En Sıcak Konular

Mehmet Altan
Star

Mehmet Altan
0 0 0000

Bankaları kim soydu?



Gazeteleri okurken ‘kendi manşetlerinizi’ de seçer misiniz? Ben seçerim... Dün de öyle yaptım.. Dünkü Milliyet’teki Egebank haberi, benim açımdan mükemmel bir manşet haberdi...

Neden mi? Çünkü okuyanın kanını donduruyordu. İsterseniz, gelin birlikte ne olup bittiğine bakalım.

Danıştay, Egebank zararı nedeniyle Demirel ailesinin şirketlerine el konamayacağı kararı vermiş. TMSF Başkanı Ahmet Ertürk bu gelişme üzerine ‘dava hukuki olmaktan çıktığı için dosyayı kapattık’ demekte.

Bir dava nasıl ‘hukuki’ olmaktan çıkar?

***
Danıştay 13. Daire, batık bankacıların şirketlerine el konulmasını sağlayan Bankalar Kanunu’nun 15-7/a maddesinin yürütmesinin durdurulması yönünde ilk kez karar veriyormuş..

Ahmet Ertürk, bu kararın, banka zararlarının topluma ödetilen yükünün azaltılması için çıkarılan yasanın ruhuna aykırı olduğu eleştirisinde bulunuyor.

Ertürk, ‘Bu kararla biz tek tahsilat yapma imkánımızı kaybediyoruz’ demekte.

Kaybederlerse ne olur? Cevabı gene TMSF Başkanı veriyor: ‘Faiziyle birlikte 4 milyar doları bulan Egebank zararı Türk toplumunun sırtına yıkılmıştır.’

***
Nasıl yıkıldığını da gene Ahmet Ertürk’den dinleyebiliriz:

‘Bu kararla toplum Egebank’ın kötü yönetilmesinin, içinin boşaltılmasının maliyetini yüklenmiş olmaktadır. Bankanın tüm zararı, ailenin mal varlığı olmayan tek ferdinin üstüne yıkılmış oldu. Bu da alacağın tahsil edilemeyeceği anlamına geliyor. Bu kararla fon, alacağını tahsil edemez duruma düştü. Kişisel olarak bütün millete geçmiş olsun diyorum. Artık tek yapacağımız Egebank zararından dolayı herkesin payına düşen parayı hesaplamak ve kamuoyuna duyurmaktır. Tüm toplum bu faturayı ödeyecek.’

Bankayı soyan başkası.

Ödeyecek olan biziz.

***
Bu nasıl oluyor?

Okumaya devam edelim:

‘Bir kere hálá en az tahsilat yapabildiğimiz bir grup. Mahkemeye bankanın tüm ailenin katılımıyla alındığına, çalıştırıldığına ilişkin onlarca kanıt sunduk ama yeterli görülmedi. Bu bir hukuk olayı değil, bu bir yasaların yorumlanması olayı değil, başka bir olay, toplumun takdirine bırakıyorum.’
***
TMSF ne yapar?

Soyguna uğramış bankalarda buhar olan paraları millet adına tahsil eder.

28 Şubat dönemindeki o soygun furyasıyla birlikte elli milyar dolar uçtu gitti. Ahmet Ertürk olağanüstü bir performansla bunun yarısından fazlasını tahsil etti.

Ama geldiği nokta dehşet verici:

‘Ben Demirel ailesi ile hukuki ihtilaflar nedeniyle kamunun daha fazla zarar görmesini de istemiyorum. Buna da izin vermeyeceğim. Ama Demirel dosyası nedeniyle karşılaştığımız yeni hukuki yorumların bize zarar verme potansiyelini görüyorum. Demirel dosyasını ‘hepimize geçmiş olsun’ diyerek kapatıyoruz.

TMSF olarak bu işleri yaptığım için pişmanım ama inşallah anamdan doğduğum için pişman olacağım günleri görmem. Egebank bir finansal ve hukuki dava almaktan çıktı, siyasal bir hüviyet kazandı. Biz de siyasetle uğraşmadığımız için bu Egebank olayından çekiliyoruz.’

***
Ahmet Ertürk çığlığına şöyle devam ediyor:

‘İlk defa Demirel olayında farklı bir hukuki yorumla karşı karşıya kalıyoruz. Daha önce yargı tarafından tasdik edilen olaylar Demirel’de farklı yorumlanıyor. Demirel kararı bize bunu göstermiş oldu.’

Ahmet Ertürk ‘TMSF’nin yaptığı gasptır’ dediği için eski Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel hakkında kişisel olarak da bir dava açmış... Muhabir arkadaşımız ‘o dava ne oldu ?’ diye soruyor... Ertürk yanıtlıyor:

‘Savcılık, cumhurbaşkanlığı yapmış bir kişinin herhangi bir suç işleme kastının olamayacağına hükmederek takipsizlik kararı verdi.’

***
Ben olsam manşete çıkartırdım dediğim haber bu. Çünkü okurken kanım dondu.

Bu ülkede yasalara göre herkesin eşit ama ‘bazılarının daha eşit’ olduğunu görmek...

Sizin kanınızı dondurmuyor mu?


Bu yazı 1,363 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 3 Ekim 2008 Oku bakayım...
    • 16 Ağustos 2008 Beş yıl önce neredeydiniz?
    • 14 Ağustos 2008 Ahmedinejad’la...
    • 12 Ağustos 2008 Saakaşvili Tolstoy okudu mu?
    • 31 Temmuz 2008 ‘Kapatma ama hırpala..’
    • 14 Temmuz 2008 MİT’in Ergenekon listesi...
    • 12 Temmuz 2008 İran savaşı yaklaşıyor mu?
    • 10 Temmuz 2008 Ölümün askerleri
    • 8 Temmuz 2008 Öksüz Çocuk Eldiveni...
    • 5 Temmuz 2008 Dağbaşı
    • 28 Haziran 2008 Bir Türk neye bedel?
    • 26 Haziran 2008 Türkiye-Almanya
    • 21 Haziran 2008 ‘Kamuoyunu TSK çizgisine getirmek’...
    • 13 Haziran 2008 Gerçekten cevap bu mu?
    • 11 Haziran 2008 Askeri sopa ile özen...
    • 2 Haziran 2008 Elitist mi, kitlesel mi?
    • 1 Haziran 2008 Sizi muhatabınız belirler...
    • 28 Mayıs 2008 Sivas’ın doğusu...
    • 25 Mayıs 2008 Danıştay ne karar verecek?
    • 24 Mayıs 2008 Birinci Cumhuriyet’in sonu mu?

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    7,002 µs