En Sıcak Konular

Engin Ardıç
Sabah

Engin Ardıç
0 0 0000

Orada serbest



Patrick Buisson bir kitap yazmış, "1940-1945: Erotik Yıllar", Fransız kamuoyu ayağa kalkmış... Gazete öyle diyor.
Aslında bir dizinin ilk kitabı bu, ikinci cilt de eylül başında çıkacak.
Fransız kamuoyunun da ayağa kalktığı falan yok, konu Fransa'da artık kanıksanmış bir konudur, öyle ayağa kalkmalar falan ancak Türkiye'de olur, basının da gazıyla.
Buisson, Alman işgali altında geçen dört yıllık savaş döneminde Fransız kadınlarının "yediği haltları" anlatıyor...
Bilirsiniz canım, hani şu kurtuluştan sonra (daha doğrusu Amerika tarafından "kurtarılıştan" sonra) saçları kesilen, kafaları kazınan "işbirlikçi" kadınlar...
Biri benim kafamı kazıtsa, iki ay kadar berbere gitme külfetinden kurtardığı için ona teşekkür ederim, üstelik saçım daha da gür çıkar; fakat bir kadına verilebilecek en korkunç cezalardan biridir bu, doğrudan kadınlığına saldırı gibidir.
Buisson, Alman işgali altındaki Paris'te, gerek para, gerek gıda karşılığı, gerekse keyif için Alman askerleriyle yatan kadın sayısının yüz bin kadar olduğunu söylüyor!
Çoğunun kocası esir kampındaydı, hemen hepsi açtı... Fakat Buisson, konuya bayıldığım ve epey araştırdığım halde bugüne kadar hiç aklıma gelmeyen bir boyuta da değinmiş: Geceleri sokağa çıkma yasağının da bu cinsellik fırtınasına katkıda bulunduğunu hatırlatıyor!
Savaştan sonra gözlenen "Berlin sendromunu" da unutmayalım: Yenilmiş olan kendi askerini, yani kendi erkeğini küçümseme, adam yerine koymama, buna karşılık "muzaffer" düşmana karşı duyulan mazoşist hayranlık... Alman kadınlarının kırklı yılların ikinci yarısında hissedeceklerini, Fransız kadınları kırklı yılların ilk yarısında yaşamışlar.
Biz de şimdi tutup da mütareke döneminde İngiliz subaylarıyla yatan "İstanbul sosyetesi hanımlarını" anlatan bir kitap yazsak, evet, ülkemiz gerçekten ayağa kalkar.
Adam Ege ve Marmara köylülerinin "ilk aylarda sergiledikleri gönülsüzlüğü" yazdı da romanından yapılan filmi yaktılar yahu!
Tarihi gerçeklere değinmek, Fransa'da serbest, Türkiye'de tehlikelidir.
Çünkü Fransa, hiç hoşuna gitmese de kendi gerçekleriyle yüzleşir, Türkiye bundan şiddetle kaçınır.
Gerçekleri yazanlara Fransa'da "araştırmacı" diyorlar, Türkiye'de de "deli, manyak, üşütük, bunalımda" ...
Fransa'da halkın önemli bir kısmının işbirlikçi Mareşal Petain'in arkasında olduğu, o hani filmlerde yüceltilen "sırtı meşin ceketli, kafası bereli, ağzı Gauloise sigaralı, eli makineli tüfekli direnişçi" tipinin küçük bir azınlık olarak kaldığı, halkın asıl büyük çoğunluğunun da sessizce bir "bekle gör" tavrına girdiği yıllardır yazılır çizilir...
Fransa'yı da General de Gaulle'ün sıktığı palavralardaki gibi kendi gücü değil, Amerikan, İngiliz ve Kanada kuvvetleri kurtarmışlardır. Bunu söyleyeni vurmuyorlar.
Bunları araştıran tarihçilere "vatan haini" denilmez. Ne Henri Amouroux'nun başı derde girmiştir bu yüzden, ne JeanPierre Azema'nın, ne Olivier Wievorka'nın, ne de Robert Paxton, Ian Ousby, Julian Jackson, Martin Gilbert gibi yabancı tarihçilere arşivler kapatılmıştır, arşivleri açıyoruz ayağından!
Onlar meseleyi gerçekten tarihçilere bırakırlar, biz de bırakıyormuş "gibi yaparız".
Eh, ne de olsa, biri Avrupa Birliği'nin kurucu üyesi, öteki de kapıda bekletilen aday... Bu gidişle, "ebedi" aday..


Bu yazı 1,429 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 19 Ağustos 2009 Öyle olmayacak Tarhan Bey
    • 3 Ekim 2008 Alman oğlu Alman
    • 16 Ağustos 2008 Solculuk bile yapılır
    • 14 Ağustos 2008 Frikik istiyorlar!
    • 30 Temmuz 2008 Cirmi kadar yer yakar
    • 14 Temmuz 2008 Bizim oğlan okumasın, dersaneci olsun
    • 12 Temmuz 2008 Sıcakta serin yazı
    • 5 Temmuz 2008 Kendini genel başkan sanan genel başkan
    • 28 Haziran 2008 Korporatizm
    • 27 Haziran 2008 Bu, gazetecilik değildir
    • 13 Haziran 2008 Tekniğini merak ettim
    • 11 Haziran 2008 Devr-i saadet
    • 1 Haziran 2008 Memleket mazbut, lakin matbuat...
    • 28 Mayıs 2008 Orada serbest
    • 26 Mayıs 2008 Panpan est un pantin, Zizi est une poupee
    • 25 Mayıs 2008 Psikolojik iç savaş
    • 24 Mayıs 2008 Aslında ödleri patlıyor
    • 21 Mayıs 2008 Lahındayk
    • 19 Mayıs 2008 Sieg heil!
    • 18 Mayıs 2008 Futbolcu aydınlar

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    6,697 µs