elde ettiği kazancı da şu veya bu şekilde Saray’a verir.

B
u yapı Osmanlı’yı, büyük toprak sahibi senyörlerin oluşturduğu feodalizmden ayırır.

Feodal yapıda sermaye birikimi varken...

Osmanlı sermaye birikimine izin vermez, sermayenin Saray dışında kimi ellerde toplanmasını da rejime tehdit sayar.

* * *

Osmanlı rejimi, Bizans’tan devraldığı bu yapıdan bir kez taviz vermiştir, o da Güneydoğu’da Kürt derebeylerine...

Kürt derebeyleri Osmanlı’ya kısmi bir özerklik anlayışı içinde büyük topraklarıyla dáhil olmuştur.

Osmanlı çağın değişimlerine uyum sağlayamayınca parçalanmış, ardından Osmanlı paşalarının önderliğinde tüm Müslümanları ‘Türk’ sayan bir ‘devlet-ulus’ anlayışı devreye girmiştir.

Klasik çizgi esas alındığında devletleri uluslar yaratır... Bizde devlet, ulus oluşturmaya girişmiştir.

Batı ‘ulus-devlet’ iken, bizimki ‘devlet-ulus’tur...

* * *

Devletin farklı ırklardan gelen Müslüman ahaliye ‘Türk’ kimliği biçme girişimi kör topal yürüdü...

Galiba yürümediği yer de Kürt bölgesi oldu.

Cumhuriyet, bölgeye Türkçe bile öğretemedi.

Başarılı bir entegrasyon da yaşanmadığı için koca bir bölge ve hatırı sayılır bir nüfus ‘Kürt sorununu’ yarattı.

* * *

Bizim topraklarda devlet, Kuyucu Murat Paşa’nın genlerini taşır.

Sorun var ise sopa atmak gerektiğine inanır.

Geçen yüzyılda başlayan Kürt isyanları sürüp gidiyor.

1984 sonrasını ise hep birlikte yaşadık.

Geriye kan, gözyaşı ve zulüm kaldı.

Sınır ötesi operasyonlar ise sürüyor...

Yirmi beşinci operasyon da kaotik bir tartışma eşliğinde son buldu.

* * *
Ben bölgeye 1989 yılında ilk kez rahmetli Erdal İnönü ile gittiğimde...

Sorun yereldi...

Sonra ulusallaştı...

Sonra uluslararasılaştı.

Peki, ne yapmalı?

Önceki gece DTP yöneticileriyle konuşurken, Birinci Cumhuriyet’in ‘asker-sivil’ mutabakatının yenilenmesini istediklerini sezinledim.

Onlar bunu anayasaya eklenecek dört beş madde olarak görüyorlardı ama bence daha temel bir anlayış devrimine ihtiyaç var.

* * *

Cumhuriyet’in mutabakatını yenilemek gerekiyor.

Ama nasıl?

Türküyle Kürdüyle bütün siyasetçilerin aklı fikri ‘yönetmekte’...

Ben ise devlet-birey ilişkilerinin demokratikleştirilmesine odaklıyım.

Diyarbakır’ın sayıları gün geçtikçe artan mendil satan çocuklarını ne yapacaksınız?

Töre nedeniyle yaşama hakkını elinden aldığınız kadınlara nasıl yaklaşacaksınız?

Anayasa değişimini tartışırken bunları da tartışmalıyız herhalde.

Yeniçağın sloganı şu:

‘Kimin yönettiği değil, nasıl yönettiği önemli.’

Olaya böyle baksak ve ‘yönetileni’ önemsesek zaten Kürt sorunu da biter...

‘İnsan’ yücelir çünkü...


Bu yazı 1,118 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 3 Ekim 2008 Oku bakayım...
    • 16 Ağustos 2008 Beş yıl önce neredeydiniz?
    • 14 Ağustos 2008 Ahmedinejad’la...
    • 12 Ağustos 2008 Saakaşvili Tolstoy okudu mu?
    • 31 Temmuz 2008 ‘Kapatma ama hırpala..’
    • 14 Temmuz 2008 MİT’in Ergenekon listesi...
    • 12 Temmuz 2008 İran savaşı yaklaşıyor mu?
    • 10 Temmuz 2008 Ölümün askerleri
    • 8 Temmuz 2008 Öksüz Çocuk Eldiveni...
    • 5 Temmuz 2008 Dağbaşı
    • 28 Haziran 2008 Bir Türk neye bedel?
    • 26 Haziran 2008 Türkiye-Almanya
    • 21 Haziran 2008 ‘Kamuoyunu TSK çizgisine getirmek’...
    • 13 Haziran 2008 Gerçekten cevap bu mu?
    • 11 Haziran 2008 Askeri sopa ile özen...
    • 2 Haziran 2008 Elitist mi, kitlesel mi?
    • 1 Haziran 2008 Sizi muhatabınız belirler...
    • 28 Mayıs 2008 Sivas’ın doğusu...
    • 25 Mayıs 2008 Danıştay ne karar verecek?
    • 24 Mayıs 2008 Birinci Cumhuriyet’in sonu mu?

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    6,704 µs