En Sıcak Konular
Star
Mehmet Altan
0 0 0000
Gündem nanoteknoloji olsaydı...
Geçenlerde... Geçenlerde dediğim, birkaç hafta evvel, Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu (TÜBİTAK), Avrupalı araştırmacılara Türkiye’nin nanoteknoloji potansiyelini tanıttı.
Nerede?Kamu-özel sektör ortaklığındaki TURBO’nın Brüksel ofisinde.
Tanıtımda AB Komisyonu Nanoteknojiler Dairesi Başkanı Renzo Tomellini de
vardı.
AB teknolojide ABD’ye oranla nal topluyor ama yetişme gayretinden de geri kalmıyor.
Tanıtımın açılış konuşması yapan Renzo Tomellini...
Toplam 50.5 milyar Euro’luk 7’nci Çerçeve Programı’nda...
Nanobilimler, nanoteknoloji ve farklı üretim tekniklerine 3.5 milyar Euro ayrıldığını hatırlattı.
***
7. Çerçeve Programı, AB’nin araştırma gücünü artırmayı hedefliyor... Türkiye de çerçeve programına katılıyor ama proje üretemediği için programa verdiği parasal destek, aldığı proje yardımının hep üstünde kalıyor.
Bilgi çağından...
Araştırma ve geliştirme gayretinden...
Nanoteknolojiden epeyce uzak olduğumuzun bir kanıtı bu aslında.
***
Nanoteknojiler Daire Başkanı Tomellini, 2014 yılına kadar yürürlükte kalacak 7’nci Çerçeve Programıyla, bilgi ekonomisine dönüşüme yönelik projeleri destekleyeceklerini belirtti.
Bilgi ekonomisine dönüşmek...
Nasıl?
Tomellini, ‘Harika fikirleriniz olabilir. Fakat zayıf yönetimle hiçbir işe yaramaz. Başarılı bir projede her araştırmanın, sonucun olumsuz çıkması durumunda izlenecek alternatifleri hazırlanmalıdır.
Bizden destek alabilmeniz için yapacağınız araştırmayla ilgili mantıksal çerçevenin iyi hazırlanması gereklidir’ demekte.
Ayrıca...
‘Miniskül robot’ olarak tanımlanabilecek nanoteknoloji alanında ABD’li araştırmacılarla işbirliği yapılmasını önermekte... Çünkü bu konunun yeryüzündeki şampiyonu ABD.
***
Brüksel’deki toplantıyla...
Türkiye’nin araştırma ve teknoloji geliştirme kapasitesinin daha iyi tanıtılarak Avrupa üniversiteleri ve şirketleriyle işbirliği olanaklarının artırılması hedefleniyor.
Neden?
Çünkü geleceğin teknolojisi nanoteknoloji.
Neden nanoteknoloji?
Çünkü kozmetik, tıp, enerji ve savunma sanayi başta olmak üzere bütün alanlarda kullanılan malzemelerin yapımına yeni bir boyut getiren nanoteknoloji, bilim dünyasında çığır açıyor.
Bu teknolojiyle yapılan cep telefonları, güzellik kremleri, kıyafetler, kameralar ve gözlükler, teknolojinin sonsuzluğunu gözler önüne seriyor.
AB’nin de 3.5 milyar Euro’luk bütçesi ile en büyük 4’üncü alan olarak kaynak ayırdığı nanoteknoloji, mikroteknolojiden sonraki en önemli teknolojik gelişme olarak değerlendiriliyor.
***
Bizdeki çabalara gelince...
Nanoteknoloji alanında Türkiye ile dünya arasında köprü kuracak olan ‘Nanoteknoloji Enstitüsü’ Ankara’da açılacak.
DPT’nin de katkıda bulunduğu enstitünün inşaatında 25 milyon YTL harcandı. Merkez, 8 bin 500 metrekarelik kapalı alanda toplam 62 laboratuardan oluşuyor... Enstitünün malzeme bilimi ve nanoteknoloji araştırmaları için özel olarak tasarlanan ‘akıllı binası’ 7 katlı.
Sonra...
Çalışmalarına yakında Bilkent Üniversitesi’nde başlayacak olan Malzeme Bilimi ve Nanoteknoloji Enstitüsü’nde, aralarında savunma, tekstil, otomotiv, inşaat, tıp ve biyoteknolojinin de bulunduğu hemen hemen her alanda hassas ürünler geliştirecek.
***
Nanoteknoloji nereden çıktı demeyin.
Nanoteknoloji dünyanın en önemli gündemi.
Çocuklarımızın geleceği demek.
Sadece Çankaya ile uğraşmak çocuklara bir gelecek yaratmaya yetmiyor çünkü.
Bu yazı 953 defa okundu.
Diğer köşe yazıları
Tüm Yazılar
-
3 Ekim 2008
Oku bakayım...
-
16 Ağustos 2008
Beş yıl önce neredeydiniz?
-
14 Ağustos 2008
Ahmedinejad’la...
-
12 Ağustos 2008
Saakaşvili Tolstoy okudu mu?
-
31 Temmuz 2008
‘Kapatma ama hırpala..’
-
14 Temmuz 2008
MİT’in Ergenekon listesi...
-
12 Temmuz 2008
İran savaşı yaklaşıyor mu?
-
10 Temmuz 2008
Ölümün askerleri
-
8 Temmuz 2008
Öksüz Çocuk Eldiveni...
-
5 Temmuz 2008
Dağbaşı
-
28 Haziran 2008
Bir Türk neye bedel?
-
26 Haziran 2008
Türkiye-Almanya
-
21 Haziran 2008
‘Kamuoyunu TSK çizgisine getirmek’...
-
13 Haziran 2008
Gerçekten cevap bu mu?
-
11 Haziran 2008
Askeri sopa ile özen...
-
2 Haziran 2008
Elitist mi, kitlesel mi?
-
1 Haziran 2008
Sizi muhatabınız belirler...
-
28 Mayıs 2008
Sivas’ın doğusu...
-
25 Mayıs 2008
Danıştay ne karar verecek?
-
24 Mayıs 2008
Birinci Cumhuriyet’in sonu mu?
Yazarlar
-
Mühürdar
-
Behiç Karahisarlı
-
Fahri Güven
-
Murat Bardakçı
-
Avni Özgürel
-
Mehmet Şevket Eygi
-
Muharrem Coşkun
Yorumlar
+ Yorum Ekle