En Sıcak Konular

Mehmet Şevket Eygi
Milli Gazete

Mehmet Şevket Eygi
0 0 0000

Küfürbaz Beyaz Yazarlar



* AĞIR yazmak, şiddetli bir şekilde tenkit etmek başka şeydir küfr etmek, hakaretler yağdırmak, âdice sövüp saymak başka şey... Günümüzde kendilerini uygar, halk çoğunluğunu medeniyetsiz ve geri gören birtakım fıkra (köşe) yazarları ağızlarını çok bozmaya başladı. Hakaret etmenin, sövüp saymanın da dereceleri ve türleri vardır. Aşağıdan yukarıya sıralayalım:

* Çok adi, müstehcen, bayağı, seviyesiz... En düşük sokak fahişelerinin üslubu ile...

* Orta âdilik...

* Zerre kadar bayağılığa kaçmadan edebî ve sanatlı bir üslup ile nezih şekilde batırmak, rezil etmek.

Adam eline kalem almış yazıyor. Kendisini ilerici, çağdaş, uygar gösteriyor ve affedersiniz or..... ağzıyla sağa sola saldırıyor. Böylesi medenî falan değildir, barbarın, serserinin, edepsizin, şirretin tekidir. 

Eskiden, bundan altmış, yetmiş sene önce Babıali’nin usta ve emektar  kalemleri bir kimseyi rezil etmek istedikleri vakit, sokak serserisi ağzıyla  yazmazlar; Ziya Paşa’dan, Namık Kemal’den, Koca Ragıp Paşa’dan,  Mehmed Akif veya Tevfık Fikret’ten mısralar, beyitler okuyarak şamar atarlardı.

Bütün olumsuzluklara, bütün yıkıcı propagandalara rağmen halkın yüzde 50’ye yakını son seçimlerde oyunu AKP’ye verdi. Bazı çağdaşlar, ilericiler, Beyazlar, “uygarlar” bunu hazm edemediler ve ver yansın etmeye başladılar. Milletin yüzde ellisine nerede ise ana avrat sövüyorlar. Demedikleri yok. Teneke kafalılar, geri zekalılar, bilmem nerelerinden nefes alanlar ve daha neler neler.

Yahu be adamlar sizin hiç doğru dürüst gerekçeleriniz yok mudur? Sizin namuslu şekilde çalışan beyniniz yok mudur?

Halk yanıldı ise, daha sakin, daha terbiyeli, daha mantıklı bir şekilde tenkit edemez misiniz?

Niçin sövüp sayıyor, hakaretler savuruyorlar?

Bir kere sövüp saymakta rant vardır. Adam bir gazetenin köşesine oturmuş, ayda diyelim 25 bin lira maaş alıyor. Başarılı olması lazım. Söverse birilerinden aferinler alacaktır, kotası yükselecektir.

Yüzde yirmi kadar partizanları vardır. Onlar da, kuyruk acılarını hafifleten sövgüleri severler, bunlar onlara ilaç gibi gelir.

Bendeniz bir Müslüman olarak Tevfik Fikret’i sevmem, lakin onun büyük şair olduğunu kabul ederim.

Türkiye’nin en büyük eksikliği vasıf/kalitedir.

Çoğunluğu teşkil eden Müslümanların içinde yeterli sayıda vasıflı kimse olması gerekir.

Dinsizlerin de vasıflı olması şarttır. Olmazlarsa işte ülke bugünkü hale döner.

Sağcı vasıflı olacak, solcu vasıflı...

Maalesef beyaz Türklerin bazı gazetecileri hiç mi hiç vasıflı değil.

Seçimlerdeki tercihi dolayısıyla halkın yüzde 50’sine tepki gösterilecekse bunun mutlaka olumlu, kaliteli, nezih, mantıklı, terbiyeli, ahlâk bakımından yüksek seviyede olması gerekir. Yüzde 50’yi atsan atamazsın, satsan satamazsın.

Azınlığa mensup dümensiz pusulasız, mantıksız sağduyusuz bir gazetecinin deli dana gibi saldırması bir ülke için, bir medya için büyük bir talihsizliktir...

Büyük zatlardan birinin gencecik oğlu bir gemi satın almış, gemiciliğe başlamış... Tenkit mi etmek istiyorsun? Sövüp saymayı bırak. Sen gazetecisin, polis hafiyesi gibi araştır, incele, belge ve bilgi topla ve bir müddet sonra raporunu bomba gibi patlat. Buna kim ne diyebilir. Aksine herkes aferin der. Ama sen bunu yapamıyorsun ve aczini küfür ederek, hakaretler savurarak örtmeye   çalışıyorsun.

Böyle köşe yazarları istihdam eden büyük Beyaz gazeteler günün birinde büyük zararlara uğrayacaklardır. Okuyucularının büyük bir kısmını küstürecekler, nefret ettirecekler ve ellerinden kaçıracaklardır.

Halk seçimlerde yanlış tercih yapmışsa, gün gelir bunun faturasını elbet öder...

Halkın yarısına, siyasî tercihleri dolayısıyla pek âdice küfr eden gazeteler ve yazarlar da gün gelir bunun faturasını öderler,  itibarlarını yitirirler, satışları   ve rantları düşer. Bakarsınız Beyaz patron, çok sivri dilli Beyaz gazeteciyi kapının önüne koyuvermiş... Beyazlarda vefa ve merhamet yoktur. Onların birbirine ettiğini düşmanları yapmaz.

Örnek ve Gerçek
İslâm Toplumu

ÖRNEK ve gerçek İslâm toplumu nasıldır? Maddeler halinde yazayım:

(1) İsraf yapılmaz, doyduktan sonra daha fazla yenilmez. Böylece ülke nimetleri bütün halka yeterli olur.

(2) Su israf edilmez, böylece ülkenin suyu ihtiyaca cevap verir, susuzluk çekilmez.

(3) Riba ve faiz yoktur. Para spekülasyonları ile birileri halkı, ülkeyi, devleti soymaz.

(4) Kapıları kilitlemeye lüzum olmaz.

(5) İçki, kumar, gece hayatı, bar, pavyon, diskotek, birtakım karıların resmen veya gayr-i resmî şekilde fahişelik yapmaları diye bir şey düşünülemez.

(6) Zenginler ile fakirler arasında geçim ve hayat tarzı bakımından uçurum, büyük farklılık yoktur. Zenginler, kendi istekleriyle orta halli bir hayat sürerler.

(7) Varlıklı kesim zekatlarıyla, sadakalarıyla, hayır ve hasenatlarıyla fakirleri ve sıkıntıda olanları destekler.

(8) Yalan söyleyerek, söz verip de sözünü yerine getirmeyerek halkı aldatanlar büyük ahlâksızlık yapmış, ağır suç işlemiş olurlar ve beş paralık itibarları kalmaz.

(9) Örnek ve gerçek Müslüman toplumda insan insanın kurdu değil, meleğidir.

(10) Emanetler ehil olanlara verilir. Ehil olmayanlara asla verilmez.

(11) Adam kayırma olmaz. En tepedeki adamın oğlu veya kızı suç işlese o da cezalandırılır.

(12) Mahkemeler işsiz, hapishaneler ıssız olur. Gayet az suç işlenir. Ufak tefek anlaşmazlıklar ve nizalar mahalle teşkilatı tarafından, mahkemeye gitmeden halledilir.

(13) Kadınlar ve kızlar asla rahatsız edilmez. Rahatsızlığa uğramamaları için her türlü koruyucu tedbir alınır.

(14) Haram yenilmez, yedirilmez.

(15) Müstehcen yayın yaparak zengin olmak, köşeyi dönmek diye bir şey düşünülemez. Çünkü böyle yayınlar kesinlikle yasak olur.

Bazıları için ne sıkıcı, ne geri, ne karanlık bir toplum değil mi?

Bu yazı 2,254 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 3 Ekim 2008 Hainler İstanbul’u Bu Hale Nasıl Getirdiler?
    • 16 Ağustos 2008 Ergenekon=Jakoben Laikçilik=Resmî İdeoloji
    • 14 Ağustos 2008 Şeriatî Hem Sünnîlik, Hem Şiîlik Açısından Bozuktur
    • 30 Temmuz 2008 Yakın Tarihimize Işık Tutan Büyük Ve Engin Bir Kitap: Üstad Ali Ulvi Kurucu’nun Hatıraları
    • 29 Temmuz 2008 Modern Türkiye’nin kuruluşunda Yahudiler
    • 28 Temmuz 2008 Din Büyüklerinin ve Müslümanların Dikkatlerine 12 Maddelik Islah Projesi
    • 24 Temmuz 2008 Ezana Saygısızlık
    • 21 Temmuz 2008 Hırsızlıkla Namaz Bir Arada Olmaz
    • 18 Temmuz 2008 Darbe Şakşakçılığı Yapanlar Dilerim Beladan Belaya Uğrasınlar
    • 17 Temmuz 2008 Türkiye Halkı Aptal ve Salak mıdır?
    • 16 Temmuz 2008 İsim Vermeden Anonim Tenkitler ve Uyarılar Yapmaya Devam Edeceğim
    • 14 Temmuz 2008 Müslüman Türkiye’de İslâm Devleti İstenemez
    • 14 Temmuz 2008 Müslüman Türkiye’de İslâm Devleti İstenemez
    • 12 Temmuz 2008 İslami tevhid eğitimi
    • 11 Temmuz 2008 Hakkın ve Halkın Hizmetinde Cumhuriyet
    • 10 Temmuz 2008 Yapılabilecekler ve Yapılması Gerekenler Yapılmıyor
    • 8 Temmuz 2008 Ordu ve Din...
    • 5 Temmuz 2008 Baylar Bayanlar Boşuna Protesto Etmeyin Oyun Kuralına Göre Oynanmaktadır
    • 4 Temmuz 2008 Hep Sivas Faciasından Bahs Edip, Başbağlar Katliamından Hiç Bahs Etmemek Zulümdür
    • 3 Temmuz 2008 Fitne Fesat Saçan Gazete

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    5,748 µs