En Sıcak Konular

Gülay Göktürk
Bugün

Gülay Göktürk
0 0 0000

Demokrasiyi seçmek risk almaktır



Bu soru hep soruldu ve bundan sonra da sorulacak: Özgürlükler iyi hoş da, ya kötüye kullanılırsa? Din ve inanç özgürlüğü derken, Türkiye filanca ülke gibi olursa...

Bu soruyu soranlara verilecek cevap, "Vallahi de bir şey olmaz, billahi de bir şey olmaz" diye yemin billah etmek değil, demokrasiyi seçmenin aslında risk almak olduğunu anlatmaya çalışmaktır.

Evet, demokrasi risklidir, belalıdır, huzursuzdur... Ama gülü seviyorsanız dikenine de katlanacaksınız. Mesela ifade özgürlüğü... Her kafadan bir ses çıkması, doğru yanlış herkesin aklına geleni söylemesi pek mi risksizdir? Yeri geldiğinde bombalardan daha tehlikelidir fikirler. Milyonlarca insanı peşine takabilir ve cehenneme bile götürebilir. Sonra basın özgürlüğü...

Az bedel mi ödüyoruz "özgür basın" ideali uğruna? Yalan yanlış haberler yüzünden insanlar ölüyor, aileler mahvoluyor, rejimler sallanıyor. Eğer bunca zamandır basın özgürlüğü diye tutturup durmasaydık, Pravda usulü bir devlet gazetesi ve bir televizyon kanalı neyimize yetmez deyip otursaydık, şimdi şikayet ettiğimiz bütün o manipülatif haberlerden, çarpıtmalardan, yanlış yönlendirmelerden, rejime karşı açılan kampanyalardan da kurtulmuş olurduk. Ne güzel, mis gibi tek sesli bir basınla, tek kanaldan doğru düzgün enforme olurdu halkımız. Her şeyin en doğrusunu iyisini güzelini öğrenir, yanlış haberlerle kafası çorbaya dönmezdi. Sivil toplum... Örgütlenme özgürlüğü... Demokratik katılım... Demokrasinin icadı olan bütün bu kavramlar yüzünden başı az belayı girmedi insanoğlunun. Mesela, sendikalar olmasaydı, hiç korkmazdı işadamları.

Grev hakkı diye bir şey olmasa, kötüye kullanılma ihtimali de olmazdı; küçük bir işçi azınlığı bütün toplumu "üretimden gelen gücüyle" tehdit edemez, hayatı felce uğratırım diye şantaj yapamazdı. Sivil toplum örgütleri diye bir icat çıkmasa, "katılımcı demokrasi" adına herkes siyasete burnunu sokmasa, ülkeyi yönetmek ne kadar kolay olurdu.

Kutsal kitaplar böyle farklı farklı yorumlanmasa, dinler böyle farklı kiliselere, mezheplere ayrılıp herkes kendi cemaatini kurmasaydı, Kutsal kitapların nasıl yorumlanacağı tek bir otorite tarafından saptanıp bütün dindarlara dikte edilseydi; bütün o acayip new age tarikatlara izin verilmeseydi cahil insanlar da o garip tarikatların kucağına itilmemiş, "din istismarcılarının" tuzağına düşmemiş olurdu.

Düşünün ki, kıyafet özgürlüğü diye tutturup, nerede ne giyeceğimiz konusunda her Allah'ın günü kavga etmek yerine, hepimiz Mao'nun Çin'indeki gibi tek tip giyinip çıksaydık kamu alanına, bütün bu kavga dövüş de biterdi. Plajlardaki üstsüzlerden ya da heşemalılardan, g-stringlerini gösteren genç kızlardan, göbeğini açanlardan ya da başını kapayanlardan; piknikçilerin çubuklu pijamalarından, bilboardlardaki cüretkar bikinilerden, televizyondaki sanatçılarımızın derin yırtmaçlarından rencide ola ola yaşamak zorunda kalmazdık.

Tabii, aslında bütün bu "aşırılıkların" önlendiği, her türlü sapma ihtimalinin sıfıra indirildiği rejimler de var. Yani seçeneksiz değiliz.

Hiç unutmuyorum, 12 Mart'taki tutukluluk günlerinde bir gün askeri hapishanenin müdürü olan albay koğuş teftişine gelmişti. Nizami bir biçimde bıçak gibi yapılmış yataklarımızı, boy sırasına dizilmiş bavullarımızı, ayakkabılarımızı teftiş ettikten sonra ekmek dolabını açtı, şöyle bir baktı: "Bu ekmekleri şöyle düzgünce sıraya dizin" dedi.

Ekmeklerin bile sıraya dizildiği bir düzen isteyenler için, demokrasinin katlanılmaz bir kaos, kabus gibi bir şey olmasını anlıyorum.

Ama ben de zaten bu yazıyı onlar için yazmadım. Onlar tercihlerini yapmışlar. Ben hem demokrasiyi seçtiğini söyleyen ama hem de boyuna onun risklerinden korkanlar, "risksiz bir demokrasi" hayal edenler için yazdım.

Ya dolaptaki ekmekler gibi sıraya dizilmeyi ve hayatınız boyunca öylece, sırayı bozmadan yaşamayı göze alacaksınız; ya da korksanız da, endişelenseniz de, demokrasinin hercümercine, cilvelerine, kargaşasına ve itiş kakışına razı olacaksınız.

İnsanlık henüz bir üçüncü yol keşfetmedi.



Bu yazı 1,364 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 3 Ekim 2008 Krizler ve sebep sonuç ilişkileri
    • 12 Temmuz 2008 Ergenekon Davasını bekleyen tehlikeler
    • 12 Haziran 2008 Cumhuriyet Çalışma Grubu
    • 28 Mayıs 2008 “Yalnız ve güzel ülkem”
    • 25 Mayıs 2008 Tam Gün Yasası 2
    • 21 Mayıs 2008 Tam Gün Yasası
    • 18 Mayıs 2008 Hukuk dersi
    • 14 Mayıs 2008 Kraliçe bilecek mi?
    • 9 Mayıs 2008 Patinaj ve bıkkınlık
    • 7 Mayıs 2008 "Dini ticarete alet etmek"
    • 30 Nisan 2008 Taksim neyin sembolüdür?
    • 25 Nisan 2008 “CHP'yi kurtarmak”
    • 23 Nisan 2008 Doğurun, ama bize güvenerek doğurmayın
    • 20 Nisan 2008 Hizmet yarışı olarak siyaset
    • 16 Nisan 2008 Vazoda büyüyenler
    • 9 Nisan 2008 “Kökü dışarda”
    • 30 Mart 2008 "Eğer kapatma davası açılırsa..."
    • 28 Mart 2008 Reform kuşa dönmesin
    • 26 Mart 2008 Meşru müdafaa
    • 19 Mart 2008 Asıl ihtimal Anayasa Mahkemesi’nin reddetmesidir

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    5,931 µs