En Sıcak Konular

Mehmet Altan
Star

Mehmet Altan
0 0 0000

El Kaide



Dün bir değil, birkaç yazı yazacak kadar önemli konu vardı... Bunların başında Gaziantep’te El Kaide’ye karşı olduğu sanılan ve gittikçe uzayan, üstelik can kaybının da yaşandığı operasyon geliyordu. MHP-AK Parti’nin türban görüşmeleri...

TÜSİAD’ın önemli açıklamaları... Karamanlis’in Anıtkabir’i ziyareti... Gazze’de sürüp giden insanlık dramı...

Rice’ın da katıldığı Davos’taki çare aranışları.

***

Yazının başına oturduğumda, Gaziantep’teki operasyon 11 saattir devam ediyordu.



Üstelik bir polisimiz şehit olmuş, dört polis ve bir vatandaş da yaralanmıştı. Bu gelişme insanın aklına anında neden ‘Gaziantep’ sorusunu getirmekte...

Bu olay, El Kaide’nin buradaki varlığının devlet güçleriyle silahlı bir çatışmaya girecek noktaya geldiğini de göstermekteydi.

Gaziantep, Suriye üstünden Irak’a geçip El Kaide benzeri teröre bulaşmak isteyenlerin bir geçiş istasyonu gibi...

Bu kentteki El Kaide faaliyetlerinin epeyce eskiye dayanmakta olduğu da söylenmekte...

Yapılan operasyonların kısa tarihçesi de bunu belgeliyor.

Çatışma, kentin sosyo-ekonomik yapısının da daha derin bir analize tabii tutulmasını gerektirmekte...

Hep sorduğum bir soru var: İslam álemi nasıl oldu da Şeyh Galip’ten Taliban’a, terör örgütü El Kaide’ye geriledi?

Bunun sosyolojik analizini ve öz eleştirisini yapmıyoruz.

***

Tabii Şeyh Galip ile birlikte galiba şiiri ve şairleri de unutarak, onları tekrar tekrar öldürmeye devam ediyoruz.

Ne demek istiyorum?

Örneğin dün Ahmet Hamdi Tanpınar’ın ölüm yıldönümüydü...

Bunu anımsatan pek bir şeye rastlamadım...

Ne ‘Huzur’dan söz eden vardı, ne ‘Saatleri Ayarlama Enstitüsü’nden, ne de ‘Ne İçindeyim Zamanın’dan...

Hatta ‘Bursa da Zaman’dan birkaç mısra bile ortada yoktu.

‘Bursa’da bir eski cami avlusu,

Küçük şadırvanda şakırdıyan su;

Orhan zamanından kalma bir duvar...

Onunla bir yaşta ihtiyar çınar

Eliyor dört yana sakin bir günü.’

***

Türban konusu ise bir temel hak ve özgürlükler sorunu olmaktan hafifçe uzaklaşarak gündemde tek başına yer almaya devam ediyordu.

Sivil ve demokratik bir anayasa konusunda görünmeyen heyecan, MHP’nin de omuz vermesiyle türbanda misliyle yaşanmakta...

28 Şubat’ın yarattığı ve nihayetinde sosyal yaşamın içinden geçerek üniversiteye kadar ulaşıp genç kızlarımızı mağdur eden bu sorunu gürültüsüz bir şekilde, bir ilkeler bütünü içinde çözemedik.

Simge haline geldiği için tek başına çözülmesi bir ölçüde üniversitedeki mağduriyeti giderecek ama tartışmaları bitirmeyecek. Nitekim dün TÜSİAD, bu konuya şöyle yaklaşıyordu:

‘Bütün enerjimizi ekonomiye yoğunlaştırmamız gerekir. Çok daha rahat bir zamanda tartışmamız gereken türban konusunu gündemin birinci maddesi haline getirdik. Ortada bir sıkıntı olduğu muhakkak. Ama bu sıkıntı bugün tartışılandan daha geniş boyutlara sahip. Türkiye’yi bir refah toplumuna dönüştürmek ve çocuklarımıza daha iyi bir gelecek verebilmek için temel ekonomik ve sosyal sorunlarımızı öne almalı, gündemimizi dünyadaki gelişmelere uygun hale getirmeliyiz’ diyen TÜSİAD Başkanı Arzuhan Doğan Yalçındağ, Türk kadınının aşılması gereken çok daha büyük sorunları olduğunu belirterek, eğitim, sağlık, istihdam sorunlarının ele alınması gerektiğini vurguluyordu.

***

Aslında bizi kör kuyular ve sığ tartışmalardan uzaklaştıracak olan reçeteyi de Türkiye’nin AB’ye üyelik sürecine değinen Yalçındağ dün yeniden vurguluyordu...

‘AB’ye tam üyelik hedefimiz toplumsal idealimizin yeni bir ifade biçimi. Yeni bir ekonomik strateji ile AB’ye tam üyelik hedefi birleştirilmeli’ diyen Yalçındağ, ‘İç kamuoyundaki heyecanı yükseltebilmek için siyasi kararlılığın öne çıkmasını sağlamalıyız ve AB içindeki müttefiklerin daha etkili biçimde sürece dahil olmasını sağlamalıyız. 301 ve Vakıflar Kanunu’nun Türkiye aleyhine kullanılmasına artık bir son vermeliyiz’ diyordu.

Yalçındağ ayrıca, ‘uzun süredir uykuya dalmış AB sürecinin’ 2008’de canlandırılması gerektiğini şöyle ifade ediyordu:

‘Birlik içinde atılım yapmak istiyorsak, tüm toplumun ortak çıkarlarını temsil eden bu gündeme odaklanmalıyız.’

Bu, aynı zamanda genel seçimlerden çok önce kendisini CHP ile MHP’ye kilitleyen AK Parti’ye, bundan böyle ‘dünyayı’ muhatap almasına yönelik ciddi bir öneri de...

***

Ama belki bu sığlaşmanın da en büyük ilacı şairlere tekrar tekrar geri dönmek ve onları her daim yaşatmak...

‘Ne içindeyim zamanın,

Ne de büsbütün dışında;

Yekpare geniş bir anın

Parçalanmış akışında’



Bu yazı 1,155 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 3 Ekim 2008 Oku bakayım...
    • 16 Ağustos 2008 Beş yıl önce neredeydiniz?
    • 14 Ağustos 2008 Ahmedinejad’la...
    • 12 Ağustos 2008 Saakaşvili Tolstoy okudu mu?
    • 31 Temmuz 2008 ‘Kapatma ama hırpala..’
    • 14 Temmuz 2008 MİT’in Ergenekon listesi...
    • 12 Temmuz 2008 İran savaşı yaklaşıyor mu?
    • 10 Temmuz 2008 Ölümün askerleri
    • 8 Temmuz 2008 Öksüz Çocuk Eldiveni...
    • 5 Temmuz 2008 Dağbaşı
    • 28 Haziran 2008 Bir Türk neye bedel?
    • 26 Haziran 2008 Türkiye-Almanya
    • 21 Haziran 2008 ‘Kamuoyunu TSK çizgisine getirmek’...
    • 13 Haziran 2008 Gerçekten cevap bu mu?
    • 11 Haziran 2008 Askeri sopa ile özen...
    • 2 Haziran 2008 Elitist mi, kitlesel mi?
    • 1 Haziran 2008 Sizi muhatabınız belirler...
    • 28 Mayıs 2008 Sivas’ın doğusu...
    • 25 Mayıs 2008 Danıştay ne karar verecek?
    • 24 Mayıs 2008 Birinci Cumhuriyet’in sonu mu?

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    6,532 µs