En Sıcak Konular

Engin Ardıç
Sabah

Engin Ardıç
0 0 0000

Şeriat gelmez



Eskiden Türkiye’de zengin çocuğu, paşa torunu, toprak ağası komünistler vardı...

Hayatında bir tek fabrikanın kapısından girmemiş olan da vardı içlerinde, bir tek masa başı işinde bile doğru dürüst çalışmamış, hiçbir baltaya sap olamamış, eli ekmek tutmayan da...

Celal Bayar’ın tatlı tatlı saçmaladığı gibi “o kış Türkiye’ye komünizm gelseydi” bunların nereye kaçacaklarını hep merak ederdim.

Örneğin bugün yabancı sermayeye, döviz büfelerine atıp tutanların, banka hesaplarına el konulduğu zaman nasıl yaygarayı basacaklarını hep merak ettiğim gibi.

“Borsa düşsün, bize ne” diyenlerin, patronlarının şirketleri gümlediği, maaşları “düyuna kaldığı” zaman ne yiyip ne içeceklerini de düşünürüm.

“Dolar yasaklansın” diye ahkâm kesen, dolarlarını karaborsacıya mı satacaktır yoksa yurtdışına mı kaçıracaktır, vallahi kafamı kurcalar.

Örneğin, kurtuluşlarını ancak muhayyel bir darbede gören basın alçakları, yazıişlerine gelip tepelerine oturacak başçavuş “arkadaşım, bu yazı olmamış, yeniden yaz” dediği zaman kime küfür edeceklerdir, bana mı, makus talihlerine mi, ne yapayım, ilgimi çekiyor...

Bir yandan Türkiye’ye bürokrasi diktasının gelmesini özlerken, bir yandan da “şeriat gelecek” diye ödleri patlıyor. Kimilerine sorarsanız, geldi bile! İçlerinde, Anıtkabir’de kendi yerlere atıp “Ahmet Necdet Sezer’i isterim” diye bağırarak sinir krizleri geçiren zavallı histerik kadıncağızlar da var.

Korkmasınlar, gelmeyecektir.

Gelmeyecektir, çünkü savaş, köylünün iktidara gelmesi değil, köylünün sınıf değiştirmesi savaşıdır.

Bu değişimde yalnızca “iktidar olanaklarını kullanmak istiyorlar”, hepsi bu. Hani daha önce hep “sizinkilerin” kullandıkları gibi!

Bürokrasi kuyrukçuları, her ne kadar anlar geçinseler de ekonomi biliminin de sosyoloji biliminin de uzağından bile geçmediklerinden, kavganın sınıf kavgası olduğunu göremiyorlar.

Köylü kabuğunu kırmış, şehirli olmaya, burjuva sırasına girmeye çabalamaktadır. Yeni bir burjuva sınıfı hele şükür doğmaktadır. Bu oluşumda bürokrasi ezilmeyecek, yalnızca yerli yerine oturacaktır. Korkmayınız.

Bu bir devrimdir. Alın size mis gibi, bal gibi halk devrimi! Halktan nefret ederek halkçı geçinenlerin sosyalist devrimine hiç benzemiyor ama ne yapalım, idare edin.

Bu devrimin öncüleri, çıkarlarını da Batı’da görmektedirler ve kendi kalelerine kolay kolay gol atmazlar. O hata, nisan ayından ağustos ayına kadar saçmalayan Ankara seçkinlerine mahsustur!

Batı’dan kopmak, Batı’ya sırt çevirmek, dünyadan tecrit olmak, yapayalnız kalmak memurların ve basın çemişlerinin çok işine gelir ama dincilerin gelmez!...

“Ilımlı İslam” modelindeki “ılımlı” sıfatını bile unutuyor bizim arkadaşlar...

Korkmayınız, laikliğin güvencesi, üç beş basın serserisi ya da arslanlar gibi bürokrasi değil, cebi para görmüş, yurt dışına çıkmış, yaşamayı öğrenmiş Müslümanlar’dır. Sayıları arttıkça Türkiye de rahatlayacaktır.

Çünkü, halkın özlediği özgürlük ve refah, Batı’nın bugün ulaştığı insan hakları ve demokrasi düzeyiyle çakışmaktadır, örtüşmektedir.

Halkı sürekli aşağılarsak, halkın bizden çok daha sağduyulu olduğunu da göremeyiz bu hususta.

Solcu geçinen Türk aydınları demokrasi ve özgürlük tantanası yapa yapa bürokrasi diktasına çanak tutacak kadar ahmaktırlar ama Türk şeriatçıları Türkiye’ye şeriatı getirecek kadar kafasız değillerdir.



Bu yazı 1,221 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 19 Ağustos 2009 Öyle olmayacak Tarhan Bey
    • 3 Ekim 2008 Alman oğlu Alman
    • 16 Ağustos 2008 Solculuk bile yapılır
    • 14 Ağustos 2008 Frikik istiyorlar!
    • 30 Temmuz 2008 Cirmi kadar yer yakar
    • 14 Temmuz 2008 Bizim oğlan okumasın, dersaneci olsun
    • 12 Temmuz 2008 Sıcakta serin yazı
    • 5 Temmuz 2008 Kendini genel başkan sanan genel başkan
    • 28 Haziran 2008 Korporatizm
    • 27 Haziran 2008 Bu, gazetecilik değildir
    • 13 Haziran 2008 Tekniğini merak ettim
    • 11 Haziran 2008 Devr-i saadet
    • 1 Haziran 2008 Memleket mazbut, lakin matbuat...
    • 28 Mayıs 2008 Orada serbest
    • 26 Mayıs 2008 Panpan est un pantin, Zizi est une poupee
    • 25 Mayıs 2008 Psikolojik iç savaş
    • 24 Mayıs 2008 Aslında ödleri patlıyor
    • 21 Mayıs 2008 Lahındayk
    • 19 Mayıs 2008 Sieg heil!
    • 18 Mayıs 2008 Futbolcu aydınlar

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    7,134 µs