Star
Mehmet Altan
0 0 0000
Ölümün askerleri
Bir temmuz sabahı. Sabah saat 10 sularında. ABD’nin İstinye’deki Başkonsolosluğu’nun önündeki polis kulübesine saldırmaktan kimin ne çıkarı olabilir? Hem ölmekten, hem de öldürmekten kim ne medet umabilir?
Bu kadar akla ve sağduyuya ihanet eden bir çıldırma halini nasıl açıklamak gerekir?
Günahsız yere şehit düşen polis memurları...
Erdal Öztaş... Mehmet Önder Saçaklıoğlu... Nedim Çalık...
Dirseğinden yaralanan trafik polisi...
Çekici kamyonunda omzundan vurulan şoförü...
Terörün kurbanları...
H H H
Ölmeye ve öldürmeye şartlanmış bir patolojik ruh halinin kanlı aktörleri olan teröristlerin de kim olduğu anlaşılmaya başlandı...
Bitlis Ahlat doğumlu Erkan Kargın...
Yine Bitlis doğumlu Mahmut Raif Topçil ve Iğdır doğumlu Bülent Çınar...
Bunlardan Erkan Kargın’ın İBDA-C ilişkisi nedeniyle polis tarafından gözaltına alındığı ve çıkarıldığı mahkemece terör örgütü üyeliği nedeniyle tutuklandığı da resmen açıklandı.
Emniyet Genel Müdürlüğü, ABD Başkonsolosluğu’na yönelik saldırıyı gerçekleştiren 3 kişinin kimliklerine yönelik yaptığı araştırmada, saldırının arkasındaki örgütün El Kaide olduğuna yönelik bulguların ağırlık kazandığını da bildirmekte...
Emniyet Genel Müdürlüğü Terörle Mücadele ve Harekat Daire Başkanlığı yetkilileri, irticai terör örgütü İBDA-C’nin son yıllarda uluslararası terör örgütü El Kaide’nin taşeronluğunu yaptığına da dikkat çekiyorlar...
Yetkililer soruşturmanın El Kaide üzerinde yoğunlaştığını belirtirken, saldırganların yurtdışı giriş çıkış kayıtlarının da bulunduğunu söylüyorlar.
Saldırının intihar saldırısı olduğunu belirten Emniyet Genel Müdürlüğü yetkilileri, silahların incelemesini yaptılar ve daha önce de çeşitli eylemlerde kullanıldığını ifade ettiler.
H H H
Teröristlerin eyleme nasıl geldikleri ve polis noktasına nasıl yaklaştığını gösteren görüntülerin çevredeki MOBESE kameralarında yer aldığı anlaşılmış...
Saldırıdan sonra kaçmanın son derece güç olmasına karşın eylemcilerin kendisine çok güvendiği ve yaylım ateşi açtıktan sonra bölgeden hızla uzaklaşmayı planladıkları sanılmakta...
Ama gene de olağanüstü korunan ve hiçbir şekilde içine ulaşılmayacak olan bir binayı neden hedef aldıkları bilinemiyor...
Yetkililer, teröristlerin ABD Başkonsolosluğunun önündeki polis kulübesine saldırarak, hem yaptıkları eylemin dünyada yankılanmasını, hem de kanlı saldırının uluslar arası boyutuna dikkat çekmek istediklerini tahmin ediyor.
H H H
İlk bulguların doğru olduğunu varsayalım...
O zaman dünkü saldırı, Türkiye’de gerçekleşmiş ama bölgesel bir çatışmanın yüksek iç tansiyonunu sergilemekte...
Henüz 30 yaşına gelmemiş gencecik çocukların, bir yandan aynı yaştaki görevlileri öldürürken bir yandan da kendilerini imha etmelerini anlaşılır kılabilecek herhangi bir sebep olabilir mi?
Olamayacağına göre, bu insanları kim, nasıl böylesine akıldan, sağduyudan, izandan ve insanlıktan uzaklaştırıp, robot katiller haline getirebiliyor.
İslam áleminin etkin coğrafyası olan Orta Doğu’nun yoksul kitleleri, varlıklarını ölmekte ve öldürmekte arıyor...
Zenginleşmiş...
Özgürleşmiş...
Hayatın keyfini çıkarır hale gelmiş kitlelerin yaşadığı bir coğrafyada, bu olayların bu kadar sık gündeme gelmesi söz konusu olabilir mi?
Cinnet, bunca robot katili kolayca istihdam edebilir mi?
H H H
‘Ilımlı İslam’ kavramı Türkiye’yi tedirgin etti...
Bu kavramdan ne Müslümanlar, ne de laikler hoşlanmadı...
Belki de kavram, içeriğini yeterince iyi tanımlamıyor...
Ama benim algıladığım yoksulluğun iktidarda bulunduğu ve yoksulların çoğunluk olduğu en geniş coğrafya İslam áleminde bulunmakta...
Müslüman yığınların refah toplumu haline geldiği...
Kaybedecek pek çok şeye sahip olduklarını
Demokratikleştiklerini...
Hem de insan haklarına intibak ettiklerine yönelik bir resmi hayal edelim...
Bu takdirde, diğerleri gibi 1982 Bitlis Ahlat doğumlu Erkan Kargın da geleceğini İBDA-C’de, Afganistan’da ya da bir Temmuz sabahı günahsız insanları öldürmekte ve sonunda da çaresiz bir şekilde ölüp gitmekte görür müydü?
H H H
Dünkü olayın görünen kısmı şu anda kaçak olan dördüncü teröristin de yakalanmasıyla daha da netleşecek...
Ama faillerin konumları, ilişkileri ve olayla ilgili ilk bilgiler...
Bu işin, yaşadığımız coğrafyadaki derin toplumsal sıkıntıların dışa vurumunun, yeni bir kanlı tablosu gibi görülmekte...
Ama eğer böyle değilse, bunu da bilgiler geldikçe ve soruşturma derinleştikçe anlayabileceğiz.
İslam áleminin ölüme değil, yaşama ve yaşatmaya bağlı bir anlayışı tavizsiz hale getirmesi ve şaşmaz bir pusula olarak kabul etmesi, ancak Orta Doğu’nun nitelik değiştirmesiyle mümkün olacak...
Dünkü saldırı bu noktadan epeyce uzak olduğumuzu, maalesef bir kez daha kanıtlamış bulunuyor.
Bu yazı 1,137 defa okundu.
Diğer köşe yazıları
Tüm Yazılar
-
3 Ekim 2008
Oku bakayım...
-
16 Ağustos 2008
Beş yıl önce neredeydiniz?
-
14 Ağustos 2008
Ahmedinejad’la...
-
12 Ağustos 2008
Saakaşvili Tolstoy okudu mu?
-
31 Temmuz 2008
‘Kapatma ama hırpala..’
-
14 Temmuz 2008
MİT’in Ergenekon listesi...
-
12 Temmuz 2008
İran savaşı yaklaşıyor mu?
-
10 Temmuz 2008
Ölümün askerleri
-
8 Temmuz 2008
Öksüz Çocuk Eldiveni...
-
5 Temmuz 2008
Dağbaşı
-
28 Haziran 2008
Bir Türk neye bedel?
-
26 Haziran 2008
Türkiye-Almanya
-
21 Haziran 2008
‘Kamuoyunu TSK çizgisine getirmek’...
-
13 Haziran 2008
Gerçekten cevap bu mu?
-
11 Haziran 2008
Askeri sopa ile özen...
-
2 Haziran 2008
Elitist mi, kitlesel mi?
-
1 Haziran 2008
Sizi muhatabınız belirler...
-
28 Mayıs 2008
Sivas’ın doğusu...
-
25 Mayıs 2008
Danıştay ne karar verecek?
-
24 Mayıs 2008
Birinci Cumhuriyet’in sonu mu?
Yorumlar
+ Yorum Ekle