En Sıcak Konular
Star
Mehmet Altan
0 0 0000
Tutunamayanların krizi...
Dünyada günde 1 dolarla geçinen... Daha doğrusu geçinmek zorunda kalan kaç kişi var? Ben söyleyeyim: Bir milyar iki yüz milyon insan... Peki, günde 2 dolarla geçinmek durumundakiler? Onların sayısı 3 milyar.
IMF Başkanı Dominique Strauss Kahn’ın, ‘beslenme krizi hükümetleri yıkabilir. Demokrasileri tehdit edebilir. Dahası demokrasi sorgulanmaya başladığında savaş tehlikesi de vardır,’ diye haykırmasının nedeni, dünya yoksullarının bugünkü sefalet tablosundan da daha derinlerine doğru yuvarlanma tehlikesi...
Neden?
Çünkü dünyada pirinç fiyatlarının tonu 1000 dolara, perakende piyasalarındaki bir kilo pirinç de 1 dolara tırmanıyor.
Bu ne demek?
Yakın zamanda ‘açlara’ artık bir tabak pirinç de zor bulunacak demek.
***
Yoksullar neden daha da dibe vuruyor?
Çünkü Çin ve Hindistan gibi ülkelerde, ‘tutunamayanlar’ arasından bir üste hamle eden, ‘orta sınıf’ kategorisini yakalayan epeyce büyük bir nüfus var.
Tutunamayanların bir kısmı biraz daha dibe giderken, diğer bir kısmı da yukarı doğru hareketlenmede...
Sanayi Devrimi’nin köhne kıskacını aşamayanlar aşağı, sanayi sonrasının yeni ışığını algılayanlar da yukarı doğru gidiyor.
2020’de dünya nüfusunun bir milyar daha artacağı....
Bu nüfusun yüzde 52’sinin sanayi sonrası döneme uyum sağlamış ‘yeni orta sınıfı’ oluşturacağı...
Gelecek on iki yıl içindeki bu sosyal değişimden de en fazla Çin’in yararlanacağı tahmin edilmekte.
Orta sınıf önümüzdeki on iki yıl içinde 1,8 milyar artarken, bunun üçte biri Çin’de yaşayanların arasından çıkacak.
***
Çin ve Hindistan gibi gelişen ülkelerdeki zenginleşme...
Dolayısıyla orta sınıfın gelişmesi...
Tüketim kalıplarını da... Beslenme modelini de değiştiriyor.
Yeni orta sınıfların 100 kalorilik et talebi için 700 kalorilik hayvan yemi üretimine ihtiyaç var.
Tahıldan pirince fiyatlardaki depremin en temel nedenlerinden biri bu...
***
Türkiye’de de sosyal yapı inanılmaz bir hızla dönüşmekte.
Bir yıl öncesiyle karşılaştırıldığında tarım, yarım milyondan fazla istihdam kaybetmiş...
Bu kaybın üçte ikisini kadınlar oluşturuyor.
Muazzam bir çözülme.
Aynı şey esnaf kesiminde de var.
Büyük ölçüde esnaftan ve zanaatkárlardan oluşan kendi hesabına çalışanların sayısındaki gerileme tam gaz devam ediyor.
Bu kategori bir yıl içinde 334 bin istihdam kaybetmiş.
Bu çok keskin bir modernleşme...
Ama iyi yönetilemez ise sosyal faturası ağır...
Aynen dünyadaki gibi bir kısım birkaç basamak zıplarken, bir diğer kesim daha da aşağıya yuvarlanabilir.
***
Siz istediğiniz kadar ‘yeni bir çağ’ diye yırtının...
Siz istediğiniz kadar ‘sanayi sonrası dönem’in ‘sanayi devriminden’ çok daha derin ve güçlü bir küresel değişim olduğunu söyleyin...
İnsanlığın dönüşüm aşamalarını derinden yaşamamış bizim gibi toplumlarda bunun duyulması kolay olmuyor.
Halbuki olup bitenin tek bir nedeni var: Çağ yırtılıyor, yeryüzü kendini yeniden tanzim ediyor.
Yaşadığımız dönem sosyal bilimler, sosyal bilimciler için kolayından rastlanılmayacak bir büyük dünya laboratuarı.
Bu alt üst oluşa benzeyen bir önceki dönem, artık hiç bir canlı tanığı kalmamış olan 1750’deki Sanayi Devrimi idi... Olup biteni daha içselleştirmek için tek başvurulacak kaynak sanayi döneminde insanlığın yaşadığı o deneyim.
***
Değişen çağ oturmaya başlıyor.
Bunu algılayan bir üste çıkarken, algılamayan dibe vuracak.
Çağın en büyük sorunu da zaten ‘tutunamayanların’ nasıl ‘yeni hayata’ kazandırabileceği?
Bu yazı 976 defa okundu.
Diğer köşe yazıları
Tüm Yazılar
-
3 Ekim 2008
Oku bakayım...
-
16 Ağustos 2008
Beş yıl önce neredeydiniz?
-
14 Ağustos 2008
Ahmedinejad’la...
-
12 Ağustos 2008
Saakaşvili Tolstoy okudu mu?
-
31 Temmuz 2008
‘Kapatma ama hırpala..’
-
14 Temmuz 2008
MİT’in Ergenekon listesi...
-
12 Temmuz 2008
İran savaşı yaklaşıyor mu?
-
10 Temmuz 2008
Ölümün askerleri
-
8 Temmuz 2008
Öksüz Çocuk Eldiveni...
-
5 Temmuz 2008
Dağbaşı
-
28 Haziran 2008
Bir Türk neye bedel?
-
26 Haziran 2008
Türkiye-Almanya
-
21 Haziran 2008
‘Kamuoyunu TSK çizgisine getirmek’...
-
13 Haziran 2008
Gerçekten cevap bu mu?
-
11 Haziran 2008
Askeri sopa ile özen...
-
2 Haziran 2008
Elitist mi, kitlesel mi?
-
1 Haziran 2008
Sizi muhatabınız belirler...
-
28 Mayıs 2008
Sivas’ın doğusu...
-
25 Mayıs 2008
Danıştay ne karar verecek?
-
24 Mayıs 2008
Birinci Cumhuriyet’in sonu mu?
Yazarlar
-
Mühürdar
-
Behiç Karahisarlı
-
Fahri Güven
-
Murat Bardakçı
-
Avni Özgürel
-
Mehmet Şevket Eygi
-
Muharrem Coşkun
Yorumlar
+ Yorum Ekle