En Sıcak Konular

Mehmet Altan
Star

Mehmet Altan
0 0 0000

Yendik, dönüyoruz...



Dünyalaşma yerine içe kapanmacı rüzgárların...

Değirmenine şu sıralar en çok ne su taşırdı?

Milli Takımın Avrupa Futbol Şampiyonasından elenmesi...

Elenmemek için...Önceki günkü maçı almamız gerekiyordu...

Muhakkak almamız...

Beraberlik bile kesmiyordu...

***

Milli Takımlar Ana Sponsoru Ülker Şirketler Grubu, gizli bir esprinin de keyfini mi çıkarmak istedi bilmiyorum ama ‘İkinci Cumhuriyet Milli Takımı’ on birini kuran, kendini Carlos mevkiine, beni de stoperliğe uygun gören Cengiz Çandar’ın da içinde bulunduğu bir grubu bu maç için Oslo’ya davet ettiğinde, sıkıntılı bir durum vardı...

Bu yetmezmiş gibi, zar zor Oslo’daki yirmi beş bin kişilik stada girip, Türk futbolseverlere ayrılan kale arkasındaki tribünlere sıkıştığımızda, hem ağır sisin, hem de misafir takım taraftarlarının bulunduğu tribünlere gerilen ve sahaya ‘yabancı madde’ atılmasını engelleyen ağın sıkıntısını hissettik...

Üstelik maçın başlarında, Norveç takımının stoperinin röveşata ile attığı golün ızdırabını yaşadık...

Neyse...

Önce birinci gol...

Epey sonra da ikinci gol geldi...

Maça olağanüstü bir ilgi göstererek tribünleri dolduran Norveçliler ile azımsanmayacak sayıdaki bizlerin karşılıklı tezahüratı arasında doksan dakika gerilim içinde eridi de kitleler açısından belki de en hayati Avrupa maceramız suya düşmedi...

Tabii yarın değil...

Bir sonraki gün Bosna-Hersek’i yenersek...

***

Malta...

Norveç...

Yunanistan...

Bu takımları da yeneceğimizi düşünüyorduk...

Ama çok zorlandık...

Doğrusu oynayabileceğimiz futbolun da epey uzağındayız... Ahım şahım bir performansın bir süredir uzağında olduğumuzu, Norveç’i yendiğimiz Oslo’da bir kez daha gördük...

Umarım, Çarşamba günkü maçı olmayacak bir şekilde ıskalamayız da Norveç’teki sevincimiz kursaklarımızda kalmaz...

***

Dünyada altı milyar insan var...

Norveç’in nüfusu ise dört buçuk milyon bile değil...

Ama dünyada ‘Norveç’ kendini hep hissettire gelmiş...

Satınalma gücü paritesiyle kişi başına yüz bin dolara yaklaşan bir zenginlik ülkesi olarak değil, insanlığa armağan ettiği yaratıcılarla da...

Knut Hamsun’dan, Griek’e kadar...

Uçak Norveç fiyortlarını aşa aşa Oslo’ya yaklaşırken, Tanrısal mucizelerden biri olarak kabul edilen doğal güzelliği yanında, İstanbul’un neredeyse dörtte biri kadar olan bir nüfusla, doğrusu böylesine hareketli ve canlı bir başkent de beklemiyordum...

Kaş göz arasında, sisli bir karanlık içinde denizin hemen kenarındaki Nobel Barış Ödüllerinin verildiği binayı görmeye gittiğimde, kentin hemen görünmeyen bir başka gizemini de sanki hissetmiş gibi oldum...

***

Bu hafta sonu gezisi, milli maçı kazanarak yola devam etme ihtimalini çok artırmanın verdiği sevinç yanında, bizler için hafızalarda bir başka şekilde de iz bırakacak... Ülker Şirketler Grubu, yeni çıkaracağı bir ürünü bu maçla irtibatlamış ve ilk gezi hayatında tadıma sunmuş...

Maçı kaybetseydik, bizi özenle ağırlayan grubun bu jesti de yerini bulamayacaktı.

Bu yeni ürün çikolataya rağmen maçı kaybetmek, ağzımızın tadının kaçmasına fersah fersah yardımcı olacaktı çünkü...

***

Bu yazıyı Pazar sabahı kaldığımız otelin yüksek tepelerindeki odadan mahmur ve sisli Oslo’ya bakarak yazıyorum...

Geldiğimize değdi...

Dileğimiz Milli Takımın çarşambayı da atlayarak, gelecek yıl Avusturya ve İsviçre’de akıp gidecek olan Euro 2008’deki yerini alması...

Ayrıca kitleleri, hem dünyalı, hem Avrupalı olduğumuzun bilincine, bundan daha fazla getirmenin, başka bir kestirme yolu da yok galiba...

Üstelik Türkiye’yi bir düdüklü tencere haline getirip, kendi kendine yedirmek isteyen sinsiliklerin azmanlaştığı bir dönemde, bu her zamankinden daha önemli ve gerekli...


19.11.2007


Bu yazı 1,161 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 3 Ekim 2008 Oku bakayım...
    • 16 Ağustos 2008 Beş yıl önce neredeydiniz?
    • 14 Ağustos 2008 Ahmedinejad’la...
    • 12 Ağustos 2008 Saakaşvili Tolstoy okudu mu?
    • 31 Temmuz 2008 ‘Kapatma ama hırpala..’
    • 14 Temmuz 2008 MİT’in Ergenekon listesi...
    • 12 Temmuz 2008 İran savaşı yaklaşıyor mu?
    • 10 Temmuz 2008 Ölümün askerleri
    • 8 Temmuz 2008 Öksüz Çocuk Eldiveni...
    • 5 Temmuz 2008 Dağbaşı
    • 28 Haziran 2008 Bir Türk neye bedel?
    • 26 Haziran 2008 Türkiye-Almanya
    • 21 Haziran 2008 ‘Kamuoyunu TSK çizgisine getirmek’...
    • 13 Haziran 2008 Gerçekten cevap bu mu?
    • 11 Haziran 2008 Askeri sopa ile özen...
    • 2 Haziran 2008 Elitist mi, kitlesel mi?
    • 1 Haziran 2008 Sizi muhatabınız belirler...
    • 28 Mayıs 2008 Sivas’ın doğusu...
    • 25 Mayıs 2008 Danıştay ne karar verecek?
    • 24 Mayıs 2008 Birinci Cumhuriyet’in sonu mu?

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    7,126 µs