En Sıcak Konular

Sami Hocaoğlu
Yeni Şafak

Sami Hocaoğlu
0 0 0000

“Angara'da anayasso/ Ellerinden öpiy Hasso”



Önce yeni anayasa taslağını hazırlayanlara bir çift söz: Bir gözü askerde, diğeri anıtkabirde, “çevir kazı yanmasın/ aman kız uyanmasın” mantığıyla anayasa taslağı hazırlanmaz. Röper taşı yanlış yerde duruyor. O taştan yola çıkarak yapacağınız her ölçüm yanlış sonuç verir, her kadastro çalışması yanlışı çoğaltır.

Yapılması gereken ilk iş işaret taşını doğru yere koymaktır. Tasavvuru yanlış olanın tasdiki yanlış olur. Tasdiki yanlış olanın eylemi dünden yanlış olur. Tasavvurdaki milimetrik sapma açısı eylemde kilometrelere baliğ olur.

Anayasalar içtimai mukavelelerdir. Mukaveleler yenilenebilirler. Bu eşyanın tabiatı gereğidir. Çünkü norma ve forma ilişkindirler. Normlar ve formlar yenilenmelidirler. Form norma tabi, norm değerlere tabidir. Değerler ise, sözleşmenin asli tarafı olan milletin değerleridir.

Cevaplanması gereken esas soru şudur: Normu değerlere tabi kılan bir anayasa mı, yoksa şimdiki ve geçmiş anayasalarda olduğu gibi değerleri norma tabi kılan, hatta sözleşmenin asli tarafı olan milletin değerlerini aşağılayıp ikame ve ithal değerleri normatif hale getiren bir anayasa mı?

1921 Anayasa'sını hariç tutacak olursak, diğer anayasaların tümü değerleri norma tabi kılan anayasalardır. Onun için de “toplumsal sözleşme” değil “toplumsal mühendislik” ürünüdürler. Deli gömleği gibi milletin sırtına ceberut bir tarzla geçirilmişlerdir. Milletin elini kolunu bağlayan, dinin yerine ideolojiyi koyan, ithal ve ikame değerleri topluma dayatan anayasalarla buraya kadar. Deniz bitti.

Maalesef, son anayasa taslağı da bu illetten azade değildir. Bir miktar liberal sos katılmıştır. Fakat bu liberal sosun altında otoriter ve yer yer totaliter bir yüz hâlâ sırıtıyor. Modern Anayasa hukuku, “değiştirilmesi teklif dahi edilemez” hükmünün izahını kendi kendisine yapabilmiş midir, doğrusu çok merak ediyorum.

Mevcut taslak büyük taşa dokunmuyor, çalıyı dolaşıyor, devletin ideolojik ve otoriter yapısını sadece bir miktar liberal sosun altına saklıyor. Bütün bunlara rağmen malum kesime yine de yaranamıyor. Malum kesim, anayasa tartışmalarını başörtüsü ve din dersi gibi birkaç maddeye indirgeyerek, aklınca hükümetten intikam almaya kalkıyor.

Anayasa tartışmaları üzerinden alenen din düşmanlığı yapılıyor. En temel hak ve özgürlüklere cepheden saldıran malum kesim ve onun malum medyası, Müslüman mahallesinde salyangoz değil domuz pazarlayacak kadar gözünü karartıyor.

Farkında mısınız, Cumhuriyet Türkiye'sinin en temel sorunu bu tür tartışmalar sırasında nüksediyor: Din-devlet ilişkileri.

Şunu baştan söyleyebiliriz: Din-devlet ilişkileri rayına oturmadan, bu ülkede hiçbir şeyi sağlıklı konuşamazsınız. Hiçbir toplumsal mukaveleyi sağlıklı yapamazsınız. Milletin değerlerine karşı kuşkuyla karışık bir korku taşıdığınız sürece de din-devlet ilişkilerini rayına oturtamazsınız.

Bunu temin için önce İslam'ın bu topraklarda yaşayan insanları millet eden maya olduğunu unutmayacaksınız. Dinsiz de olsanız kabulleneceksiniz bu gerçeği. Bu milletin İslam'a dayalı bir değerler dizgesi olduğunu göreceksiniz. Yapılandıracağınız her neyse, İslam'la ve Müslümanlarla kavga üzerine yapılandırmayacaksınız.

Batı kendini Roma kültürü, Hıristiyan ahlakı ve Yunan felsefesi üzerine inşa etti. Modern Türkiye ise geçmişini inkâr ederek bir gelecek kurmaya çalıştı. Şu geldiğimiz noktada, geçmişi inkâr ederek ikame ve ithal 'değerlerle' gelecek inşa etme projesinin kesinkes başarısızlığa uğradığı ortaya çıktı.

Yeni anayasa, “din devleti”ne ne kadar mesafeli ise “ideolojik devlete” de o kadar mesafeli olmak zorundadır. Devletin sırtına giydirilen ideolojik elbisenin dikişleri her tarafından atmış durumda. Bu elbiseden artık hiçbir şey olmaz. Yeni anayasanın resmi kahramanları, idolleri, tartışılmaz maddeleri olmamalıdır. Yeni anayasayı hazırlayanlar tanrı olmadıklarını, kutsal kitap yazmadıklarını, insan olduklarını bir an bile hatırdan çıkarmamalıdır. Bize insani bir şey sunmalıdırlar.

Biz başka değil, sadece insanca bir anayasa istiyoruz. Zira tüm farklılıklarımızla insanca bir arada yaşayabileceğimiz, inancımıza gem vurulmayan, inancımızdan dolayı itilip kakılmadığımız, potansiyel suçlu gibi görülmediğimiz, ayrımcılığa uğramadığımız bir anayasa. Ahlak, adalet, hürriyet, liyakat ve meşveret temelleri üzerine inşa edilen bir anayasa.

Yoksa mı?

Yoksa, eski tas eski hamam. Şemsi Belli'ye “Anayasso” şiirini yazdıran türden:

Angara'da anayasso

Ellerinden öpiy Hasso

Yap bize de iltimasso

Bu işin mumkini yoh mi hooy babooou.

 

 

 



Bu yazı 1,252 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 11 Nisan 2008 Çoğulculuk ilahi bir kanundur
    • 28 Mart 2008 İslam'a ana kapısından girmek
    • 14 Mart 2008 İslam kadını aşağılamadı, siz anneliği aşağıladınız!
    • 7 Mart 2008 Gazze'de insan kanı sudan ucuz mu?
    • 29 Şubat 2008 Bir demet 28 Şubat
    • 22 Şubat 2008 Maksada gelelim
    • 25 Ocak 2008 Örtenlerin başörtüsü düşmanlığı
    • 23 Kasım 2007 …yoksa işimiz YAŞ
    • 5 Ekim 2007 Sen misin Müslüman olan?
    • 28 Eylül 2007 Yumurtalarını pişirmek için memleketi yakarlar
    • 21 Eylül 2007 “Angara'da anayasso/ Ellerinden öpiy Hasso”
    • 14 Eylül 2007 Tut bizi ey oruç!
    • 7 Eylül 2007 Özgürlük ve sanat zehirlenince
    • 10 Ağustos 2007 Aktif iyi olmak için sorumluluk ahlâkı

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    7,968 µs