En Sıcak Konular
Star
Mehmet Altan
0 0 0000
Yoksa şeriat dedikleri bu mu?
İstanbul Dükalığı’ bizim evden çıkmış bir tespittir.
İstanbul’un Anadolu’yu sömürdüğünü anlatır. Türkiye, ‘sömürgesi’ kendi sınırları içine düşmüş bir ülkedir.
‘İstanbul Dükalığı’...
‘Boğaz Cuntası’...
Yıllardır yapılagelen ekonomik ve sosyal analizler yığınlar tarafından pek de duyulmamıştır.
En derin algı ‘din’ ve ‘ırk’ üzerinde yoğunlaşmış... Beyinsel yaklaşımlar kendine pek de yer bulamamış.
‘Türküz,’ demek...
‘ Müslümanız,’ demek yetmiş... Hayata sadece bu pencereden bakılmış...
***
Avrupa’nın ise sanayileştikçe toplumsal yapısı da değişmiş.
Bir yanda sanayiciler, girişimciler, iş adamları...
Öte yanda işçiler, emekçiler.
Liberalizm, girişimciliğin...
Marksizm, işçi sınıfının düşünce biçimi, hayatı okuma tarzı olmuş.
Bizde ise bu kavramlar yasaklanmış, küfür olarak kullanılmış... Sosyal yapıyı analiz edecek aletlerden mahrum bir aczin içine düşmüşüz.
***
Doğrusu, sosyal değişimi de ‘gavur-Müslüman’ ya da ‘Türk-yabancı’ ikilemiyle anlamak da...
İzah etmek de pek mümkün değil.
Bu sadece öfke doğurur... Beyinselliğin getireceği algılamanın ve çözümün de önünü keser.
Şimdi Türkiye’de olup bitenleri, sadece din ve ırk üzerinden açıklamak mümkün mü?
Laik-şeriat ikilemi gibi görünen resmin arkasında, sosyal ve ekonomik köklü bir değişim yok mu?
Örneğin, İstanbul Dükalığı’na baş kaldırmış bir Anadolu sermayesi söz konusu değil mi?
Ya da ‘şeriat korkusu’ denen, Anadolu sermayesinin gittikçe iktidara uzanan bir palazlanması karşısında duyulan korku mu?
***
Dünkü gazetelerde bu tür sorulara doyurucu cevaplar yerine geçebilecek haberler vardı.
Örneğin, Ekonomist Dergisi’nin ‘Anadolu’nun En Büyük Şirketleri’ araştırmasına göre...
250 Anadolu şirketi toplam karını 2005’e göre yüzde 125 artırmıştı...
En büyük 250 şirketin toplam satışları 2006 yılında yüzde 16.6 artarak, 32.7 milyar YTL’den 38.2 milyar YTL’ye çıkmıştı.
2005 yılında bu şirketlerin 6.1 milyar dolar olan ihracatı, 2006 yılında 6.5 milyar dolara çıkmıştı.
***
Başka şeyler de vardı.
Ancak ‘Anadolu 250’nin karı yüzde 125.5 oranında artması istihdama yansımamıştı.
250 şirketin toplam istihdamı geçen yıl yüzde 0.2 oranında gerilemiş, 2005 yılında 150 bin 81 olan çalışan sayısı, 2006 yılında 149 bin 714’e inmişti.
Bu işsizlik açısından üzüntü verici...
Ama teknolojik yenilenme açısından da umut verici.
Şirketlerin üretim tempoları yeni iş gücüne ihtiyaç duymadan artıyorsa, bu, firmaların teknolojik olarak önemli yatırımlar yapmaya devam ettiklerini de gösterir.
Kısacası Anadolu Şirketleri modernleşiyor, yenileniyor, teknolojik hamlesine pek de ara vermiyor.
***
Acaba İstanbul Dükalığı için için buna da bozuluyor mu?
Şayet bozuluyorsa...
Bunun adı bizde ‘şeriat geliyor’ ya da ‘laiklik elden gidiyor’ cümlesidir.
Tersi olup da İstanbul ileri geçtiğinde ise...
Ya ‘gavurlar’ dan söz edilir...
Ya da ‘Türk düşmanlarından’.
Sosyal ve ekonomik değişimin tahlilini yapacak beyinsel araçlarınız olmayınca, düzey ve üslup da çok sığlaşır.
***
Türkiye’nin değişimini biraz da sosyal ve ekonomik verilere bakarak tartışsak.
Örneğin, Anadolu’nun 250 büyük şirketinin kar patlamasının siyasal sonuçlarını nedir?
Belki de o zaman şeriatın gelmediğini, Anadolu sermayesinin yükseldiğini göreceğiz.
Tabii bunları böyle tartışabilmemiz için ‘28 Şubatçı’ medyanın psikolojik savaş eylemine biraz ara vermesi...
İktidarın da her fırsatta, ‘şehirli kadınları’ korkutacak bir gelişmeyi hayata geçirmeye çalışmaktan kaçınması gerekecek.
Yoksa biz bu ikilinin ‘karagöz’ oyunu yüzünden...
Perde arkasındaki sosyal değişimi bir türlü göremeyeceğiz.
Bu yazı 1,019 defa okundu.
Diğer köşe yazıları
Tüm Yazılar
-
3 Ekim 2008
Oku bakayım...
-
16 Ağustos 2008
Beş yıl önce neredeydiniz?
-
14 Ağustos 2008
Ahmedinejad’la...
-
12 Ağustos 2008
Saakaşvili Tolstoy okudu mu?
-
31 Temmuz 2008
‘Kapatma ama hırpala..’
-
14 Temmuz 2008
MİT’in Ergenekon listesi...
-
12 Temmuz 2008
İran savaşı yaklaşıyor mu?
-
10 Temmuz 2008
Ölümün askerleri
-
8 Temmuz 2008
Öksüz Çocuk Eldiveni...
-
5 Temmuz 2008
Dağbaşı
-
28 Haziran 2008
Bir Türk neye bedel?
-
26 Haziran 2008
Türkiye-Almanya
-
21 Haziran 2008
‘Kamuoyunu TSK çizgisine getirmek’...
-
13 Haziran 2008
Gerçekten cevap bu mu?
-
11 Haziran 2008
Askeri sopa ile özen...
-
2 Haziran 2008
Elitist mi, kitlesel mi?
-
1 Haziran 2008
Sizi muhatabınız belirler...
-
28 Mayıs 2008
Sivas’ın doğusu...
-
25 Mayıs 2008
Danıştay ne karar verecek?
-
24 Mayıs 2008
Birinci Cumhuriyet’in sonu mu?
Yazarlar
-
Mühürdar
-
Behiç Karahisarlı
-
Fahri Güven
-
Murat Bardakçı
-
Avni Özgürel
-
Mehmet Şevket Eygi
-
Muharrem Coşkun
Yorumlar
+ Yorum Ekle