En Sıcak Konular
Star
Mehmet Altan
0 0 0000
Vahdettin’in mezarı başında..
Elissar Lokantası’na gidemiyorum. Abdülhamit’in yaptırdığı Kapalıçarşı’yı geziyorum ama Tony Stefan’dan alış veriş yapamıyorum.
8. yüzyılda inşa edilen büyüleyici Ömeriad Camii’ni, muazam avlusunu iftar açmak için bekleyen yığınların tıklım tıklım doldurduğu ve dokuz gazelhanın dualar okuduğu sırada ziyaret ediyorum.
Tarihin içinden tüm diriliğiyle çıkagelmiş gibi duran Hicaz demiryolu garı...
Selahattin Eyyubi’nin mezarı...
İstanbul’dan Torosları aşarak Kahire’ye gitmek isterken şehit olan Yüzbaşı Fethi ve Üsteğmen Sadık Bey’lerle, 1914’de aynı yolculuğu gerçekleştirmek isterken şehit olan Teğmen Nuri Bey’in mezarları...
Buralara da kısa zamanlar ayırabiliyoruz.
***
Dönüş yolunun hemen başlangıcında ise...
Otobüsü durdurup Süleymaniye Külliyesi’ne giriyoruz.
Kanuni Sultan Süleyman’ın Mimar Sinan’a yaptırttığı, ılık ve güneşli havanın da etkisiyle insanın huzur bulduğu bir külliye.
Bir önemi daha var, Osmanlı Hanedanı’nın son ailesi ve son padişah Vahdettin’in mezarı da burada.
Son Padişah Vahdettin öylesine mütevazı bir mezarda ki imparatorluğun Şam’ı kuşatan devasa izleriyle hiç ilgisi yok gibi.
***
Irak’taki dram, bir buçuk-iki milyon Iraklıyı Suriye’ye göçmek zorunda bırakmış.
Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği de bizleri bunun için buralara davet etti.
Dünyada yirmi milyon mülteci var... Onda biri Suriye’de.
Ayrı kampları filan yok... Toplumun içindeler.
***
Şam Büyükelçimiz Halil Çelik, bunu biraz da Suriye’nin Arap dünyası ile ilişkilerine bağlıyor.
Suriye, diğer Arap ülkelerinin vatandaşlarına vize uygulamıyor.
Daha doğrusu ‘bir Arap kapımı çalar da, ben ona nasıl soğuk davranırım’ havasında.
Ama bu kadar yüksek oranlı bir göç hem kaynakları hızlıca tüketiyor, hem de toplumsal dengeleri zorluyor.
Iraklılar için vize gündemde... Suriye, ayrıca Birleşmiş Milletleri de yardıma çağırmış... Diğer ülkelerin de elini uzatmasını beklemekte... Türk Kızılay’ı yardıma gidenlerden.
***
Ziyaret ettiğimiz Mülteciler Merkezi’nde, beş ay öncesinden randevu almış olan Iraklıların burada yeni bir hayatın kapısını açabilmek için beklediklerini görüyoruz... Ama o kapının açılıp açılmayacağı, açılırsa da ne kadar açılacağı belli değil.
Bekleyenlerden biri arkadaşlara general olduğunu söylüyor... Şimdi mülteci olma kuyruğunda.
Kadınlar...
Genç kızlar...
Çocuklar...
Numaraları bağırılınca içeri alınıyorlar... Hastane koridorlarını andıran bölmelerde uzun mülakatlara giriyorlar...
Kaderlerine ise Birleşmiş Milletler hükmediyor... ‘Mülteci’ statüsünü elde edebilirlerse hukuksal ve kısmi de olsa parasal bir güvenceye kavuşuyorlar.
Bir üçüncü ülkeye gitmeleri, oralarda hayal ettikleri yaşama kavuşmaları ihtimali artıyor..
***
Mülteci Iraklılar toplumun içinde kaderlerini bekliyorlar.
Yoğun oldukları mahalleler var...
Ama kamp mültecisi değiller.
Toplumun içinde kaybolmasalar da, toplumla birlikte yaşıyorlar.
Hayata ‘insan odaklı’ bakmayan ülkeler mülteci sorununa fazla duyarlı değil... Üstelik Türkiye’deki mevzuat, gelişmiş ülkelere oranla çok daha kısıtlı ve katı... Mülteciliğin nasıl bir acı olduğunu herkesi Suriye’ye götürerek anlatma olanağı da yok.
Ateş düştüğü yeri yakıyor.
***
Görünümü ve tarihiyle, büyülü roman anlatımlarını bile aşan Şam...
Ortaçağ’da dolaşır gibi turladığımız eski şehir...
Gezdiğimiz mülteci bürosunun sorumlusu Erdoğan Kalkan, bu şehirde bin dört yüz tür eski kapı çeşidi olduğunu söylüyor...
Ayrıca kenti de ‘kadın dostu’ olarak niteliyor.
***
İnsanların birbirine zulüm etmeleri ve mültecilik kavramını yaratmaları, insanlığın henüz yeterince gelişemediğinin hazin bir ispatı gibi.
Şu ölümlü dünyada bu acılar o kadar gereksiz gözüküyor ki bazen...
Bunca ölüm, bunca acı...
Nihayetinde padişahı küçük bir mezarda yatıyor... Generali kader kuyruğunda sabır taşı çatlatıyor.
Bu yazı 1,259 defa okundu.
Diğer köşe yazıları
Tüm Yazılar
-
3 Ekim 2008
Oku bakayım...
-
16 Ağustos 2008
Beş yıl önce neredeydiniz?
-
14 Ağustos 2008
Ahmedinejad’la...
-
12 Ağustos 2008
Saakaşvili Tolstoy okudu mu?
-
31 Temmuz 2008
‘Kapatma ama hırpala..’
-
14 Temmuz 2008
MİT’in Ergenekon listesi...
-
12 Temmuz 2008
İran savaşı yaklaşıyor mu?
-
10 Temmuz 2008
Ölümün askerleri
-
8 Temmuz 2008
Öksüz Çocuk Eldiveni...
-
5 Temmuz 2008
Dağbaşı
-
28 Haziran 2008
Bir Türk neye bedel?
-
26 Haziran 2008
Türkiye-Almanya
-
21 Haziran 2008
‘Kamuoyunu TSK çizgisine getirmek’...
-
13 Haziran 2008
Gerçekten cevap bu mu?
-
11 Haziran 2008
Askeri sopa ile özen...
-
2 Haziran 2008
Elitist mi, kitlesel mi?
-
1 Haziran 2008
Sizi muhatabınız belirler...
-
28 Mayıs 2008
Sivas’ın doğusu...
-
25 Mayıs 2008
Danıştay ne karar verecek?
-
24 Mayıs 2008
Birinci Cumhuriyet’in sonu mu?
Yazarlar
-
Mühürdar
-
Behiç Karahisarlı
-
Fahri Güven
-
Murat Bardakçı
-
Avni Özgürel
-
Mehmet Şevket Eygi
-
Muharrem Coşkun
Yorumlar
+ Yorum Ekle