En Sıcak Konular
Vakit
Ali İhsan Karahasanoğlu
0 0 0000
Törenlere katılmayanlara uyarı!
Gün geçmiyor ki, protokol üzerinden bir tartışma yürümesin.. Bu onu karşılayacak, o bunu uğurlayacak. Şurada davet var, burada açılış. Komutan gitti mi, yoksa bahane mi icat etti..
Biri gitti, diğerleri niye gitmedi vesair..
Tüm bunlar, ülke için tek kuruşluk getirisi olmayan tartışmalar.
Bana soracak olursanız, benim için de bu protokol kurallarının hiçbir kıymeti harbiyesi yok. İsteyen gelsin, istemeyen sırtını dönüp gitsin.
Ama kendisine benzer uygulamanın yapılmasına da hazır ve de razı olsun!
Bizimkiler böyle mi?
Ne gezer!
Bugün protokol kurallarını ihlâl edenler, o kurallardan devlet düşmanlığı bile icat ettirmişlerdi bir zamanlar..
Hatırlatayım isterseniz. 28 Şubat sürecindeyiz.. Şevki Yılmaz, yargısız infaza tabi tutulmak isteniyor. Eski defterler karıştırılıyor.. Rize Belediye Başkanı iken, katıldığı/katılmadığı resmi törenler gündeme geliyor.
Arşivleri tarıyorlar.. 10 Kasım’a gelmiş miydi? 29 Ekim’de ne yapmıştı?
19 Mayıs’ta neredeydi?
Ve bu araştırmalar sonucunda da, dönemin Rize Cumhuriyet Başsavcısı Hamdi Yaver Aktan sayesinde, protokole uymamaktan suç ihdas eden ülke durumuna geldik.
“10 Kasım törenlerine niçin katılmadınız” denilip, eylem Atatürk’e hakaret olarak yorumlandı. “29 Ekim’de niye yoktunuz” denilip, Cumhuriyete hakaret suçlamasına muhatap edildi.
Gelirsek bugüne..
Belirtmiştim; benim için törenlere katılmak/katılmamak bir sorun teşkil etmez ama, olur ya, Şevki Yılmaz’ın başına gelenler, bugünlerde bir başkalarının da başına gelebilir.. Protokolde oldukları halde, şu veya bu sebeble (Cumhurbaşkanı’nın eşinin başörtüsü) törenlere katılmayanları, açılışlarda bulunmamaya özen gösterenleri bir savcı sorgulamaya alabilir.
TBMM açılışına katılmayanlara, “Sizin TBMM’ye kastınız mı var? TBMM’ye hakaretten savunmanızı hazırlayınız” içerikli bir tebligat gelebilir her an!
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün uğurlanması sırasında bazı milletvekilleri ayağa mı kalkmamışlar? “Cumhurbaşkanı’na hakaret”ten, hepsine birer tebligat, pekâla çıkartılabilinir!
Önümüzdeki 29 Ekim törenlerine katılmama mı? Cumhurbaşkanı’nın, Cumhuriyet Bayramı vesilesi ile vereceği davete katılmama mı?
Bunlar da pekâla “Cumhuriyet’e hakaret” olarak değerlendirilebilinir!
Madem Şevki Yılmaz, bu komik soruşturmalara muhatap edildi.. “Devlette devamlılık esastır” diyen bir savcımız da, bugünlerde bazı resmi törenleri boykot edenleri böyle sorguya alabilir!
Bir bilgi daha vereyim size.. Resmi törenlere katılmamayı suç olarak yorumlayan Hamdi YaverAktan başsavcımız, 28 Şubat sürecinde Yargıtay’a terfi etti...
Dolayısıyla bahsettiğimiz yorum, terkedilmiş bir görüş olarak da kabul edilemez yani.. Yorumun sahibi, Yargıtay’a yükseldiğine göre, aynı yorum bugün de uygulamaya konulabilir pekâla..
Ne dersiniz?
TBMM’nin açılışındaki Cumhurbaşkanı’nın konuşması sonrasında ayağa kalkmayan CHP’li milletvekillerinden işe başlanılır mı acaba?
Bu “ayağa kalkmama” konusunda, başka uygulamalar da var üstelik.. Trabzon’da, Konya’da, Iğdır’da, daha birçok ilimizde, değişik tarihlerde İstiklâl Marşı okunurken ayağa kalkmadığı için yargılanan insanlar var!
Bana göre, tek başına “ayağa kalkmama”, saygısızlık olarak yorumlanması, doğru olmayabilir. Ama sonuçta, Türkiye Cumhuriyeti’ndeki bir uygulamadan bahsediyorum ben. Fiilen yaşanan olaylar ve davalardan bahsediyorum.
Dolayısıyla İstiklâl Marşı okunurken ayağa kalkmama, “İstiklâl Marşı’na saygısızlık” olarak yorumlanabiliyorsa, Cumhurbaşkanı’nın konuşması bittikten sonra, herkesin ayağa kalktığı bir konumda, yerinde oturup, laûbalî şekilde birbirleri ile konuşan milletvekillerinin eylemi de, pekâla “Cumhurbaşkanı’na hakaret” olarak yorumlanabilir!
Bir sonraki aşama?..
29 Ekim davetine gelmeyecek olan, üst düzey bürokratlar.. Onlar da, “Cumhuriyet’e hakaret” suçundan, pekâla haklarında dava açılabilir..
Benden söylemesi..
İsteyen katılır. İstemeyen katılmaz. Ama bir savcı bu soruşturmayı açarsa, “Bu da nereden çıktı” demeyin sakın!
Aman dikkat komutanlar..
Aman dikkat milletvekilleri..
Aman dikkat bürokratlar..
Ne çıkar bundan diyerek sergileyeceğiniz bir protesto, çok pahalıya malolabilir! Elde (farklı görüştekiler için de verilse) yargısal ictihadlar da olunca, mahkûmiyeti kimse önleyemez, haberiniz olsun!
Bu yazı 1,536 defa okundu.
Diğer köşe yazıları
Tüm Yazılar
-
3 Ekim 2008
Anlayana sivri sinek anlamayan davul zurna sinek ee..
-
16 Ağustos 2008
Maliye Bakanlığı cevap verdi, ya diğerleri?
-
14 Ağustos 2008
Fikret Bila, namazdan niye rahatsız oluyor?
-
14 Temmuz 2008
Onların gücü, bizim ‘dik duruş’ eksikliğimizden!
-
12 Temmuz 2008
Yasakçı Tuğcu, böyle saçmaladı!
-
5 Temmuz 2008
Ergenekon’da öyle, AK Parti’yi kapatmada böyle!
-
28 Haziran 2008
RTÜK bile uyursa, Anayasa Mahkemesi ne yapacak ki?
-
27 Haziran 2008
“Bedevi”nin arkasındaki gerçek!
-
21 Haziran 2008
Doğan saldırılarının arkasında ne var?
-
13 Haziran 2008
Bak sen, şu ANKA kuşuna!
-
12 Haziran 2008
“Sı-nır-lı-dır” ne demek, izah etseniz ya!
-
1 Haziran 2008
50 yıllık gazeteciden(!) gazete düşmanlığı!
-
28 Mayıs 2008
‘Kapatma kararı’ndan daha vahim olan..
-
25 Mayıs 2008
Tartışma örtü yasağıysa, MHP’nin safı neresi?
-
24 Mayıs 2008
Yargıtay, kapatılmamaya “heves”’ dedi!
-
21 Mayıs 2008
CHP % 95, AK Parti % 4.. Normal mi bu?
-
19 Mayıs 2008
‘Köşeler babamızın malı mı?’dan ‘gazeteler babamızın çiftliği’ne!
-
14 Mayıs 2008
Bir dönem, emekliliklerle kapanıyor!
-
10 Mayıs 2008
Hataların sebebi, yargıya baskı mı?
-
10 Mayıs 2008
Hataların sebebi, yargıya baskı mı?
Yazarlar
-
Mühürdar
-
Behiç Karahisarlı
-
Fahri Güven
-
Murat Bardakçı
-
Avni Özgürel
-
Mehmet Şevket Eygi
-
Muharrem Coşkun
Yorumlar
+ Yorum Ekle