En Sıcak Konular

Engin Ardıç
Sabah

Engin Ardıç
0 0 0000

Trafik canavarı yoktur!




Ey karikütürcü milleti! Enflasyonu canavar olarak çiziyorsanız, onun canına okuyan Recep Tayyip Erdoğan’ı da “Saint George” olarak çizmeniz gerekir... Bir ermiş... Ya da “Saint Michel”... Mikail Aleyhisselam!

Ne o, hoşunuza gitmedi mi?

Bu konuyu ilk kez duyuyorsanız da Oflu Hoca’ya, ya da Google’a sorunuz, sizinle uğraşamam.

Fakat yazılı ve görüntülü basınla uğraşacağım az biraz.

Boğaziçi Köprüsü’nde sarhoşun biri takla atıp ters şeride girmiş, bir başka arabaya çarpmış, üç ölü, üç yaralı. Sıradan bir haber.

Fakat arkadaşlar “Azrail viyadükte şerit değiştirdi” yazmışlar. Kazayı yapan sarhoş sürücü değil, Azrail Aleyhisselam.

O zaman hepsinin eceli gelmiş canım, bir zamanlar Suudi Arabistan Kralı Fahd’ın şu ünlü “tünel izdihamında” ölen beş yüz kadar hacı için söylediği gibi... Ortada suçlu yok, Azrail görevini yapıyor!

Fakat Azrail ehliyeti nereden almış acaba, “yazılıdan” ve “direksiyondan” geçerek? Belki de “motordan” soru gelmemiştir canım...

Ortalama Türk gazetecisi de, kolaya kaçmayı seviyor.

Böylece hem “firaklı” laflar ederek içinde gizli kalmış olan “yazar gibi yazarlık” özlemini gideriyor, hem de okurunu yanıltıyor. “Azrail gene yollardaydı”, “ölüm meleği otobüsü devirdi”, ya da “trafik canavarı bayramda tatil yapmadı” gibilerden dangalakça başlıklarla meseleyi ucuzlatıyor.

Eh, yeteneksiz çizere de ensesi dikenli, çatal kuyruklu, sivri pençeli, ağzından alevler saçan bir canavar çizmek kalıyor tabii... Dinozorla ejderha arası bir garip yaratık, rengi de ne hikmetse hep yeşil olur.

Al bunu, ister trafik canavarı yap, ister enflasyon canavarı... Dilersen George Bush’a uygula, keyfine göre Abdullah Öcalan’a yapıştır... Muhalifsen başbakan, muvafıksan ana muhalefet lideri bile yapabilirsin!

Bu zevzeklik yalnızca gazete sayfalarında kalmayıp bir de “halkı bilinçlendirme kampanyalarına” falan sıçrayınca, işin büsbütün tadı kaçıyor.

Kazaları korkunç bir canavar yapıyor, insanlar değil. Ortaya “soyut bir suçlu” çıkıyor.

Üstelik, gerçekle hayaliyi ayırdetme yeteneği bulunmayan, filmde gördüğü kötü adamı gerçekte de kötü adam sanan halkımız, o canavarın kendisi olduğunu anlayamıyor. Hiçkimse kötü bir imgeyi üstüne alınmaya da meraklı olmadığından, bu bir rahatlama bile sağlıyor trafik manyaklarına: Ben birşey yapmadım ki, suçlu canavar!

Çünkü bu memleket, yirmi sekiz kişiyi doğrayan kanlı katilin “kader kurbanıyız abi” diye ağladığı bir memlekettir.

Bizim ülkemiz bir doğu ülkesidir. Doğu toplumları “suçluluk yönelimli” değil, “utanç yönelimli” toplumlardır. Batı insanı vicdan azabı çeker, doğu insanı alay edilmekten, rezil olmaktan korkar. (Sosyal psikoloji biliminde bu ayırımın iki kanadına “guilt oriented” ve “shame oriented” deniyor.)

Hani şair Eşref’in “i... dersin kızar da, s.....n aldırmaz” dediği cinsten...

Rodyon Romanoviç Raskolnikov gibi, yaşlı kadını öldürdükten sonra gidip karakola teslim olana da, bizde “enayi” derler. Bizde ilke şudur: Çarpıp kaçacaksın. Suç işlemek değil, yakalanmamak esastır.

Etkili bir trafik kampanyası mı yapmak istiyorsunuz?

“Teşhir” yöntemi daha akıllıca olurdu.

“Kırmızı ışıkta geçenin anası avradı olsun”, “hatalı sollayan tekerlektir”, “şerit değiştirirken sinyal kullanmazsan, kullansınlar bacını” gibi sloganlarla da çok daha iyi sonuç alırdınız. “İçkili araba sürenin rakı şişesi kıçına batsın” ya da “karılara bakacağına önüne bak hıyar” gibi uyarılar da yararlıdır. Sürat felakettir ama küfür ve beddua daha da büyük felakettir bu ülkede.




Bu yazı 1,256 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 19 Ağustos 2009 Öyle olmayacak Tarhan Bey
    • 3 Ekim 2008 Alman oğlu Alman
    • 16 Ağustos 2008 Solculuk bile yapılır
    • 14 Ağustos 2008 Frikik istiyorlar!
    • 30 Temmuz 2008 Cirmi kadar yer yakar
    • 14 Temmuz 2008 Bizim oğlan okumasın, dersaneci olsun
    • 12 Temmuz 2008 Sıcakta serin yazı
    • 5 Temmuz 2008 Kendini genel başkan sanan genel başkan
    • 28 Haziran 2008 Korporatizm
    • 27 Haziran 2008 Bu, gazetecilik değildir
    • 13 Haziran 2008 Tekniğini merak ettim
    • 11 Haziran 2008 Devr-i saadet
    • 1 Haziran 2008 Memleket mazbut, lakin matbuat...
    • 28 Mayıs 2008 Orada serbest
    • 26 Mayıs 2008 Panpan est un pantin, Zizi est une poupee
    • 25 Mayıs 2008 Psikolojik iç savaş
    • 24 Mayıs 2008 Aslında ödleri patlıyor
    • 21 Mayıs 2008 Lahındayk
    • 19 Mayıs 2008 Sieg heil!
    • 18 Mayıs 2008 Futbolcu aydınlar

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    7,886 µs