En Sıcak Konular
Sabah
Engin Ardıç
0 0 0000
Kötü yazı
Aklım Seda’da ama Abdullah’la ilgilenmek zorundayım.
İngiliz yazar Jason Webster’in İspanya’nın ıcığını cıcığını pek keyifli anlattığı üç kitabından birini bitirdim, “Guerra”, ikisi sıra bekliyor, “Duende” ve “Andalus”, ama ben yeni anayasa taslağını okumakla yükümlüyüm.
Çünkü ekmek İspanya’da değil, burada kazanılıyor. Ole, canta! Eso es!
Usse şatosu, neden Azay şatosuna gittin de bana gelmedin diye başımın etini yiyor, Anadolu Hisarı’nın restorasyon çalışmaları ne oldu acaba?
İskoç hakemin Macaristan’a attığı kazığa mı sevineyim, Türk hakemin Beşiktaş’a attığı kazığa mı kızayım?
Niçin Edith Piaf’ın hayatını anlatan filmi seyrederken aklıma Zeki Müren geliyor?
“Internet sitelerinde zikredilecek yazı” yazıp orayı da mı tutayım yoksa Internet sitelerinde zikredilmeyecek yazı yazıp gerçek okurumu mu bulayım?
Seda’nın Tamer’le aşk yaşaması mı sinirimi bozmalı, taş gibi Angelina Jolie’nin ablacı çıkması mı?
İçimde bir flamenco türküsü topuk vuruyor... Elbette “sultan-üş şuara” Federico Garcia Lorca...
“El rio Guadalquivir
tiene la barba granate.
Ay dos rios de Granada,
Ay uno nieve y otro sangre!”...
Guadalquivir nehrinin sakalı nardan... Ey Granada’nın iki ırmağı, biri kardan, öbürü kandan!
Şunu bilir misiniz: Ay kara... At kara... Heybemde zeytin kara... Giderim giderim de, varamam Cordoba’ya...
Ya da şunu: Öldüğümde, penceremi kapamayın... Oradan, çocuğun yediği portakalın kokusunu duyarım ben... Öldüğümde, penceremi kapamayın!
Fakat incelemem gereken başka bir şiir var:
“Şerefini şanını, ortaya koy canını... Hiçkimse vatanını satmaz Karadeniz’de...
Vatan satsa bir kişi, anında biter işi... Türk ve İslam güneşi batmaz Karadeniz’de...”
Çöpçü Cafer’i kesip yiyen “Hannibal Özgür” diyesiymiş ki, tabancayla vurup satırla parçaladım, yenebilecek bölümleri ayırıp gerisini köpeklere attım, insan eti hayvan etine göre yağsız ve hafifmiş, fakat ilk tattığımda yavan geldi, sonra tadını sevdim...
İlk başta, keserken “biraz tiksinti” duymuş.
Burada tuhaflık nerede mi?
Şurada: Çöpçü dedik, “belediye temizlik işçisi” demedik, şimdi kızacaklar.
Kısa yazdım ama kötü oldu galiba, keşke aklım fikrim olsaydı, elim kalem tutsaydı... Bu yazıyı bizim hanım okudu, o da beğenmedi.
Bu yazı 1,361 defa okundu.
Diğer köşe yazıları
Tüm Yazılar
-
19 Ağustos 2009
Öyle olmayacak Tarhan Bey
-
3 Ekim 2008
Alman oğlu Alman
-
16 Ağustos 2008
Solculuk bile yapılır
-
14 Ağustos 2008
Frikik istiyorlar!
-
30 Temmuz 2008
Cirmi kadar yer yakar
-
14 Temmuz 2008
Bizim oğlan okumasın, dersaneci olsun
-
12 Temmuz 2008
Sıcakta serin yazı
-
5 Temmuz 2008
Kendini genel başkan sanan genel başkan
-
28 Haziran 2008
Korporatizm
-
27 Haziran 2008
Bu, gazetecilik değildir
-
13 Haziran 2008
Tekniğini merak ettim
-
11 Haziran 2008
Devr-i saadet
-
1 Haziran 2008
Memleket mazbut, lakin matbuat...
-
28 Mayıs 2008
Orada serbest
-
26 Mayıs 2008
Panpan est un pantin, Zizi est une poupee
-
25 Mayıs 2008
Psikolojik iç savaş
-
24 Mayıs 2008
Aslında ödleri patlıyor
-
21 Mayıs 2008
Lahındayk
-
19 Mayıs 2008
Sieg heil!
-
18 Mayıs 2008
Futbolcu aydınlar
Yazarlar
-
Mühürdar
-
Behiç Karahisarlı
-
Fahri Güven
-
Murat Bardakçı
-
Avni Özgürel
-
Mehmet Şevket Eygi
-
Muharrem Coşkun
Yorumlar
+ Yorum Ekle