En Sıcak Konular
Vakit
Ali İhsan Karahasanoğlu
0 0 0000
Muhalefet, iktidardan beter!
Doğrusunuz; bu ihraçlara imza atmamalıydı Cumhurbaşkanımız Abdullah Gül...
“Ben başbakan iken, benzer ihraçlara şerh koymuş, hukuka aykırı olduğunu usul açısından belirtmiştim.
Bu şerhin üzerinden 5 yıl geçtikten sonra, dünya daha fazla hukuk, daha fazla insan hakları derken, ben geriye nasıl giderim? 5 yıl öncesinin temel haklarından daha geri bir temel hak standardına nasıl sebeb olurum? Hukuk devleti ilkesinin dışında bırakılan, yargılama denetimi yapılmayan bir kararı ben onaylayarak, kendi kendimle nasıl çelişkiye düşerim?” diyerek, geri çevirmeliydi YAŞ’ın, ihraçlarla ilgili kararını!
Sadece irticai eylemlerden ihraç edilen 7 kişi için değil eleştirimiz. Uyuşturucu kullanımı ve ahlaki gerekçelerle ihraç edilenler için de aynı eleştirimiz geçerli.
Zaten sayın Gül de, başbakan iken irticai eylemler-diğer sebebler ayrımı yapmadan, usuli açıdan karşı çıkmıştı ihraçlara.. “Yargılanma yolu kapalı bir kararın alınması, hukuk devletine yakışmaz” demişti..
Şimdi de aynı gerekçe ile, iade etmeliydi YAŞ kararlarını..
“Uyuşturucu kullananların, subaylıkta kalmasını mı istiyorsun? Üstlerinin emirlerini dinlemeyen subayların ihraç edilmesine karşı mı çıkıyorsun?” diye düşünenler olabilir..
Hayır; böyle bir isteğim yok!.. Disiplinsizlik yapan kim ise, uyuşturucu kullanan kim ise, ahlaksızlık yapan kim ise, verirsiniz eylemi ile orantılı disiplin cezasını.. Kararınıza karşı yargıya gitme yolunu kapatmazsınız.. Müeyyideye tabi tutulan subay da, uyuşturucu mübtelası da olsa, ahlaksız da olsa, başka sebeble ceza almış da olsa, gider askeri mahkemeye.. İddiaların doğruluğu-yanlışlığı incelenir ve kararın hukuki denetimi yapılmış olur!
İstediğimiz sadece bu!..
Bir kısım çevrelerin, “Hayır, askeri mahkemeye gitmeye gerek yok. Askeri mahkeme bizim kararımızı inceleyemez. Biz bir subayı ihraç ettik mi, o adam bir daha hiçbir makama itiraz dahi edemez” görüşlerine karşı çıkıyoruz biz..
Haftalık bulmacamızdaki şifre sözcükten hareketle, geçen hafta sıkça tartışıldı ya, “Generaller kral mı?” cümlesi..
O tartışmaya benzer bir şey işte bu da...
Bir kısım general diyor ki, “Bizim ihraç ettiğimiz subayın, içinde yine TSK’nın mensupları olan askeri mahkemede bile dava açma hakları yoktur. Bizim emrimizle göreve gelen subaylardan oluşan mahkemenin bile, son bir defa dosyayı incelemeye yetkisi yoktur. Bu iş böyledir, böyle olmaya da devam edecektir!”
Bu iddiada olan kim ise, aslında tarif ettiği sistem krallıktır ama, ayrıntısına girmeye gerek yok.
Bu iddiada kim ısrar ederse etsin, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül de, kendi “hukuk devletini üstün tutan görüşü”nde ısrar etmeliydi..
“Ben hukuka aykırı, yargı denetimine açık olmayan bu kararları imzalamıyorum” demeliydi.
Onlarca kararnameyi imzalamayan NecdetSezer örneği önümüzde dururken, bir tanecik YAŞ kararını da sayın Abdullah Gül imzalamasaydı, ne olurdu sanki?
Evet, biz bunları düşünüyor ve yazıya döküyorken, hep aklımızın bir ucunda da, “Peki alternatif ne?” sorusu takılı duruyor!
Evet, “alternatif ne?”
Hükümetin, mütedeyyin kesimlerin taleplerini sürekli erteleyen tavrı yanlış.. Cumhurbaşkanımız Abdullah Gül’ün, Çankaya’ya her çıkanın anında büründüğü rengi, itiraz etmeden kabullenmesi yanlış..
İyi de, bu yanlışları yapmayan, yapmamayı vaad eden, özü ile sözü bir olan kimler var meydanda?
Meclis içinden bakalım.. Alternatif kim/kimler olabilir?
YAŞkararı ile subayların sorgusuz sualsiz ihracını ayakta alkışlayan CHP mi?.. Aman Allah korusun!
Ya MHP?
Muhafazakar tabandan oy alıp, 1999’daki icraatlarını unutturmaya çalışan MHP olabilir mi alternatif?
Hiç sanmam..
Onların alternatif olmaya arzuları bile yok desem, yanlış olmaz!
MHP adına konuşanları izliyorum, gazetelere yansıyan açıklamalarına bakıyorum, CHP’lilerden farklı değiller ki!
MHPMilletvekili Gündüz Aktan’ın komisyondaki sözlerine bakıyorum.. Resmen CHP’li bir milletvekili gibi! Bırakın YAŞ kararları gibi netameli bir konuyu, hakim ve savcı alımında bile, resmen CHP’nin tezlerini ileri sürüyor, onların anlatımlarına ortak oluyor!
“Gündüz Aktan, bu sene dahil oldu partimize. Daha ısınamadı” diyebilirler belki..
Alın size Oktay Vural. Yıllardır MHP’nin içinde. Yönetimde etkin bir isim.. Neyi eleştiriyor Oktay bey biliyor musunuz, Danıştay’ın başörtü sebebi ile verdiği kararlara yönelik, Başbakan’ın çıkışlarını..
El insaf yani..
Efendim, Başbakan, yargı kararına karşı gelmişmiş!
Yazık! MHP’liye mi düştü, yasakçı karar veren Danıştay’ı savunmak!? Yazık bu ülke insanına, yazık!..
İktidardaki bir şey yapamıyor. Muhalefetteki ondan beter..
Çekilen acılar, uğranılan haksızlıklar, bu ülke insanının sırtında..
Ve çare; şimdilik ufukta bile, maalesef görünmüyor!
Bu yazı 1,250 defa okundu.
Diğer köşe yazıları
Tüm Yazılar
-
3 Ekim 2008
Anlayana sivri sinek anlamayan davul zurna sinek ee..
-
16 Ağustos 2008
Maliye Bakanlığı cevap verdi, ya diğerleri?
-
14 Ağustos 2008
Fikret Bila, namazdan niye rahatsız oluyor?
-
14 Temmuz 2008
Onların gücü, bizim ‘dik duruş’ eksikliğimizden!
-
12 Temmuz 2008
Yasakçı Tuğcu, böyle saçmaladı!
-
5 Temmuz 2008
Ergenekon’da öyle, AK Parti’yi kapatmada böyle!
-
28 Haziran 2008
RTÜK bile uyursa, Anayasa Mahkemesi ne yapacak ki?
-
27 Haziran 2008
“Bedevi”nin arkasındaki gerçek!
-
21 Haziran 2008
Doğan saldırılarının arkasında ne var?
-
13 Haziran 2008
Bak sen, şu ANKA kuşuna!
-
12 Haziran 2008
“Sı-nır-lı-dır” ne demek, izah etseniz ya!
-
1 Haziran 2008
50 yıllık gazeteciden(!) gazete düşmanlığı!
-
28 Mayıs 2008
‘Kapatma kararı’ndan daha vahim olan..
-
25 Mayıs 2008
Tartışma örtü yasağıysa, MHP’nin safı neresi?
-
24 Mayıs 2008
Yargıtay, kapatılmamaya “heves”’ dedi!
-
21 Mayıs 2008
CHP % 95, AK Parti % 4.. Normal mi bu?
-
19 Mayıs 2008
‘Köşeler babamızın malı mı?’dan ‘gazeteler babamızın çiftliği’ne!
-
14 Mayıs 2008
Bir dönem, emekliliklerle kapanıyor!
-
10 Mayıs 2008
Hataların sebebi, yargıya baskı mı?
-
10 Mayıs 2008
Hataların sebebi, yargıya baskı mı?
Yazarlar
-
Mühürdar
-
Behiç Karahisarlı
-
Fahri Güven
-
Murat Bardakçı
-
Avni Özgürel
-
Mehmet Şevket Eygi
-
Muharrem Coşkun
Yorumlar
+ Yorum Ekle