En Sıcak Konular

Hayrettin Karaman
Yeni Şafak

Hayrettin Karaman
0 0 0000

Muhalefet ve husumet



Ülkemizde kısa bir süre önce bütün dünyaya örnek olacak düzen ve kalitede bir seçim yapıldı, millî irade bir partiyi iktidara getirdi ve diğer partilere de muhalefet görevi verdi.

Demokratik ahlâk ve teamüle göre -seçim propagandaları sırasında da olmaması gerekirken yapılan ve ahlâka sığmayan- hakaret, iftira, abartma, yalan gibi söz ve davranışlara artık son verilmesi ve ülke menfaatine uygun bir muhalefet performansının ortaya konması gerekiyor. Bunun da özeti, iktidarın doğru ve iyi yaptıklarını takdir etmek, desteklemek, yanlış ve zararlı olan karar ve icraatını tenkit etmek; doğru olanı göstermek/söylemek, gerekince uyarı görevini yerine getirmektir.

Halk haklı olarak böyle bir beklenti içindeyken, muhalefetin son günlerde yaptıkları ise hiç de iç açıcı gözükmüyor.

Yine kriz çıkarma tehditleri var. Görüşme talepleri reddediliyor, uzanan eller geri çeviriliyor, bununla öğünülüyor, karşıda dini, dili, tarihi, temel değerleri bir olan, aynı ülkenin seçilmiş ve bu mânâda seçkin vatandaşları değil de ateşkes yapmış düşman kamplarının mensupları varmış gibi davranılıyor. Tepedeki bu tutum ve davranış tabana daha kötü olarak yansıyor, vatandaşlar düşman kamplara bölünmenin eşiğine yaklaştırılıyor. Bu yapılanın adına demokratik muhalefet diyenler varsa kesin olarak yanılıyorlar; çünkü bunun adı muhalefet değil, düşmanlıktır, husumettir.

Aklı başında, ülkesini seven bir kimsenin bu duruma rıza göstermesi kesinlikle düşünülemez. Böyle bir muhalefet, bunu yapana oy ve sempati kazandırmaz.

Lütfen entrika üreten zekâmızın (buna akıl diyemedim) yanında, vicdanımızı ve sağduyumuzu da kullanalım!



Bu yazı 1,030 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 27 Haziran 2008 Milli maç milli mesele
    • 26 Haziran 2008 Şimdi ne yapacağız?
    • 12 Haziran 2008 Cumhuriyeti korumak
    • 25 Mayıs 2008 Ya bu deveyi güdecekler…
    • 18 Mayıs 2008 Yargı bağımsızlığı ve yanılmazlığı
    • 24 Nisan 2008 Bankaların verdiği promosyon
    • 5 Nisan 2008 Devlet-din ilişkisi
    • 30 Mart 2008 İddianamedeki laiklik
    • 28 Mart 2008 Laiklik tehlikede mi?
    • 23 Mart 2008 İddianame kusurludur
    • 14 Mart 2008 Kısas (2)
    • 13 Mart 2008 Kısas
    • 7 Mart 2008 Sıra sana da gelir
    • 29 Şubat 2008 Sağırlar, dilsizler ve körler
    • 28 Şubat 2008 Atalar dini
    • 24 Şubat 2008 Çelişkiler Yumağı
    • 22 Şubat 2008 Fetvalar arasında
    • 21 Şubat 2008 Mescid-i Aksâ hepimizin
    • 15 Şubat 2008 Kadınlar da farklı
    • 14 Şubat 2008 Niçin Örtünüyoruz? (3)

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    5,387 µs