En Sıcak Konular

Engin Ardıç
Sabah

Engin Ardıç
0 0 0000

1961 Anayasası ilerici miydi?



Tartışılmaz bir gerçek olduğu sanılır bunun: 1982 Anayası kötüdür ya, demek ki 1961 Anayasası gelmiş geçmiş en iyi anayasamız olmuştur...

Acaba öyle miydi?

Bunu söyleyenler, gerekçelerini 1961 Anayasası’nın “sola açık” olmasına dayandırırlar.

Peki, ondan önceki 1921 Anayasası, daha sonra yapılan değişikliklerle falan, sola kapalı mıydı? Hiç sanmıyorum.

Tek parti devrinin ve onun yerine geçenlerin uygulamasında böyle olmuştur, bunda anayasanın suçu nedir?

Kapalı idiyse, 1946 yılında sosyalist partiler nasıl kurulabildiler peki?

Hemencecik yokedilmelerinde, eski anayasa mı suçludur, Milli Şef İnönü mü acaba?

1961 Anayasası, Osmanlı’dan beri ilk kez cumhuriyete “ikinci meclisi”, yani senatoyu getiriyordu. (“Türkiye’de ilk kez” diyen cahiller, ülkede 1908 yılından beri bir senato olduğunu unutuyorlar.) Batı ülkelerinde “aristokrasiye verilmiş bir taviz” şeklinde ortaya çıkan senato, bizde “bizim aristokrasinin, yani bürokrasinin yasama üzerindeki denetimi” şeklinde belirdi. Yani, klasik görevini yerine getirdi.

Eee, bu ilericilik miydi?

1960 darbesini yapanlar, kendilerini “kaydı hayat şartıyla” senato üyesi ilan etmişler, geçmişler oraya oturmuşlardı. “Tabii senatörler”... Yani doğal senatörler... Senatörün bir doğal, bir de doğaüstü cinsi mi vardı? Bu demokrasi miydi, ilericilik mi?

Evet, darbeciler hariç senato da seçimle geliyordu ama bir de “kontenjan senatörleri” vardı. Bunları cumhurbaşkanı atıyordu. Kendi alanlarında “temayüz etmiş” emekli memurlar, gazeteciler falan... Bu demokrasi miydi, ilericilik mi?

Aah ah, Kenan Paşa ortadan kaldırmamış olsaydı da şimdi bir senatomuz bulunsaydı, Abdullah Gül’ün Çankaya’ya çıkmasına ne biçim engel olurdu, değil mi ilerici arkadaşlar?

Yani Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin dışında ve üstünde ikinci bir kuvvet meydana getiriliyordu ve böylece Atatürk’ün mirası çiğnenmemiş oluyordu, he mi arkadaşlar?

1961 Anayasası’nın son derece demokratik, özellikle de sola açık olduğu hep söylenir.

Peki, şu ünlü 141, 142 ve 163’üncü maddeler, Faşist İtalyan Ceza Kanunu’ndan alınmış olan maddeler (ay Türkiye’de otuzlu ve kırklı yıllarda faşizm mi vardı ayol, bunu söyleyen kahrolsun)... Yeni anayasa yürürlüğe girince nasıl taş gibi ayakta kalabilmişlerdi acaba?

Bu maddeleri nihayet “gerici Özal’ın” kaldırmış olmasını nasıl açıklıyorsunuz ey fikir yazarları?

Devlet Planlama Teşkilatı oluşturmak, yani serbest piyasa ekonomisini reddedip ekonomiye “güdümlü devlet kapitalizminin” deli gömleğini giydirmek ilericilik mi oluyordu?

“Plan değil pilav isteriz” diyen halkı pek aşağılamıştınız altmışlı yıllarda da, yaşı tutan hatırlayacaktır, o bakımdan soruyorum.

Bu ne demokrat, ne ilerici bir anayasa düzeniydi ki, sistem ancak Cemal Gürsel, Cevdet Sunay ve Fahri Korutürk gibi iki general ve bir amirali devlet başkanı yapabiliyordu?

Yoksa birileri bize bürokrat sultasını ilericilik diye mi yutturuyordu? Bugün de yapmaya çalıştıkları, ama tutturamadıkları gibi?

Sayın anayasa hukukçuları, muhterem profesörler... Bizim basın tereslerinin, Cumhuriyet Halk Partisi’ni kurtarmaya çalışmaktan, bu konulara eğilecek halleri de yok, çapları da... Bari bu yazıyı çocuklara verin de derste tartışsınlar.



Bu yazı 1,279 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 19 Ağustos 2009 Öyle olmayacak Tarhan Bey
    • 3 Ekim 2008 Alman oğlu Alman
    • 16 Ağustos 2008 Solculuk bile yapılır
    • 14 Ağustos 2008 Frikik istiyorlar!
    • 30 Temmuz 2008 Cirmi kadar yer yakar
    • 14 Temmuz 2008 Bizim oğlan okumasın, dersaneci olsun
    • 12 Temmuz 2008 Sıcakta serin yazı
    • 5 Temmuz 2008 Kendini genel başkan sanan genel başkan
    • 28 Haziran 2008 Korporatizm
    • 27 Haziran 2008 Bu, gazetecilik değildir
    • 13 Haziran 2008 Tekniğini merak ettim
    • 11 Haziran 2008 Devr-i saadet
    • 1 Haziran 2008 Memleket mazbut, lakin matbuat...
    • 28 Mayıs 2008 Orada serbest
    • 26 Mayıs 2008 Panpan est un pantin, Zizi est une poupee
    • 25 Mayıs 2008 Psikolojik iç savaş
    • 24 Mayıs 2008 Aslında ödleri patlıyor
    • 21 Mayıs 2008 Lahındayk
    • 19 Mayıs 2008 Sieg heil!
    • 18 Mayıs 2008 Futbolcu aydınlar

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    7,995 µs