En Sıcak Konular
Star
Mehmet Altan
0 0 0000
Sistemin su sorunu
Ankara’daki barajlarda su seviyesi yüzde 4’e düşünce... Ankaralılar sudan mahrum kaldı. Sular bazı bölgelere iki günde bir... Bazı bölgelere de altmış saatte bir verilir hale gelmişti... Gel gör ki...
Kentin önce batısına... Ardından da doğusuna su götüren ana su borusu da patlayınca, hem çok azalmış olan sular heba oldu, hem de tamir boyunca sürecek olan mutlak susuzluk süresi beş güne çıktı.
Ankara’daki susuzluk bana ‘derisi kısa’ adam hikayesini anımsatıyor...
Hani adamın derisi kısaymış da...
Gözünü kapatır kapatmaz başka yeri açılıyormuş.
Neden böyle bir anımsatma mı?
Anlatayım.
***
Üst üste balık konservesi gibi yığıldığımız bugünkü büyük kentler, sanayi döneminin bizlere armağanı.
Fabrikalar, işçiler derken bugünkü kentler oluşmuş.
İletişim teknolojisi ivme kazandıkça...
Sanayi dönemi fabrikalarının ekonomi içindeki payları da azaldıkça...
Bugünkü kentlere ihtiyaç azalıyor... Belirli bir zaman dilimi içinde herkes istediği yerde istediği gibi yaşayacak... İşini evden yapacak... Büyük kentler muhtemelen kaybolacak... Ya da en azından bugünkü önemini yitirecek.
Dünyadaki bu eğilime rağmen Türkiye’de hala kasabalaşmayı bekleyen otuz beş bin köy ile köyleşmeyi bekleyen kırk bin mezra var.
Mezra...
İdari birimde yeri olmayan üç-beş evlik yerleşim noktaları.
***
Elektriksiz ve susuz köyler...
Yolu olmayan köyler...
Hala kar yağınca yolları kapanan binlerce kırsal hane.
Siyasetin en büyük gıdası köylere ‘yol, su, elektrik’ götürme vaadiydi.
-Size su getireceğiz...
-Size elektrik getireceğiz...
-Size yol getireceğiz...
2007 yılında bu hizmetleri yapmak hala da yapan için bir övünç kaynağıdır gerçekten.
***
Örneğin, Ak Parti’nin ezici başarısının altında bu hizmetlere verdiği önemin de büyük payı olduğu söyleniyor hep.
Geçenlerde bir gazetede de gördüm... Örneğin KÖYDES ve BELDES Projeleri.
Köydes Projesi ne?
Köylere su ve yol götürmek... Beldes de nüfusu on binin altındaki belediyelerin sorunlarını giderme projesi.
Köydes Projesi 2005’de devreye sokuldu... 4.5 milyar YTL harcandı.
Dökümlere bir göz attım.
Sadece su bölümünü yazayım:
2005 yılında susuz 786 köye içme suyu şebekesi yapılmış.
2 bin 332 köyün su şebekesi de geliştirilmiş.
Yani...
Toplamda 3 bin 128 köyde yaşayan yaklaşık sekiz yüz bin köylü içme suyuna kavuşmuş.
***
Peki ya 2006’da...
2006’da da 1449 köye su şebekesi yapılmış.
Yurt genelinde de 7 bin 134 köyün içme suyu şebekesi yenilenmiş..
Toplam 2 milyon 100 bin köylüye içme suyu hizmeti götürülmüş.
Özetle, son iki yılda içme suyuna kavuşan köylerdeki insanlarımızın sayısı üç milyon.
Zaten ‘dersisi kısa adam’ hikayesini de tam bu noktada anımsamaktayız.
***
Eskiden Ankara’da su sorunu yoktu, köyler susuzluktan kırılırdı...
Şimdi köyler rahatlar gibi oldu, Ankara susuzluktan kırılıyor.
Sanırım modern başkentler arasında ‘susuzluk’ gibi bir tabir çoktandır unutulmuştur.
Türkiye’deki oligarşik rejimin simgesi Ankara susuz bir başkent.
Eskiden bunu taşra yaşardı.
Belki durum siyasal sistemin resmini de yansıtmakta:
Anadolu’da su varsa Ankara’da yok, Ankara’da var ise taşrada yok.
Su sorunu tümden aşacak bir siyasal sistemi henüz ve maalesef kuramadık.
Türkiye’yi yöneteceğiz derken Ankara’da susuzluktan kırılanlar, saçma sapan rejim tartışmalarının yerine ciddi meseleleri konuşmaları gerektiğini anladıklarında...
Biz de su sorununu çözeriz.
Bu yazı 890 defa okundu.
Diğer köşe yazıları
Tüm Yazılar
-
3 Ekim 2008
Oku bakayım...
-
16 Ağustos 2008
Beş yıl önce neredeydiniz?
-
14 Ağustos 2008
Ahmedinejad’la...
-
12 Ağustos 2008
Saakaşvili Tolstoy okudu mu?
-
31 Temmuz 2008
‘Kapatma ama hırpala..’
-
14 Temmuz 2008
MİT’in Ergenekon listesi...
-
12 Temmuz 2008
İran savaşı yaklaşıyor mu?
-
10 Temmuz 2008
Ölümün askerleri
-
8 Temmuz 2008
Öksüz Çocuk Eldiveni...
-
5 Temmuz 2008
Dağbaşı
-
28 Haziran 2008
Bir Türk neye bedel?
-
26 Haziran 2008
Türkiye-Almanya
-
21 Haziran 2008
‘Kamuoyunu TSK çizgisine getirmek’...
-
13 Haziran 2008
Gerçekten cevap bu mu?
-
11 Haziran 2008
Askeri sopa ile özen...
-
2 Haziran 2008
Elitist mi, kitlesel mi?
-
1 Haziran 2008
Sizi muhatabınız belirler...
-
28 Mayıs 2008
Sivas’ın doğusu...
-
25 Mayıs 2008
Danıştay ne karar verecek?
-
24 Mayıs 2008
Birinci Cumhuriyet’in sonu mu?
Yazarlar
-
Mühürdar
-
Behiç Karahisarlı
-
Fahri Güven
-
Murat Bardakçı
-
Avni Özgürel
-
Mehmet Şevket Eygi
-
Muharrem Coşkun
Yorumlar
+ Yorum Ekle