En Sıcak Konular
Vakit
Ali İhsan Karahasanoğlu
0 0 0000
Cumhurbaşkanı Başsavcıyı azletmelidir!
Bir bakıyorsunuz, Danıştay 8. Dairesi, Anayasa’nın açık hükmünü devre dışı bırakıp, “Din dersinden muaf olmak isteyenlere bu hak verilmeli” şeklinde karar veriyor!
“Ama Anayasa’da apaçık hüküm var” falan deseniz de, dinleyen yok!
Daha bu kararın kamuoyunda oluşturduğu dalgalanmalar dinmeden, YÖKBaşkanı’nın “Başörtü yasağı, Anayasa değişikliği sonrasında kalkmıştır” şeklindeki açıklayıcı yazısı hakkında, yine Danıştay 8. Dairesi’nin yürütmeyi durdurma kararı çıktı.
Bu da yetmedi.
Egebank’ın içinin boşaltılması ve sonra iç edilen paraların bulunamaması üzerine, bankanın hortumlanmasından bir numaralı sanık olan Yahya Demirel’in babasının da devlete karşı sorumlu olduğu yönündeki TMSF işlemlerinin iptali ile ilgili karar,Danıştay’ın İdari İşler Yüksek Kurulu tarafından onandı..
Dün akşam da, Yargıtay Başsavcısı Abdurrahman Yalçınkaya son atağı yaptı... AKParti’nin kapatılması talebiyle Anayasa Mahkemesi’nde dava açtı.
Terör örgütüne açık açık destek veren DTP’yi bile yıllardır kapatamayan, kapattıramayanlar, şimdi AKParti’yi kapatacaklar!
Güler misiniz, ağlar mısınız?
Böyle bir rezalet olabilir mi?
Türkiye’de her iki kişiden birisinin oyunu alan bir partinin kapatılması isteniyor...
Kim tarafından?
Yarın emekli olduğunda, hemen gidip CHP çatısı altında politika yapacak bir kamu görevlisi tarafından!
% 47 oy alan partinin kapatılmasını isteyen savcı, % 20 oyu ancak alabilecek bir partinin sempatizanı olduğunu, yarın emekli olduğunda göreceğiz.
Öncekiler öyle çıkmadı mı?
Vural Savaş, RP’yi kapattırıp, sonra gidip RP’nin rakibi DSP’den milletvekili adayı olmadı mı?
SabihKanadoğlu, Fazilet Partisi’nin kapatılması sürecinde taleplerde bulunup, AKParti’ye de “başörtülü kurucuları var” gerekçesiyle ihtar gönderilmesini istememiş miydi? Tüm bunlardan sonra, emekli olduğunda, CHP’li hukukçularla kol kola olduğunu kendisi itiraf ediyordu...
“Cumhurbaşkanı seçiminde, 367 tartışması için CHP’lilerle ortak strateji belirledik” diyordu.
Yalçınkaya’nın da yapacağı odur.
Ama bir de dünya penceresinden Türkiye’nin şu haline bakın!
Demokrasi, hukuk devleti, cumhuriyet diyorsunuz.. Sonrasında % 47 oy alan bir partinin kapatılması talebini, sıradan bir kamu görevlisinin takdirine bırakıyorsunuz!
Sonuçta kapatma kararı falan çıkacağından değil. Sadece kapatma davası açılması bile başlıbaşına bir rezalet!
Böyle bir dava haberini duyan diğer dünya devletleri, Türkiye için ne düşünürler acaba?
Bir izahat yapabilecek kişi çıkabilir mi dersiniz?
Cuma günü mesai saati bittikten sonra kapatma davası açıldığı kamuoyuna duyurularak, YargıtayBaşsavcısı aklı sıra piyasaları etkilememeye çalışmış!
Kahkahalarla gülesim geliyor bu ince taktiğe!
Savcı bey, savcı bey... Cuma akşamının, bir de Pazartesi sabahı var!
Cuma akşamını kurtardınız, peki sizi ciddiye alanlar çıkarsa, Pazartesi sabahı ne olacak, hiç düşündünüz mü?
Cuma akşamı borsa tepetaklak olmadı, peki Pazartesi olacaklar için hazırlığınız var mı?
“Ben başsavcıyım, dava açarım. Gerisi beni ilgilendirmez” diyorsanız, size iki çift sözüm var: “Bu ülke, iki-üç kişinin şahsi ihtiraslarını tatmin edeceği bir ülke değildir beyim.. Bu ülke, üç kişinin oyuncağı olamaz, olmamalıdır!”
Evet, 73 milyonluk bir ülke, üç-beş kişinin parmağında oyuncak haline getirilmemelidir.
Bunun için de, Cumhurbaşkanı’na görev düşüyor!
Yargıtay Başsavcısı’nı atayan makam olarak, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Başsavcıyı görevden derhal azletmelidir.
Dava orada...
Açılmış bir dava, Başsavcının azli ile tabii ki düşmüş olmaz.
Ama en azından, Türkiye’deki bir avuç egemenin, ipleri elinde tuttuğu görüntüsü verilmemiş olur.
Başsavcı azledilmeli, hukuk devleti kişilerin oyuncağı haline getirilmekten kurtarılmalıdır!
Bu yazı 1,464 defa okundu.
Diğer köşe yazıları
Tüm Yazılar
-
3 Ekim 2008
Anlayana sivri sinek anlamayan davul zurna sinek ee..
-
16 Ağustos 2008
Maliye Bakanlığı cevap verdi, ya diğerleri?
-
14 Ağustos 2008
Fikret Bila, namazdan niye rahatsız oluyor?
-
14 Temmuz 2008
Onların gücü, bizim ‘dik duruş’ eksikliğimizden!
-
12 Temmuz 2008
Yasakçı Tuğcu, böyle saçmaladı!
-
5 Temmuz 2008
Ergenekon’da öyle, AK Parti’yi kapatmada böyle!
-
28 Haziran 2008
RTÜK bile uyursa, Anayasa Mahkemesi ne yapacak ki?
-
27 Haziran 2008
“Bedevi”nin arkasındaki gerçek!
-
21 Haziran 2008
Doğan saldırılarının arkasında ne var?
-
13 Haziran 2008
Bak sen, şu ANKA kuşuna!
-
12 Haziran 2008
“Sı-nır-lı-dır” ne demek, izah etseniz ya!
-
1 Haziran 2008
50 yıllık gazeteciden(!) gazete düşmanlığı!
-
28 Mayıs 2008
‘Kapatma kararı’ndan daha vahim olan..
-
25 Mayıs 2008
Tartışma örtü yasağıysa, MHP’nin safı neresi?
-
24 Mayıs 2008
Yargıtay, kapatılmamaya “heves”’ dedi!
-
21 Mayıs 2008
CHP % 95, AK Parti % 4.. Normal mi bu?
-
19 Mayıs 2008
‘Köşeler babamızın malı mı?’dan ‘gazeteler babamızın çiftliği’ne!
-
14 Mayıs 2008
Bir dönem, emekliliklerle kapanıyor!
-
10 Mayıs 2008
Hataların sebebi, yargıya baskı mı?
-
10 Mayıs 2008
Hataların sebebi, yargıya baskı mı?
Yazarlar
-
Mühürdar
-
Behiç Karahisarlı
-
Fahri Güven
-
Murat Bardakçı
-
Avni Özgürel
-
Mehmet Şevket Eygi
-
Muharrem Coşkun
Yorumlar
+ Yorum Ekle