Vakit

Ali İhsan Karahasanoğlu

“Sol kafa”nın çıkardığı kuru gürültü!

AK Partili milletvekillerine şaşıyorum.. “2x2=4 eder” derecede haklı oldukları konularda bile, bir avuç sol kafanın baskılarıyla gündemin meşgul olmasına fırsat veriyorlar.
Evet; yapılması gerekenleri, sol kafa mensupları artık engelleyemiyorlar ama, sanki haklı bir itirazları varmış da, dinlenmiyormuş gibi kamuoyunda bir izlenim doğmasına da sebebiyet veriyorlar. Dünkü tartışmalara şöyle bir bakalım.
Birinci konu “hakim ve savcı alımı”nda izlenecek prosedürün düzenlendiği kanun ile ilgili görüşmeler. CHP’liler “İstemezük” diye çırpınıyorlar ha çırpınıyorlar.. Bir AK Partili de bunların karşısına çıkıp, “Kardeşim siz ne istiyorsunuz? Bu ülkede 5 bin hakim ve savcı eksiği var. Bu eksiklik giderilmeyecek mi? Vatandaş bir dava açtığında, 4 ay hatta 5 ay sonrasına ilk duruşma günü veriliyor. Hakim eksikliğinden, davalar yıllarca sürüyor. Vatandaş adliyede davasını halledemesin, gidip mafyaya müracaat etsin; bunu mu istiyorsunuz siz?” diye, yüzlerine şamar gibi cevabı yapıştıramıyorlar.
Ne diyecek CHP’liler?
Deseler deseler, “Biz de hakim ve savcı alımlarının yapılmasıın istiyoruz. Ama siz, kendi yandaşlarınızı hakimliğe alacaksınız, buna itiraz ediyoruz!”
Peki bunun cevabı yok mu?
Nasıl olmaz.. Koalisyon hükümetlerindeki üçüncü partilerin gerçekleştirdikleri kadrolaşmanın “k”sını bile yapamayan tek parti iktidarı AK Parti, niye bu itiraza cevap veremesin ki!..
Cevabın başında, şunu söyleyecek: “Hakim ve savcı alımı için, ilk aşama yazılı imtihan. Yazılı imtihanı ise ÖSYM yapıyor. ÖSYM’nin yaptığı imtihanda, yandaşların geçmesi nasıl sağlanacak? Aklı olan bir CHP’li varsa buyursun cevap versin!”
Gerçekten de, ÖSYM’nin yapacağı imtihanda, AK Parti kendi yandaşlarına nasıl torpil yapacak?
“Yazılıda geçtikten sonra, mülakatta torpil işler” diyorsanız, yandaşlık itirazınızın çürüdüğünü hatırlatıp, “istemezükçü”lere şamar gibi bir cevap daha vermek için, kendilerine bir saniyeliğine hak verelim ve kendi kendimize soralım: “Peki alınan bu hakimler, nerede görevlendirilecekler?”
Daha yeni hakim/savcı olmuşlar. Herhalde direkt Yargıtay’a üye olacak halleri yok. Ya Yüksekova’dan başlayacaklar hakimliğe, ya da Başkale’den. Dolayısıyla bunların verdikleri tüm kararlar da, zaten Yargıtay’da incelenecek!
Yargıtay’da kimler var peki?
“İstemezükçü”lerin şikâyetçi olmadığı, eski dönemlerde, özellikle de CHP’li Mehmet Moğultay’ın “Ne yani, Adalet teşkilatına kendi parti tabanımdan olanları almayacaktım da, MHP’lilerle RP’lileri mi alacaktım” diye itiraf ettiği kadroların ağırlık sahibi olduğu isimler var! İşte onlar, yeni alınan hakimlerin kararlarını tek tek inceleyip, yanlış bulduklarını bozacaklar!
Dolayısıyla AK Parti, en fanatik partiliyi bile, torpille hakimliğe alsa, onun vereceği karar, dönüp dolaşıp çoğunlukla Mehmet Moğultay döneminde hakimliğe alınan Yargıtay üyelerinin incelemesine tabi tutulacak.
Böyle olunca da, AK Parti kadrolaşırsa, kadrolaşarak hakimliğe alınanlar kimler ise, onların kararları sürekli bozulacak. Hatta bir-iki bozmadan sonra, soruşturmaya tabi tutulacaklar ve Moğultay döneminde hakimliğe alınıp, şimdi yüksek yargı üyesi olan, HSYK üyesi olan hakimler tarafından cezalara tabi tutulacaklar!
Öyle ise “istemezükçü”lerin çıkardıkları bu kuru gürültü ne?
Hiiç.. Karşılarında, işin gerçeğini yüzlerine vuracak milletvekilleri olmayınca, onlar da böyle efeleniyorlar işte..
Hakim ve savcı ataması ile ilgili kanunda olduğu gibi, bir sorun da Hakimler ve Savcılar Birliği Kanun Tasarısı ile ilgili..
Daha önce, bazı açıklamalarını eleştirdiğim Yargıçlar ve Savcılar Birliği Başkanı, aynı zamanda Cumhuriyet gazetesi yazarı olan Ömer Faruk Eminağaoğlu da, dün TBMM’deki Alt Komisyon çalışmalarına gelip, katılmak istemiş..
Amaçları da, kanunun çıkmaması..
Sebeb ne peki?
Yeni çıkacak kanunun, YARSAV’ın kapanmasını öngörmesi.
YARSAV ne? Hakim ve savcıların kurdukları bir dernek.. Hani 12 Eylül öncesinde solcu polisler ayrı, sağcı polisler ayrı dernekler kuruyorlardı ya.. Onun gibisinden, ağırlıkla solcu hakim/savcıların kurmuş oldukları bir dernek.
Hakim ve savcıların böyle bölük bölük dernek kurmaları doğru bir şey mi? Kime sorsanız “hayır” der. Ama bunu bile savunanlar çıkıyor işte. “Dernek kurma hürriyeti” diyerek YARSAV’ın kapatılmamasını istiyorlar..
Oysa; YARSAV kapatılıp, yerine tüm hakim ve savcıların doğal olarak üye olacakları “Türkiye Hakim ve Savcılar Birliği” kurulacak.
Ama beyler itiraz ediyorlar, “Hayır, tüm hakimlerin doğal üye oldukları birlik istemiyoruz. Bizim kontrolümüzde bir dernek olmalı” diyorlar! Diyorlar ve bu kadar haksız bir istek için dahi, milleti meşgul ediyorlar!

Bu yazı 667 defa okundu.

Yorumlar

+ Yorum Ekle

kapat

Değerli okuyucumuz,
Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
· Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
· Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
· Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
· Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
· Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
· Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
· Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
· Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.