En Sıcak Konular

Engin Ardıç
Sabah

Engin Ardıç
0 0 0000

Benim diktatörüm senin diktatörünü döver



Kendi kendini “dincilerin korkulu rüyası” ilan eden ama yaptığı saçmalıklarla ancak “dincilerin eğlenceli şamaroğlanı” durumuna düşen Özdemir İnce, doğru bir şey de söylemiş. Bozuk saat bile günde iki kere doğruyu gösterir.

İnce, Adnan Menderes döneminin sanıldığı ya da gösterilmek istendiği gibi bir “demokrasi cenneti” olmadığını hatırlatıyor. Haklıdır.

Fakat, Menderes diktasının daha önceki tek parti diktasından “daha beter” olduğunu ileri sürmüş ki, orada saçmalamış.

Eh, İsmet Paşa demokrasiye “geçer gibi yapıp” geçmezse, yeni kuşakların tartışması da işte böyle “senin diktan mı daha iyiydi, benim diktam mı” düzeyinde kalır!...

Evet, Menderes sola hiç acımadı. Onu ezdi. Özdemir İnce bunun “Amerika’ya yaranmak amacıyla” yapıldığını söylüyor ama Demokrat Parti yönetimi hiçbir zaman sola sıcak bakmamıştı, bu politikayı kimseye yaranmak için yürütmesine gerek yoktu, zaten öyle yapacaktı... Demokrat Parti ancak kuruluş döneminde, ilk yıllarında, solla “arası iyi” görünmüştü, ama bu, aynı ortak hedefe, İnönü’ye karşı çıkmak gayretinden gelen bir “zoraki” yakınlıktı.

İnce, Menderes’in 1951 tutuklamalarını “Nato’ya girebilmek amacıyla” yaptığını söylüyor.

Ama İnönü’nün aynı konuda “aldılar da girmedik mi” dediğini unutuyor!

Solu, İnönü de ezdi. Hem de öyle 1946 falan değil, taa 1925 yılından başlayarak.

İnce, bunu “lütfen kabul eder” görünüyor...

Asıl önemli noktayı gözden kaçırıyor:

İnönü, demokrasiye geçmedi. Yalnızca “çok partili döneme” geçti. İkisi farklı şeylerdir.

İnönü, KENDİ DİKTASININ YERİNE BAŞKA BİR DİKTANIN GELEBİLMESİNE ZEMİN HAZIRLADI yalnızca...

Hukuk düzenini değiştirmedi. Anayasada gerekli oynamaları yapmadı. Seçim sistemine hiç dokunmadı. Ceza kanununu hiç ellemedi.

1950 seçimlerinde hezimete uğradıktan sonra, halkın “artık akıllanacağını”, değişiklik hevesini aldığını, gene kendisine döneceğini sandı. 1954 seçimlerinde daha da beter bir hezimete uğrayınca şaşırdı. Enflasyonun tadını kaçırmaya başladığı ülkede, buna rağmen 1957 seçimlerinde de yenilince hırçınlaştı. Bir yandan iktidarı sinirlendirip yıpratmaya, öbür yandan bürokrasiyi kışkırtıp darbe yaptırmaya oynadı. İktidar da bu zokayı yuttu.

Demokrat Parti, İnönü’nün giderken bıraktığı “faşizan” sistemi kucağında hazırlop bulunca, kendine yontmuştu.

Hani Recep Tayyip Erdoğan’ın, şu anda yürürlükte olan, 12 Eylül hediyesi, son derece sakat siyasi partiler ve seçim kanunlarını elinde bulunca bir daha artık hiç tartışma konusu etmemesi, kendine yontması gibi canım!

Evet, Menderes sosyalistleri de ezdi, komünistleri de...

Ama, İnönü’nün faşist İtalya’dan kopya etmiş olduğu ve hiç değiştirmediği ceza kanununa dayanarak ezdi!

İnönü, başladığı işi Menderes’in sürdürebilmesine çanak tutmuştu...

Evet, Menderes son dönemlerinde CHP’yi kapatma eğilimi içindeydi... Kabul.

Kusura bakmayın ama, Türkiye’de parti kapatma geleneğini kim başlatmıştı acaba?

Milli Şef sosyalist partileri kapatınca demokrasiye geçen kahraman oluyor, Menderes kapatmasa bile kapatma özlemini hissettirince idama gidiyor!... Ayıptır yahu.

Keşke Sayın İnce bu “nüansları” görebilse de, dincilerin maskarası olmaktan kendini kurtarsa...



Bu yazı 1,237 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 19 Ağustos 2009 Öyle olmayacak Tarhan Bey
    • 3 Ekim 2008 Alman oğlu Alman
    • 16 Ağustos 2008 Solculuk bile yapılır
    • 14 Ağustos 2008 Frikik istiyorlar!
    • 30 Temmuz 2008 Cirmi kadar yer yakar
    • 14 Temmuz 2008 Bizim oğlan okumasın, dersaneci olsun
    • 12 Temmuz 2008 Sıcakta serin yazı
    • 5 Temmuz 2008 Kendini genel başkan sanan genel başkan
    • 28 Haziran 2008 Korporatizm
    • 27 Haziran 2008 Bu, gazetecilik değildir
    • 13 Haziran 2008 Tekniğini merak ettim
    • 11 Haziran 2008 Devr-i saadet
    • 1 Haziran 2008 Memleket mazbut, lakin matbuat...
    • 28 Mayıs 2008 Orada serbest
    • 26 Mayıs 2008 Panpan est un pantin, Zizi est une poupee
    • 25 Mayıs 2008 Psikolojik iç savaş
    • 24 Mayıs 2008 Aslında ödleri patlıyor
    • 21 Mayıs 2008 Lahındayk
    • 19 Mayıs 2008 Sieg heil!
    • 18 Mayıs 2008 Futbolcu aydınlar

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    7,724 µs