En Sıcak Konular

Mehmet Altan
Star

Mehmet Altan
0 0 0000

Dağbaşı



Dünkü ‘yanlış okumayın’ başlıklı yazımın bir bölümünde aynen şöyle diyordum: ‘Hemen şunu söyleyeyim... Bu son gözaltılar ‘bir çatışma’ değil, ‘bir mutabakat’ operasyonu... Biliyorum...

Askeriye ‘özenle’ bunun hukuksal bir operasyon olduğunu vurguluyor...

Gerçekten de olup bitenin ‘hukuk devleti’ açısından hiç bir şaşırtıcı yanı yok...

İddialar var... Karineler var... Hatta çok ciddi deliller var...

Ve savcı gereğini yapıyor...

Orgeneral, morgeneral kimsenin gözünün yaşına bakmadan da hükmünü icra ediyor...

Ama bu ‘hukuk devletinde’ olur...

Türkiye’de asla olmazdı...’

***

Dün, Türkiye’nin bir ‘hukuk devleti’ olmadığını, son gözaltıların da bir geçici mutabakata bağlı olduğuna bir kez daha kanaat getirdim.

Neden mi?

Çünkü...

Hoşlanmadığı Taraf Gazetesi’ne Genel Kurmay’ın baskın planını öğrendim...

Dün, bizim Star Gazetesi’nin web sayfasında bu olay şu şekilde özetleniyordu:

‘Genelkurmay askerî savcısı, Dağlıca baskını raporunu yayınlayan Taraf Gazetesi’ne gönderdiği yazıda, Dağlıca baskını raporu belgeleriyle birlikte şu ana kadar yayınlanmamış belgelerin 7 Temmuz tarihine kadar Genelkurmay’a teslim edilmesini istedi. Aksi takdirde bu tür belgelere el konulacağı bildirildi.’

***

Taraf Gazetesi ise beklemekte olduğu Genel Kurmay baskınını daha detaylı anlatıyordu...

Genel Kurmay savcısının gazeteye yazdığı resmi yazıda açık tehditler vardı...

Örneğin, gazetenin yayınladığı belgeleri isteyen savcı, hiçbir hukuksal yanı olmayan şu tehdit cümlelerini fütursuzca yazabiliyordu:

‘Keza, elinde bulunduranlarca bu belgelerin henüz ifşa edilmemesi bir şans olayıdır. Ancak böyle bir şansın sonsuza kadar devam etmesini ummak ve hayal etmenin de ulusal güvenlik açısından ciddi bir tedbirsizlik olacağı izahtan varestedir.’

Gazete yönetimi, doğal olarak bu tehdide tepki gösteriyordu:

‘Buram buram tehdit kokan bu cümlenin hukukla ve yasa ile ne ilgisi var?

Bir savcı, bir gazeteye böyle bir şey yazma cüretini nereden ve nasıl bulur?

Neyi umacağımı, neyi hayal edeceğimi bir savcıya mı soracağım...

Ulusal güvenlik açısından neyin ne olduğunu benden daha iyi bildiğinden bu savcı ne zaman ve nasıl emin oldu?

Üstelik ne istediğine bir bakın.

‘İfşa edilmemiş’ belgeleri istiyor.

‘İfşa edilmemiş’ bir belge basın kanunu açısından ne zamandan beri suç?’

***

Basın kanunu mu?

Gazeteleri tehdit eden askeri savcının basın kanunu umuru değil ki...

Yoksa basın kanununun ‘haber kaynağı’ başlıklı 12. maddesi aynen şöyle:

‘Süreli yayın sahibi, sorumlu müdür ve eser sahibi, bilgi ve belge dahil her türlü haber kaynaklarını açıklamaya ve bu konuda tanıklık yapmaya zorlanamaz.’

Belli ki askeriye, hukuku da yok sayarak hoşlanmadığı yayınlara gözdağı verme arzusunda...

Bundan evvel bunun bir örneğini Nokta Dergisi’nde yaşamıştık...

Resmen doğrulanan ‘Darbe günlükleri’nin peşine gitmek yerine gene basın yasasını lime lime ederek Nokta Dergisi’nin peşine düşmüşlerdi.

O utancı Türkiye hep birlikte ve maalesef sessizce yaşadı.

***

Dünkü medya organları askeriyenin bu kez aynı utancı bize Taraf Gazetesi üzerinden üstelik açıkça yasayı da ihlal ederek yaşatmak arzusunda olduğunu gösteriyor.

Ben bu utancı bir kez daha yaşamamak için şimdiden feryat ediyorum...

Çünkü 2008 yılında hala Türkiye’de çift başlı yargı var ve bunun sonucu gazeteler, basın yasasına rağmen açıkça ve alenen basılma tehdidiyle karşılaşabiliyor.

Doğrusu bu bana hukukun değil, orman yasalarının geçerli olduğu bir dağ başında yaşıyormuşum hissi vermekte.



Bu yazı 1,279 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 3 Ekim 2008 Oku bakayım...
    • 16 Ağustos 2008 Beş yıl önce neredeydiniz?
    • 14 Ağustos 2008 Ahmedinejad’la...
    • 12 Ağustos 2008 Saakaşvili Tolstoy okudu mu?
    • 31 Temmuz 2008 ‘Kapatma ama hırpala..’
    • 14 Temmuz 2008 MİT’in Ergenekon listesi...
    • 12 Temmuz 2008 İran savaşı yaklaşıyor mu?
    • 10 Temmuz 2008 Ölümün askerleri
    • 8 Temmuz 2008 Öksüz Çocuk Eldiveni...
    • 5 Temmuz 2008 Dağbaşı
    • 28 Haziran 2008 Bir Türk neye bedel?
    • 26 Haziran 2008 Türkiye-Almanya
    • 21 Haziran 2008 ‘Kamuoyunu TSK çizgisine getirmek’...
    • 13 Haziran 2008 Gerçekten cevap bu mu?
    • 11 Haziran 2008 Askeri sopa ile özen...
    • 2 Haziran 2008 Elitist mi, kitlesel mi?
    • 1 Haziran 2008 Sizi muhatabınız belirler...
    • 28 Mayıs 2008 Sivas’ın doğusu...
    • 25 Mayıs 2008 Danıştay ne karar verecek?
    • 24 Mayıs 2008 Birinci Cumhuriyet’in sonu mu?

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    11,728 µs