Abdullah Gül’ün cumhurbaşkanlığı adaylığını duyunca... Aklıma ilk önce.. İçinden cumhurbaşkanı çıkaracak Kayserili bir ailenin hikayesi geldi. Türkiye’deki toplumsal değişimin bir resmi gibi... Hamdi Ahmet Bey ile Adeviye Hanım’ın oğulları... Bir adım sonra cumhurbaşkanı olacak. Aklıma ikinci gelen ise... Strasbourg’da Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi üyesi iken ilk karşılaşmamız. O munis hali... Usul usul konuşması... Eşinin başörtüsünden dolayı yaşamındaki zorlukları anlattığını da anımsıyorum. Oradan başbakanlığa giden yol... Dışişleri Bakanı olarak AB sürecinde döktüğü ter. * * * Devlette emekçilik yapan bir babanın oğlu... Eşi mağdur edilmiş bir eş. Hem sosyolojik... Hem siyasal bir değişimin de simgesi gibi Abdullah Gül. * * * Kayseri unsuru da çok önemli. Ekonomik olarak Ankara’dan bağımsız... Devletten değil piyasadan para kazanan... Dış dünyaya mal ihraç eden... Ekonomik aklı, yaşam pusulası yapmış bir kent. Cumhurbaşkanının bu kentten çıkıyor olması da... Türkiye’deki değişim açısından daha yakından incelenmeli. * * * Demokratik bir ülkede Tayyip Erdoğan’ın adaylığı... Meşru ve yasal olduğu için tepki görmezdi. Türkiye’de böyle bir söylem var. Meşru olabilir... Yasal olabilir... Ama sakıncalı. Buna kim karar veriyor? Meşru ve yasal olan bir şey nasıl sakıncalı olur? Bunlar önemli değil, çünkü statükonun bahaneleri. Kime karşı? Devlet elitinden gelmeyenlere karşı. * * * Ama Erdoğan ve partisi de... Darbeyle, darbecilikle alakası olmayan... Milyonlarca insanın neden tedirgin olduğunu... Hangi hataların... Onları böyle korkuttuğunu da... Artık iyice düşünmeli. * * * Sivil cumhurbaşkanı adaylarından haz etmeyen CHP... Görüldüğü kadarıyla hırçınlığına devam edecek. Meşru ve yasal bir adaylığa... Tek parti anlayışına dayalı bürokratik bir zihniyetle karşı çıkacak. Dün gibi hatırlıyorum... Deniz Baykal aynı şeyleri Özal için de yapmıştı... ‘Onursuzca indiririz’ lafı herkes gibi benim de kulağımda. * * * Bu açıdan da Gül portresinin sosyolojik ayağı önemli. Devletçi... Merkezci... Bürokratik... Militer vesayete yatkın... İçe kapanmacı bir anlayış direniyor ama... Belirleyici olamıyor. * * * Kayseri, üretime... Kayseri, ihracata... Kayseri, piyasadan para kazanmaya devam ettikçe... Ankara’da devlet imkanlarıyla yaşam sürdüren... Kendi egemenlikleri için sürekli korku yayan anlayış kaybetmeye devam edecek. * * * Önemli olan ekonomik kalkınmanın... İktisadi büyümenin... AB sürecinin... Temel hak ve özgürlükler uygulamasının sürmesi. Bu başarılırsa... Cumhurbaşkanları adayları merkezden değil çevreden çıkmaya devam edecek.. * * * Ankara yırtınacak... Ama Türkiye demokrasiye doğru yola devam edecek. * * * Bu yazıyı 25 Nisan’da yazmıştım. Ama araya 27 Nisan girdi bildiğiniz gibi. Sonra 22 temmuz geldi. Ve şimdi 28 Ağustos. Gül cumhurbaşkanı. Bütün bu olaylardan herkes için çıkartılacak dersler var. Ama galiba en önemlisi şu: Hayatı ve gerçekleri yenemezsiniz. Tarihin aktığı istikameti görememek sadece zaman kaybına yol açar. |
29.08.2007 ![]() |
Değerli okuyucumuz,
Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
· Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
· Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
· Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
· Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
· Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
· Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
· Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
· Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.
Yorumlar
+ Yorum Ekle