En Sıcak Konular

Avni Özgürel
Radikal

Avni Özgürel
0 0 0000

Konya Kültür Müdürü ve ayna!..



Konya Kültür ve Turizm Müdürü'nün Paris'te sergilediği görüntü bizim basının hoşuna gitmedi.. Fincancı katırlarını ürkütebileceği endişesiyle Merkez Bankası Başkanı'nın türbanlı eşiyle birlikte göründüğü fotoğraf üzerine gidemeyip onu yansıtmakla yetinmenin acısı Konyalı gariban bürokrattan çıkarıldı. Türkiye'nin tanıtımı, itibarı, sakillik, beyaz çorap, AKP'nin bürokrat tercihindeki kriterler, imam-hatip liseleri vs.
Adamcağızın garibanlığı o boyutta ki, yarım yamalak Türkçesiyle nasıl özür dileyeceğini bilmez hale geldi... ' Rezil ettim sizi, affedin..' diye... Ve bin bir mazeret; ayakkabım yeniydi, sıktıydı, çorabım beyaz değil bejdi ve ilah...
Basının durumuna gelince;
İki ihtimal var.. Bunların ilki, medyaya Türkiye'yi Nişantaşı sanan, nasıl bir ülkede, nasıl bir toplumda yaşadığından habersiz, kendi kültür kodlarına uymayan şeylere rastladığında irkilen diz boyu şapşallığın hâkim olmasıdır...
Bu mümkün mü? Evet, pekâlâ mümkün... Hayli örneği var zaten... Mümkün olmanın ötesinde iki ihtimalden masum ve zararsız olanıdır bu bence.. Küvez ya da sosyoekonomik kültürel plantasyon diyebileceğimiz koşullarda yaşamaktan kaynaklanan, doğal ortamdan rahatsızlık, yadırgayış halidir nihayetinde... Hoşa gitmez elbette; bu zihniyetin yayılmasından, hele hele hâkimiyetinden hoşnut olunmaz ama eninde sonunda anlaşılabilir bir şeydir...
Diğer ihtimal ise şu: Halkın durumunu bilen, bundan dolayı utanan, kendisine yakıştıramayan ama ahaliyi 'ayıplı' halden kurtarmanın pek mümkün olmadığının farkına varıp, 'sakil kalabalığın' hiç değilse fazla göz önünde olmamasını isteyen bir zihniyet hâkim olmuş olabilir medyaya. Ve doğal olarak bu zihniyet halktan örneklerin temsil mevkii sayılabilecek konuma gelmelerinden rahatsız olur...
Oysa hepimiz biliyoruz ki Türkiye bu!.. Halkın çoğunluğunun bağdaş kurup oturduğu, beyaz çorap giymeyi temizlik işareti sayan, kadınların ekserisinin şu ya da bu şekilde örtülü olduğu, evlere ayakkabıyla girilmeyen ülke burası... Bir bürokratın evinin sokak kapısının önünde ayakkabıların dizili olduğunun fotoğrafını yayımlamak birilerinde 'Görün bakın, ne hallere düştük' deme duygusu uyandırsa ve yayın o maksatla yapılmış olsa da halk aynı resme 'Demek adam bizden, iyi biri' diye bakar...
Bunları önümüzde duran fotoğraftan hoşnut olduğum için yazdığım 'Ne var yani bunda' dediğim sanılmasın.. Ama basının, şayet rahatsızlık duymak gerekiyorsa, Türkiye'de giyim kuşam, yeme içme, oturma kalkmadan daha önemli rahatsızlık konularının var olduğunu görmesi gerektiğine inanıyorum.
Bir kültür faaliyetinde, bir bürokratın koltuğa ayaklarını altına alarak oturması elbette hoş değil; ama bundan önce rahatsızlık duyulması gereken, Türkiye'nin 'yolsuzluğun en fazla olduğu ülkeler listesinde ilk beşte' yer almaya devam etmesi olmalı... Önceki gün basında yer alan haberdi: İzmir'de 14 yaşında bir kız barda laf attığı 18 yaşında iki çocuk annesi bir başka kız tarafından bıçaklandı..
Esas duyarlılık gösterilecek tablo bu bence... Bir hakimin kadın pazarlamaktan yargılanıyor olmasından, bir başka yüksek yargıç hakkında akçalı bir konuda mahkemeye baskı yapmak iddiasının belgelenmiş olmasından, sözde sevdiği kadının yatakta çektiği görüntülerini internet ortamında dağıtmak suçundan geçen sene sekiz yıla mahkûm olan nasıl olup da serbest kaldığı anlaşılamayan bir kişinin gece eğlencesinde içkiyi fazla kaçırıp sarhoş halde araba kullanırken birine çarptıktan sonra yeniden salıverilmesinden rahatsız olmak gerek...



Bu yazı 1,913 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 18 Nisan 2010 Doğum gününde sevgiliyi hatırlamak...
    • 3 Ekim 2008 Gerçek gündem ve eğlence
    • 14 Ağustos 2008 Bir test, 2 bin ölü!
    • 30 Temmuz 2008 İddianamenin şifresi
    • 12 Temmuz 2008 Ordu ne düşünür?
    • 2 Temmuz 2008 AKP davası ve Ergenekon
    • 26 Haziran 2008 Travma!...
    • 21 Haziran 2008 Yeni dönemde Tayyip Erdoğan ve...
    • 12 Haziran 2008 Yargı kılıf işlevi görmeye başlarsa!..
    • 28 Mayıs 2008 Kritik dönemeç
    • 21 Mayıs 2008 Mahkeme nasıl kışkırtılır?
    • 14 Mayıs 2008 Sahtelik, devlet ve siyaset
    • 8 Mayıs 2008 Erdoğan’ın yol haritası
    • 30 Nisan 2008 CHP değişirse her şey değişir!..
    • 23 Nisan 2008 Laikliği masaya yatırmak!
    • 16 Nisan 2008 Perdeyi kaldırmak
    • 9 Nisan 2008 AKP nasıl kurtulmaz?
    • 2 Nisan 2008 Tayyip Erdoğan
    • 26 Mart 2008 Başımıza gelenler...
    • 19 Mart 2008 Siyasi tarihin ayıplı sayfaları

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    7,604 µs