Bugün
Gülay Göktürk
0 0 0000
Hukuk dersi
Geçenlerde gazetelerin birinde gözüme çarptı: Çocuklara erken yaşta hukuk bilinci verebilmek için okullara ders konması düşünülüyormuş. Ona bakarsanız, zamanında hepimiz Vatandaşlık Bilgisi dersi okumuştuk okullarımızda.
Yüzde kaçımızın iyi vatandaş olduğu meydanda. Herhangi bir konuda çıkmaza girince, "Hadi şunun dersini okullara koyalım da işi çözelim" yaklaşımına oldum bittim tepki duymuşumdur. Biliyorsunuz, yıllardır okullara cinsellik dersi koyalım da gençlerimizi "bilinçlendir elim" denir durur. Bu konu ne zaman açılsa ben de "aman sakın bilinçlendirmeyin, bırakın öyle kalsınlar" diye feryat ederim.
Çünkü o "bilinçlendirme" denen şeyden kimin ne anladığı o kadar meçhul kiÖ Şimdi, küçüklere verilecek hukuk bilincini düşününce aynı şekilde panikliyorum. Öyle bir ders konsa, kim bilir kimler verir bu hukuk bilinci derslerini ve nasıl bir hukuk bilinci aşılamaya kalkar çocuklara. 27 Mayıs gibi açık hukuksuzluğun okul kitaplarına yıllar yılı bayram olarak girdiğini düşününce insan ister istemez korkuyor. Mesela hukuk bilinci derslerinde, 27 Mayıs nasıl anlatılır? Ya da diğer darbeler?
Türkiye'de şimdiye kadar 3,5 darbe yaşandığı ama şimdiye kadar tek bir darbecinin bile yargılanmadığı es geçilerek doğru düzgün bir hukuk bilinci verilebilir mi genç kuşaklara? Aslında, hukuk bilinci dediğiniz şey öyle okulda dersle filan öğrenilecek bir şey değil. Bu bilinç günlük hayatın içinde, yavaş yavaş, yaşaya yaşaya edinilir. Çocuk, daha parmak kadarken arkadaşlarıyla ilk kavgasını yaptığında oluşmaya başlar bu bilinç.
O kavgada annesinin haklıyı mı, yoksa kendisini mi kayırdığını kaydeder bir kenara. Büyüklerinin her fırsatını yakaladıklarında kuyruklara aradan sızdıklarına tanık olmuşsa, "başkalarının hakkına saygı" üzerine dinlediği bütün o nutukların bir kulağından girip bir kulağından çıkması kaçınılmazdır. Babası televizyonda maç izlerken, tuttuğu takıma penaltı cezası veren hakeme sövüp sayarken, adil mi davranmaktadır, yoksa adaletsiz mi? Evet adaletÖ Çünkü hukukun temeli insanoğlunun adalet duygusudur.
O duygu kollektifleşip bir hukuk yaratır. Ve o hukuk yasalar yoluyla hayata geçer. Adalet duygusu kısırlaşmış, ya da hiç oluşmamış insan ve toplumlar, tersten giderek adil olanı yasalarda ararlar. Onlar için yasal olan adildir. Yasalar adaletli olmak zorunda değil, adalet yasal olmak zorundadır.
Şimdi merak ediyorum, mesela AKP için kapatma davası açılırken durumun adil olup olmadığına yasa maddelerinin lafzı üzerinde cambazlıklar yaparak mı cevap bulmaya mı çalışacağız, yoksa hukukun ve onun kaynağı adaletin nerede olduğuna mı bakacağızÖ Çocuklarımıza hukuk diye neyi anlatacağız?
Henüz Anayasa mahkemelerimizin, başsavcılarımızın bile kavrayamadıkları şeyi, yani adalet- hukuk, yasa zincirinin nereden başladığını mı? Bunu anlatabilecek babayiğit var mı aranızda? Ders koymayı filan boşverin. Çocuklar bizi gözlüyor. Biraz olsun adaletli olmaya çalışın yeter.
Bu yazı 1,306 defa okundu.
Diğer köşe yazıları
Tüm Yazılar
-
3 Ekim 2008
Krizler ve sebep sonuç ilişkileri
-
12 Temmuz 2008
Ergenekon Davasını bekleyen tehlikeler
-
12 Haziran 2008
Cumhuriyet Çalışma Grubu
-
28 Mayıs 2008
“Yalnız ve güzel ülkem”
-
25 Mayıs 2008
Tam Gün Yasası 2
-
21 Mayıs 2008
Tam Gün Yasası
-
18 Mayıs 2008
Hukuk dersi
-
14 Mayıs 2008
Kraliçe bilecek mi?
-
9 Mayıs 2008
Patinaj ve bıkkınlık
-
7 Mayıs 2008
"Dini ticarete alet etmek"
-
30 Nisan 2008
Taksim neyin sembolüdür?
-
25 Nisan 2008
“CHP'yi kurtarmak”
-
23 Nisan 2008
Doğurun, ama bize güvenerek doğurmayın
-
20 Nisan 2008
Hizmet yarışı olarak siyaset
-
16 Nisan 2008
Vazoda büyüyenler
-
9 Nisan 2008
“Kökü dışarda”
-
30 Mart 2008
"Eğer kapatma davası açılırsa..."
-
28 Mart 2008
Reform kuşa dönmesin
-
26 Mart 2008
Meşru müdafaa
-
19 Mart 2008
Asıl ihtimal Anayasa Mahkemesi’nin reddetmesidir
Yorumlar
+ Yorum Ekle