En Sıcak Konular
Star
Mehmet Altan
0 0 0000
Neyi duruşacağız?
Bugün 1 Ekim...
Hrant Dink’in duruşması var.
19 Ocak günü güpegündüz Şişli’nin ortasında katledilen Hrant’ın...
Cumartesi günkü gazeteler, ‘cesedi kaldırımdayken’ yapılmış olan bir telefon konuşmasını yayınladılar...
Radikal gazetesi bunu, ‘polisin dehşet diyaloğu’ başlığıyla manşet yaptı... İsterseniz, haberi oradan okuyalım:
‘Henüz Hrant Dink’in cesedi kaldırımdayken cinayetin azmettiricilerinden Erhan Tuncel ile onu arayan istihbarat polisi M.Z.’nin yaptığı telefon görüşmesi kayıtları, aylar sonra ortaya çıktı.
Dava dosyasına sonradan eklenen görüşme kayıtlarında Erhan Tuncel, istihbarat polisi M.Z.’ye ‘reis’ diye hitap ediyor.
Konuşmalardan, istihbarat polisi M. Z.’nin cinayet konusunda çok detaylı bilgi sahibi olduğu anlaşılıyor.
Polis M.Z., ‘Ne oğlum direkt kafaya sıkmışlar... Tek farklılık. Kaçmayacaktı ama bu kaçtı’ diyor.
Konuşma sırasında istihbarat polisi Dink’e küfürler ediyor. ‘Kim yaptıysa eline koluna sağlık’ diyen Tuncel ise cinayetten haberdar olmadığını öne sürüyor.
Trabzon’da görevli istihbarat polisi M.Z., Dink cinayetinden yaklaşık iki yıl önce Erhan Tuncel’i ‘Mehmet Kurt’ kod adını vererek muhbir yapmıştı.
M.Z., McDonald’s bombalamasından sonra Yasin Hayal’i yakalamak için Erhan Tuncel’le temasa geçtiğini daha sonra Erhan’a yardımcı haber elemanı olmasını teklif ettiğini söyledi.
McDonald’s eyleminin bombalarını hazırlayan Erhan Tuncel’i muhbir yaparak istihbarat kurallarını çiğnemiş ve suçlamalardan onu kurtarmıştı. Dink cinayetinden aylar önce Bayburt’a tayini çıkmıştı.’
***
Resmi iyice görmek için haberi okumaya devam edelim:
‘Dink’in öldürülmesinden 1 saat 47 dakika sonra M.Z.’nin Erhan Tuncel’i cep telefonundan aradığı tespit edilmişti.
Cinayetle ilgili Trabzon Emniyet Müdürlüğü’nde yapılan soruşturmada İçişleri Bakanlığı müfettişleri, ortaya çıkan pek çok ihmale karşın ‘polislerin kusurunun olmadığı’, ‘görevlerini yerine getirdikleri’ yönünde rapor hazırlamıştı.
Polislerin suçun önlenmesi için görevlerini yerine getirdiği anlatılan raporda, Erhan Tuncel’in Dink’in öldürüleceği yönünde 17 kez ihbar yaptığına ilişkin haberlerin gerçek olmadığı savunulmuştu.
Bu raporda kusuru olmadığı savunulan ve soruşturma izni verilmeyen polislerden biri, M.Z.’ydi. M.Z. soruşturmayı yürüten müfettişlere Erhan’ın polis muhbirliğine son verildiğinden haberi olmadan bu konuşmayı yaptığını söylemişti.
Ancak M.Z. ile Erhan Tuncel arasındaki konuşmalar, istihbaratçının cinayet planları hakkında detaylı bilgi sahibi olduğunu ortaya koyuyor.
Telefon kayıtları bizi, Dink’in öldürüldüğü 19 Ocak 2007 gününe götürüyor. O gün saat 16.44’te Erhan Tuncel’in telefonu çalıyor. Eski Trabzon İstihbarat Şube Müdürü Engin Dinç’ten Dink’in öldürüldüğünü öğrenen M.Z., tayin olduğu Bayburt’tan Erhan’ı arıyor. O kadar aceleci ki kendi üzerine kayıtlı telefonu kullanıyor.’
***
Konuşmanın tam metni...
Hem yazılı, hem de sesli yayınlandı...
Aynı gün gene gazetelerde, ‘istihbaratçı’ polis memuru için, daha detaylı ayrıntılar da vardı:
‘Polis memuru Muhittin Zenit’in, Trabzon Mc Donald’s restoranı bombalaması sırasında Trabzon Emniyet Müdürlüğü İstihbarat Şubesi’nde çalıştığı, bombalama olayının ardından Erhan Tuncel’i yardımcı istihbarat elemanı olarak Emniyet Müdürlüğü’ne önerdiği iddia ediliyor.
Zenit’in, Tuncel’in istihbarat elemanı olmasını gerekçe göstererek bombalama davasından muaf tutulmasını sağlayan kişi olduğu ifade ediliyor.
Bombalamada yaralanan Yasin Hayal’in kanlı pantolonunu Erhan Tuncel’in evinden alarak saklayan kişinin de Zenit olduğu öne sürülüyor.
Zenit, İçişleri Bakanlığı Mülkiye Müfettişleri’nce yürütülen soruşturma sırasında verdiği ifadede, Dink suikastinin ardından yaptığı görüşme sırasında Tuncel’in hálá Emniyet Müdürlüğü için yardımcı istihbarat elemanı olarak çalıştığını sandığını, telefon görüşmesini bu nedenle yaptığını söylediği belirtildi.’
Dünkü Milliyet ise, Muhittin Zenit’in Trabzon eski Emniyet Müdürü ve halen Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Daire Başkanlığı yapan Ramazan Akyürek’in yanına atandığını son bir bilgi olarak vermekteydi...
***
Bugün 1 Ekim...
Hrant Dink’in duruşması var...
‘Neyi duruşacağız’ acaba?
Bu yazı 940 defa okundu.
Diğer köşe yazıları
Tüm Yazılar
-
3 Ekim 2008
Oku bakayım...
-
16 Ağustos 2008
Beş yıl önce neredeydiniz?
-
14 Ağustos 2008
Ahmedinejad’la...
-
12 Ağustos 2008
Saakaşvili Tolstoy okudu mu?
-
31 Temmuz 2008
‘Kapatma ama hırpala..’
-
14 Temmuz 2008
MİT’in Ergenekon listesi...
-
12 Temmuz 2008
İran savaşı yaklaşıyor mu?
-
10 Temmuz 2008
Ölümün askerleri
-
8 Temmuz 2008
Öksüz Çocuk Eldiveni...
-
5 Temmuz 2008
Dağbaşı
-
28 Haziran 2008
Bir Türk neye bedel?
-
26 Haziran 2008
Türkiye-Almanya
-
21 Haziran 2008
‘Kamuoyunu TSK çizgisine getirmek’...
-
13 Haziran 2008
Gerçekten cevap bu mu?
-
11 Haziran 2008
Askeri sopa ile özen...
-
2 Haziran 2008
Elitist mi, kitlesel mi?
-
1 Haziran 2008
Sizi muhatabınız belirler...
-
28 Mayıs 2008
Sivas’ın doğusu...
-
25 Mayıs 2008
Danıştay ne karar verecek?
-
24 Mayıs 2008
Birinci Cumhuriyet’in sonu mu?
Yazarlar
-
Mühürdar
-
Behiç Karahisarlı
-
Fahri Güven
-
Murat Bardakçı
-
Avni Özgürel
-
Mehmet Şevket Eygi
-
Muharrem Coşkun
Yorumlar
+ Yorum Ekle