En Sıcak Konular

Ali İhsan Karahasanoğlu
Vakit

Ali İhsan Karahasanoğlu
0 0 0000

Hazırlık soruşturması, Başbuğ’a da gizli değil mi?



Kara Kuvvetleri Komutanı İlker Başbuğ’un açıklamalarını nasıl buldunuz?
Açık söyleyeyim, ben tatmin edici bulamadım.
Terör örgütünün Dağlıca’daki saldırısı üzerine yapılan teknik ayrıntıları masaya yatırmayacağım. Ben daha global olarak, Genelkurmay’ın olaylara bakış açısındaki çifte standarda değineceğim.


Diyor ki sayın Başbuğ; “Hazırlık soruşturması süreci gizlidir. Ertesi gün 8 erin ifadelerinin basın yayın kanunu 19. maddesine aykırı olarak basında yayımlanmasını nasıl değerlendiriyorsunuz? Bu bir suç değil mi?”
SayınBaşbuğ’un bu tesbiti doğru. Hazırlık soruşturması gizlidir ve yayınlanması da suçtur.
Hatta savcıların bu noktada görevlerini tam olarak yapmadıklarını da rahatlıkla söyleyebiliriz.
Ama bu “temel ilke”ye bakış açımız tutarlı mı acaba? Bu temel ilkeye, her zaman aynı pencereden mi bakıyoruz acaba?
Örneğin 1997’de ŞemdinSakık yakalandığında, verdiği ifadeler gazetelerde çarşaf çarşaf yayınlanmıştı. Aslında verdiği ifade bile değildi, ifadeye eklenmiş iftiralardı.. Ve eklemeler de, Genelkurmay’da görev yapan önemli bir paşanın eseri idi. O ifadelerde, o dönem bizim de içinde bulunduğumuz Akit gazetesi hakkında “PKK aleyhine yazmama sözü verdi” iftirası yer alıyordu.
O iftirayı yapan paşa hakkında, Genelkurmay ne yaptı? O teröristin hazırlık ifadesini (bazı eklemelerle birlikte) Hürriyet,Milliyet,Sabah gazetelerinin yayın yönetmenlerine yollayıp, “Yarınki manşetiniz bu!” diyen komutan için ne işlem yapıldı?
Hazırlık aşaması, evet gizlidir. Ama bu sadece askerin zarar görebileceği durumda mı geçerli? Başkalarının zarar görebileceği durumda da gizlilik geçerli değil mi?
Genelkurmay, işte bu tutarsızlığı gidermelidir.
Kendi içinden de olsa, yanlış yapanları yargılayarak, herkese örnek olmalıdır.
Yanlışın en uç örneklerini sergileyenler, başkalarından o yanlışı yapmamasını nasıl isteyebilir?
“1997 çok geride kaldı” diyebilir sayınBaşbuğ.
O zaman 27 Nisan 2007’den bahsedelim mi?
Geceyarısı Genelkurmay sitesine konulan bildirinin aynı noktadan eleştirisini yapabilecek mi acaba, sayın Başbuğ?
“İlköğretim çağındaki öğrencilere akşam geç vakit ilahi okutulmuş” diye bir suçlama nasıl yapılabilinir, Genelkurmay’ın sitesinden?
Böyle saçmalık olur mu, söyler misiniz?
O iddia, Genelkurmay sitesinde eleştirilmesinden birkaç gün önce, kartel gazetelerinden birisinde yayınlanmıştı. Dolayısıyla; idari soruşturma açılmış, aynı zamanda da savcıların önündeki bir dosya idi.
Yani sizin anlayacağınız; o da hazırlık safhasında, gizlilik özelliği olan bir aşamada idi.
Niye Genelkurmay’ın sitesinden, hazırlık aşamasındaki bir olay hakkında yorumlar yapıldı, insanlar suçlandı?
1997’de Şemdin Sakık’ın hazırlık ifadelerinin yayınlanmasında “Benim dahlim yok” dese de, 27 Nisan 2007 için aynı savunmayı yapamaz sayınBaşbuğ!..
Sayın Başbuğ’un dile getirdiği konulardaki tenakuzu bununla da bitmiyor. Dağlıca’da kaçırılan erlerden birisinin terör örgütü lehine bir eylemden daha önce yargılandığını kabul eden sayın Başbuğ, şöyle açıklıyor konuyu: “Bu çocuk beraat ediyor. Şimdi siz beraat eden bir kişiyi suçlu durumuna sokabilir misiniz? Hangi hukuk devleti anlayışına sığar?”
Sayın Başbuğ ile birlikte, hukuk devletine saygımızı yineleyelim ama, bir de soru soralım: “Bir gencin terör örgütü lehine eyleminde, sonuçta verilen beraat kararını dikkate alıyor ve en kritik noktada bile o genci görevlendirecek kadar hukuk devletine saygı duyuyorsunuz da, subaylarımızı YAŞ kararları ile ihraç ederken, yargıya müracaat haklarının engellenmesini niçin ısrarla savunuyorsunuz?”
Öyle ya, PKK ile birebir çatışacak birliklere bile, daha önce PKK’ya yardımdan dolayı yargılanmış, ancak beraat etmiş kişiler gönderilebiliniyorsa, TSK’dan ihraç ettiğiniz subaylara niçin yargılanma hakkı bile vermiyorsunuz?
Alınan beraat kararları Genelkurmay için çok önemli ise, erler için o beraat kararını önemsiyorsunuz da, subaylar için niçin aynı hassasiyeti göstermiyorsunuz? Subaylara, beraat kararı alabilecek zeminin oluşturulmasını bile, niçin yasaklıyorsunuz?
(Burada bir hususa dikkat edelim. Tabii ki kimseye haksızlık etmeyelim. Beraat eden insanı suçlamayalım.Ama diğer askerlerimizi de, diğer subaylarımızı da o kişinin insafına bırakmayalım.  İçinizdeki tek bir er, koca bir bölüğü yok edebilir. Dolayısıyla böyle bir durumu olan kişiyi Dağlıca’ya niye göndeririz ki? O genci suçlamayalım, eyvallah. Haklarından yararlanmasını engellemeyelim, hemfikirim. Ama lütfen, Dağlıca’da da görevlendirmeyelim.. Askerlik yapılacak, ülkede başka yer mi yok? Bu eleştirimi de, parantez içinde de olsa yapmayı zorunlu hissettim.)


Bu yazı 1,396 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 3 Ekim 2008 Anlayana sivri sinek anlamayan davul zurna sinek ee..
    • 16 Ağustos 2008 Maliye Bakanlığı cevap verdi, ya diğerleri?
    • 14 Ağustos 2008 Fikret Bila, namazdan niye rahatsız oluyor?
    • 14 Temmuz 2008 Onların gücü, bizim ‘dik duruş’ eksikliğimizden!
    • 12 Temmuz 2008 Yasakçı Tuğcu, böyle saçmaladı!
    • 5 Temmuz 2008 Ergenekon’da öyle, AK Parti’yi kapatmada böyle!
    • 28 Haziran 2008 RTÜK bile uyursa, Anayasa Mahkemesi ne yapacak ki?
    • 27 Haziran 2008 “Bedevi”nin arkasındaki gerçek!
    • 21 Haziran 2008 Doğan saldırılarının arkasında ne var?
    • 13 Haziran 2008 Bak sen, şu ANKA kuşuna!
    • 12 Haziran 2008 “Sı-nır-lı-dır” ne demek, izah etseniz ya!
    • 1 Haziran 2008 50 yıllık gazeteciden(!) gazete düşmanlığı!
    • 28 Mayıs 2008 ‘Kapatma kararı’ndan daha vahim olan..
    • 25 Mayıs 2008 Tartışma örtü yasağıysa, MHP’nin safı neresi?
    • 24 Mayıs 2008 Yargıtay, kapatılmamaya “heves”’ dedi!
    • 21 Mayıs 2008 CHP % 95, AK Parti % 4.. Normal mi bu?
    • 19 Mayıs 2008 ‘Köşeler babamızın malı mı?’dan ‘gazeteler babamızın çiftliği’ne!
    • 14 Mayıs 2008 Bir dönem, emekliliklerle kapanıyor!
    • 10 Mayıs 2008 Hataların sebebi, yargıya baskı mı?
    • 10 Mayıs 2008 Hataların sebebi, yargıya baskı mı?

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    7,360 µs