En Sıcak Konular
Star
Mehmet Altan
0 0 0000
Mutabakat belgesi...
Türk insanının özgürleşip zenginleşmesini. Türkiye’nin dünyalaşmasını. İnsanlarımızın dünya vatandaşı düzeyine çıkmasını. Sağlayacak ‘program’. Önceki gün AB tarafından onaylanıp gereği için Türk tarafına yollandı.
Nedir bu belge? AB’ye ‘Katılım Ortaklık Belgesi. Bu on beş sayfalık metni hayata geçiren, Türkiye’yi zıplatır.
Ayrıca AB tam üyeliği için bunları üç ya da dört yıl içinde yapmak durumundayız.
Metin her yerde var, bir bulup okuyun isterseniz.
Katılım Ortaklığı Belgesi, kişisel olarak benim siyasetle ‘mutabakat’ belgemdir.
Siyasal yaşamı oradan izlerim...
Size de aynısını tavsiye ederim.
Ankara siyasetinin pusulasını kaybedip kaybetmediğini en iyi bu belgedeki tavsiyelere yönelik çözüm iradesi anlatır çünkü.
***
Katılım Ortaklık Belgesi...
Belgenin ilk talebi, kamu yönetiminin daha etkin işlemesine ve yerel yönetimlerin güçlendirilmesine ilişkin... AB, ‘Kamu Yönetimi Temel Tasarısı’nın’ yeniden gündeme sokulmasını istemekte...
İkinci sırada vurgulanan konu, sivil otoritenin askerî otorite üzerindeki yönetim ve denetim biçiminin AB standartlarına getirilmesi konusu...
Belgede, güvenlik konularında sivil otoritenin askerî otoriteyi mutlak bir gözetim içinde tutması talebi bir kez daha yenilenmekte, askerî harcamalarda denetim ve saydamlık konusu vurgulanmakta... Gene bu maddede vurgulanan son nokta ise askerî yargı sisteminin yetkilerinin sınırlandırılmasına ilişkin.
Yargı reformu, yargıçların Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve AİHM kararları doğrultusunda eğitimden geçirilmesi, yargıç bağımsızlığı ısrarla istenmekte...
***
Katılım Ortaklığı Belgesi, yolsuzluklara da gönderme yapıyor, yolsuzluk ve yozlaşmayla mücadelede AB’nin yöntemlerinin Türkiye’de de uygulanması önerisini getiriyor.
İnsan hakları ve azınlıkların korunması hálá Katılım Ortaklığı Belgeleri’nin gündeminden çıkabilmiş değil.
Ayrıca, Katılım Ortaklığı Belgesi, işkenceyle mücadelenin daha etkin sürdürülebilmesi için örneğin Birleşmiş Milletler işkenceyle mücadele protokolünün onaylanmasını talep ediyor. Hem de işkenceye ‘sıfır hoşgörü’ politikasını hatırlatıyor ve bunun gerekleri konusunda da uyarılar yapıyor, öneriler getiriyor.
İfade özgürlüğü konusunun Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve AİHM içtihadı doğrultusunda geliştirilmesi de Katılım Ortaklığı Belgesi’nde vurgulanan bir özgürlük konusu...
***
Katılım Ortaklığı Belgesi, din özgürlüğü, sivil toplum kuruluşlarının sorunları, toplantı ve gösteri hakları, kadın hakları, çocuk hakları, çalışanların hakları, ayrımcılık politikaları gibi konulara da özel vurgu yapmakta.
Katılım Ortaklığı Belgesi’nde azınlık hakları ve kültürel haklar konusu ayrıcalıklı bir yer alıyor ve ülkemizin Doğu ve Güneydoğu meselesine özel gönderme yapılıyor, köy koruculuğu sisteminin yarattığı sakıncalara değiniliyor, belirli bölgelerin mayınlardan arındırılması isteniyor.
Belge, Kıbrıs’ı da içererek tüm AB üyesi ülkelerle ilişkilerin bir an önce normalleşmesi talebini yineleniyor.
Ekonomiye gelince...
Ekonomik konulara da geniş yer veren yeni Katılım Ortaklığı Belgesi, tavizsiz sürdürülen malî politikalara gönderme yapıyor ve bu politikaların devam etmesini destekliyor.
Sosyal güvenlik reformunun aciliyetini de hatırlatıyor.
KİT’ler, piyasa ekonomisinin işleyişinin düzeltilmesi...
Müzakere dosyaları olan malların serbest dolaşımı, hizmetlerin serbest dolaşımı, sermayenin serbest dolaşımı, kamu ihaleleri, şirketler hukuku gibi konular... Onlar da kapsama alanında.
***
Hükümet, AB yetkili organlarına bu taleplerin yerine getirilmesine ilişkin bir zaman çizelgesi, bir takvim sunmakla yükümlü.
Bu takvimin üç-dört yılı, yani bu yasama dönemini de aşmaması lazım.
Buna yönelik irade gösterilirse, bu ‘program’, türbandan Kürt sorununa, Alevi’lerden vicdani redde ve Türkiye’nin kanayan yarası işsizlikten yoksulluğa kadar bütün sorunları çözebilecek önerilerden oluşuyor.
***
Bu arada, Türkiye’nin kendi vatandaşına yönelik yüz kızartıcı hukuk ihlalini bir ölçüde onarmaya yönelik ‘Vakıflar Yasası’ meclisten geçti.
Ayrıca..
Dünkü gazetelerde Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın yeni atanan büyükelçilere ‘AB katılım sürecinin ivme kaybetmeden ilerlemesinin önemine’ yönelik sözlerini de okudum.
Bunlar önemli.
Ama yeterli değil.
Çözülecek çok sorun var çünkü.
Eğer, AB’nin Katılım Ortaklığı Belgesi’nin gerçekleşmesi konusunda adımlar atılırsa bu sorunlar yakın bir gelecekte çözülür.
Türkiye’nin huzura kavuşmasını isteyen herkes de o yolda bir arada yürür.
Bu yazı 1,037 defa okundu.
Diğer köşe yazıları
Tüm Yazılar
-
3 Ekim 2008
Oku bakayım...
-
16 Ağustos 2008
Beş yıl önce neredeydiniz?
-
14 Ağustos 2008
Ahmedinejad’la...
-
12 Ağustos 2008
Saakaşvili Tolstoy okudu mu?
-
31 Temmuz 2008
‘Kapatma ama hırpala..’
-
14 Temmuz 2008
MİT’in Ergenekon listesi...
-
12 Temmuz 2008
İran savaşı yaklaşıyor mu?
-
10 Temmuz 2008
Ölümün askerleri
-
8 Temmuz 2008
Öksüz Çocuk Eldiveni...
-
5 Temmuz 2008
Dağbaşı
-
28 Haziran 2008
Bir Türk neye bedel?
-
26 Haziran 2008
Türkiye-Almanya
-
21 Haziran 2008
‘Kamuoyunu TSK çizgisine getirmek’...
-
13 Haziran 2008
Gerçekten cevap bu mu?
-
11 Haziran 2008
Askeri sopa ile özen...
-
2 Haziran 2008
Elitist mi, kitlesel mi?
-
1 Haziran 2008
Sizi muhatabınız belirler...
-
28 Mayıs 2008
Sivas’ın doğusu...
-
25 Mayıs 2008
Danıştay ne karar verecek?
-
24 Mayıs 2008
Birinci Cumhuriyet’in sonu mu?
Yazarlar
-
Mühürdar
-
Behiç Karahisarlı
-
Fahri Güven
-
Murat Bardakçı
-
Avni Özgürel
-
Mehmet Şevket Eygi
-
Muharrem Coşkun
Yorumlar
+ Yorum Ekle