En Sıcak Konular
Vakit
Ali İhsan Karahasanoğlu
0 0 0000
Kadrolaşmanın kralı HSYK’da!
Alın işte suçüstü hali..
Hani hakim alımında tek seçici olarak yetkili kılınmak isteniyor ya.. İşte o kurul!
“AdaletBakanlığı’ndaki bürokratlar, hakim alımında siyasi davranabilir, yetkili makam; yüksek yargıç statüsünde de olsalar bürokratlar değil, HSYK olmalıdır” diyorlardı ya...
Alın işte size, HSYK’dan en kralından siyasi bir karar!
O kadar siyasallaşmışlar ki, AdaletBakanı müsteşarını karşılarken, merdivenlere kırmızı halı serdirdi diye, Samsun Başsavcısı’nı alıp, Ankara’ya düz savcı olarak atamışlar..
Daha bu işin başlangıcı... Göreceksiniz, Ankara’da da bodrum kattan bir oda verip, adeta hizmetli muamelesi yapacaklardır o başsavcıya!
Oysa, kırmızı halı ile karşılandı denilen kişi, bir siyasetçi değil.. AKPartili bir isim değil.. Hayatında bir partiye üye olmuş kişi değil!
Başsavcılık görevini yürütürken, dönemin Cumhurbaşkanı Necdet Sezer’in de imzası ile, AdaletBakanlığı müsteşarlığına atanan, mesleğinin en üst noktasına gelmiş bir savcı.. Hatta 22 Temmuz seçimlerinden hemen önce, tarafsız bakan statüsü ile AdaletBakanlığı da yapmış, mesleğinin en üst noktasına gelmiş bir savcı..
Olsun, AKPartili hükümet döneminde müsteşarlığa getirilmişti ya. Ona gösterilecek diş, AKParti’ye gösterilmiş demektir.. Ona diş göstermek için de, ona kırmızı halı seren başsavcıya diş göstermek gerek.
Başsavcılıktan savcılığa alınan yargı mensubuna soru yok.
Savunma hakkı tanıma yok... Konuyu araştırma gereği bile yok.
Kafadan ceza! Yargısız infaz yani..
Nasıl, şahane değil mi?
İşte yargı bağımsızlığını sağlayacak dört dörtlük bir kurul değil mi?
İşi anında bitiriyor. Ziyaretin üzerinden daha üç gün geçmeden, işi bitiriverdi..
Şipşak!
HSYK Başkanvekili Mahmut Acar bey de açıklama yapmış bir ajansa.. “Adliyede kimsenin önüne kırmızı halı serilmez” diye konuşmuş!
Vay babo vay! Kendisi batık bankacının kardeşi ile HSYKBaşkanvekili makamında görüşüyor.. Sonra da “Yolda görsem tanımam” diye mevzuyu geçiştiriyor.
Ama Samsun Başsavcısı, AdaletBakanlığı Müsteşarı’nı karşılarken, merdivene kırmızı halı serdirdi diye, tenzili rütbe ile, sorgusuz sualsiz bir başka ile alınıyor!
Yargı bağımsızlığı diye bas bas bağıran YARSAV Başkanı..
Ömer Faruk Eminağaoğlu savcım.. Duydun mu bu kararı?
Heey, Kanaltürkçüler.. Anayasa Hukukçusu Süheyl Batum’lar! BarolarBirliği Başkanı Özdemir Özok’lar..
Duydunuz mu beyler, bir başsavcımız, kendisine bir soru bile sorulmadan, savcılığa indirilivermiş!
Nerelerdesiniz, söyler misiniz? Bir başsavcının, 3 gün içinde başsavcılıktan savcılığa atandığını hiç duydunuz mu siz?
Oysa neler görmüştük biz neler?
Orman işgali ile yapılan Acarkent’in sahibinden araba hediyesi alan savcı, aylarca süren bir soruşturmadan sonra, o da tenzili rütbe olmadan daha büyük ilçeye atanmıştı.
Oğluna, Acarkent’in patronundan burs aldıran, sonra da menfaatlendiği o adama takipsizlik veren başsavcıya dokunulamamış, aylarca süren araştırma, soruşturma vesairden sonra, bir başka büyük ilçeye, sadece savcılığa indirilerek ataması yapılmıştı.
Şimdi ise, işler şipşak!
HSYK toplanıyor. “Başsavcıyı alıp, savcılığa indirdik” diyorlar, olup bitiyor!
Ne güzel bir memleket bu!
Böyle bir kararı, hükümet alsa idi, tefe koyar, kırk mahallede ilan ederlerdi..
Ama şimdi siyaset kokan o kararı, onların çok beğendikleri, el üstünde tuttukları HSYK almış ya... Toz kondurmazlar karara.. Alkış bile tutarlar şimdi, “Oh olsun, başsavcılıktan, savcılığa indirme az, Ferhat Sarıkaya gibi hepten ihraç etsinler” bile derler!
Çünkü; önceki sol iktidarlar döneminde alınan, sol kadrolaşmanın eseri olarak HSYK’ya seçilmiş hakimler ağırlıkta o kurulda.. Kurul üyelerinin çoğu, kendi kafalarından olduğu için, sonuna kadar destekliyorlar o kurulu..
Haa, öyle mi?.. İş, TBMM’ye düşüyor o zaman..
Onlar üç gün içinde bir başsavcıyı savcı olarak atayarak, güç gösterisinde bulunuyorlarsa, siz de 15 gün içinde o HSYK’nın yapısını düzenleyen kanunu çıkarıp Resmi Gazete’de yayınlatırsınız olur biter..
Yapamayacaksanız da, çekip gidersiniz artık. Yapacak olanların oraya gelmesi için!
Bu yazı 1,350 defa okundu.
Diğer köşe yazıları
Tüm Yazılar
-
3 Ekim 2008
Anlayana sivri sinek anlamayan davul zurna sinek ee..
-
16 Ağustos 2008
Maliye Bakanlığı cevap verdi, ya diğerleri?
-
14 Ağustos 2008
Fikret Bila, namazdan niye rahatsız oluyor?
-
14 Temmuz 2008
Onların gücü, bizim ‘dik duruş’ eksikliğimizden!
-
12 Temmuz 2008
Yasakçı Tuğcu, böyle saçmaladı!
-
5 Temmuz 2008
Ergenekon’da öyle, AK Parti’yi kapatmada böyle!
-
28 Haziran 2008
RTÜK bile uyursa, Anayasa Mahkemesi ne yapacak ki?
-
27 Haziran 2008
“Bedevi”nin arkasındaki gerçek!
-
21 Haziran 2008
Doğan saldırılarının arkasında ne var?
-
13 Haziran 2008
Bak sen, şu ANKA kuşuna!
-
12 Haziran 2008
“Sı-nır-lı-dır” ne demek, izah etseniz ya!
-
1 Haziran 2008
50 yıllık gazeteciden(!) gazete düşmanlığı!
-
28 Mayıs 2008
‘Kapatma kararı’ndan daha vahim olan..
-
25 Mayıs 2008
Tartışma örtü yasağıysa, MHP’nin safı neresi?
-
24 Mayıs 2008
Yargıtay, kapatılmamaya “heves”’ dedi!
-
21 Mayıs 2008
CHP % 95, AK Parti % 4.. Normal mi bu?
-
19 Mayıs 2008
‘Köşeler babamızın malı mı?’dan ‘gazeteler babamızın çiftliği’ne!
-
14 Mayıs 2008
Bir dönem, emekliliklerle kapanıyor!
-
10 Mayıs 2008
Hataların sebebi, yargıya baskı mı?
-
10 Mayıs 2008
Hataların sebebi, yargıya baskı mı?
Yazarlar
-
Mühürdar
-
Behiç Karahisarlı
-
Fahri Güven
-
Murat Bardakçı
-
Avni Özgürel
-
Mehmet Şevket Eygi
-
Muharrem Coşkun
Yorumlar
+ Yorum Ekle