En Sıcak Konular

Mehmet Altan
Star

Mehmet Altan
0 0 0000

Kapitalizm sonrası toplum...



Yüksek riskli fonlar... Gavurcası ne? Hedge fonlar... Yani, dünyada kontrol edilmesi kolay olmayan riskli fonlar. Zamanla, özellikle ABD’de emekli sandıklarının elinde öyle fonlar oluştu ki..
Bu boyuttaki bir parasal kaynağa geçmişte hiç rastlanmamıştı.Hedge fonlar bu paraları da kullanmakta. Zengin yatırımcıların 100 milyarlarca dolara ulaşan paralarını da yüksek kár amacıyla piyasadan piyasaya dolaştırıyorlar. Piyasada 2 trilyon dolayında ‘riskli fon’ olduğu tahmin edilmekte. Bu fonlar, çok doğal olarak, yüksek kár gördüğü yerlere hızla giriyor... Karlar düşünce de gene aynı hızla çıkıyorlar. 

***
Bu riskli fonlarla ilgili değişik yaklaşımlar var. Kimi iktisatçılar, bu fonları küresel ekonomideki krizlerin nedeni olarak göstermekte. Vaktiyle, Avrupa Merkez Bankası’nın, dünyanın ekonomik istikrarının karşı karşıya olduğu en büyük tehlikelerden birinin, yüksek kár için piyasadan piyasaya dolaşan, yüksek kár gördüğü yere hızla girip çıkan ‘hedge’ fonlar olduğunu açıkladığı da söylenmekte. Türkiye’de bazı bankalarla aracı kurumların hedge fon kurmak için izin aldığı ve bazı tahminlere göre de Türkiye’deki riskli fonların değerinin günümüzde 2.8 milyar dolara ulaştığı da etrafta dolaşan iddialar. 

***
ABD... İngiltere...

Almanya ve Avustralya’da son bir haftada mortgage şirketleriyle iş yapan yaklaşık 7 hedge fonun batması ortalığı ayağa kaldırdı. ABD Hazine Bakanı Henry Paulson ‘durum kontrol altında’ diyor ama kaygılar bitmiyor... Global kriz endişesi kapıda.

Hedge fonlar neden kağıt kuleler gibi devrilmekte?

Bir tespite göre, Amerika’da nispeten daha yüksek faizle dar gelirli insanlara verilen sub-prime mortgage krediler geri dönmedi...

Bir başka tespit, bizdeki sosyal güvence kurumlarındaki sorun, boyut farkıyla aynen ABD’de de yaşanmakta.

Ne var ki, hedge fonlar daha yüksek faizli getiri sağlayan bu cins mortgage kredilerini finanse etmeye yarayan bono ve tahvillere yatırım yapıyorlar. Bu krediler batınca ister istemez finansman bonoları da çok hızlı değer kaybediyor ve büyük kayıplara neden oluyor. Söylenen o ki, mortgage tarafında en fazla 100 milyar dolarlık batık oluşabileceği tahmin ediliyor. Batığın şu andaki boyutunun ise 10 milyar dolar olduğu belirtiliyor. Buna dayanarak dalgalanmanın şimdilik global bir krize dönüşme ihtimalinin çok yüksek olmadığını söyleyenler var.. Ama piyasalarda, hedge fonların domino etkisiyle sıkıntı yaratabileceği kaygısı da yaygın. 

***
Yüksek riskli fonlarla ilgili gelişmelerin tümü ‘sanayi dönemi’ mantığı ve zihniyetiyle yapılmakta... Gelişmeler bu gözlükle kestirilmekte... Halbuki, Peter Drucker ‘Kapitalizm Sonrası Toplum’ kitabının bir bölümünü bu fonlara ayırmıştı.

O bölümün bir yerinde şöyle der:

‘Modern bir ekonomide, bir değişim ve yenilenme ekonomisinde ‘kar’ diye bir şey olmadığını artık biliyoruz. Yalnızca maliyetler vardır; geçmişin maliyetleri ve belirsiz bir geleceğin maliyetleri.

Ve geçmiş işlemlerin, geleceğin maliyetlerine denk düşen asgari mali getirisi de sermayenin maliyetidir.

Bu ölçü alındığında, son otuz yıl içinde bir avuç dışında kalan bütün Amerikan şirketlerinin maliyetlerini karşılamayı başaramadığını görürüz.’

Peki ne olacak? Drucker şöyle diyor:

‘Bu mülkiyet sahiplerinin çıkarı ise kısa vadeliden çok uzun vadeli sonuçlarda ve borsadaki kısa vadeli hisse fiyatlarından çok ekonominin büyümesindedir.

Bu rol ve işlev, gerek teoride gerekse pratikte sermayenin ‘kapitalizm’de sahip olduğu rol ve işlevden tamamen farklıdır.

Sermayenin işlevi, artan ölçüde bilginin performanstaki etkisini artırmak olacaktır. Artan ölçüde yönetime egemen olmaktan çok, onun performansına hizmet etmek zorunda kalacaktır. Peki, bu yeni sosyal yapıya ne ad vermek gerekir? Bunu ilk tartıştığımda, yetmişlerin ortasında ‘emekli sandıkları sosyalizmi’ demiştim. Acaba ‘işgörenler kapitalizmi’ daha iyi bir terim mi?’ 

***
Kısacası, Drucker, eski dönemde görülmeyen yeni bir gelişme olan bu fonların eski piyasa mantığıyla yönetilemeyeceğini, bilgi ekonomisi ruhuna uygun bir büyümeyi finanse etmesi gerektiğini söylemekte.

Krize böyle de bakabilir miyiz acaba?

Büyük paralara sahip fonlar, yeni çağın gerçeklerine uygun olmayan yatırımlarla mı batıp krize neden oluyor?


Bu yazı 1,669 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 3 Ekim 2008 Oku bakayım...
    • 16 Ağustos 2008 Beş yıl önce neredeydiniz?
    • 14 Ağustos 2008 Ahmedinejad’la...
    • 12 Ağustos 2008 Saakaşvili Tolstoy okudu mu?
    • 31 Temmuz 2008 ‘Kapatma ama hırpala..’
    • 14 Temmuz 2008 MİT’in Ergenekon listesi...
    • 12 Temmuz 2008 İran savaşı yaklaşıyor mu?
    • 10 Temmuz 2008 Ölümün askerleri
    • 8 Temmuz 2008 Öksüz Çocuk Eldiveni...
    • 5 Temmuz 2008 Dağbaşı
    • 28 Haziran 2008 Bir Türk neye bedel?
    • 26 Haziran 2008 Türkiye-Almanya
    • 21 Haziran 2008 ‘Kamuoyunu TSK çizgisine getirmek’...
    • 13 Haziran 2008 Gerçekten cevap bu mu?
    • 11 Haziran 2008 Askeri sopa ile özen...
    • 2 Haziran 2008 Elitist mi, kitlesel mi?
    • 1 Haziran 2008 Sizi muhatabınız belirler...
    • 28 Mayıs 2008 Sivas’ın doğusu...
    • 25 Mayıs 2008 Danıştay ne karar verecek?
    • 24 Mayıs 2008 Birinci Cumhuriyet’in sonu mu?

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    7,373 µs