En Sıcak Konular

Mehmet Altan
Star

Mehmet Altan
0 0 0000

Kaos yaratan kelebek



Amazon Ormanları’nda kanat çırpan kelebek, Avrupa’da fırtına yaratır mı? Sigara dumanının havada yaptığı şekiller size tamamen düzensiz ve bağımsız rastlantıların ürünü olarak görülebilir.

Ancak bir teorik fizikçi, dumanın bu dinamiğinin aslında ortamdaki birçok parametre ve etken tarafından belirlendiği görüşündedir.

Bu girdiler o kadar çoktur ve o kadar değişkendir ki, incelemek ve kesin fikre varmak imkánsızdır.

Parametrelerin bu denli değişken olması aslında o parametrelerin de bir çıktı olmasından kaynaklanır.

* * *

Dumanın hareketine neden olan hafif bir hava akımı, aslında odanın başka yerindeki bir sıcaklık değişikliği ve basınç farkının neden olduğu bir harekettir.

Ayrıca...

Dumanın dinamiğini etkileyen girdiler birbirlerine bağlı olabilirler ki, bu, durumu tam anlamıyla içinden çıkılmaz kılar.

Sigara dumanının, hava akımının yalnızca sıcaklık değişiminden kaynaklandığını farz edelim. Aslında bu milyonlarca etkenden biridir.

Sıcaklık değişimi, ortamda basınç farkı yarattığından hava akımını etkiler.

Ancak oluşan hava akımı, sıcaklıkta tekrar değişimlere neden olacağından farklı girdilerle başka bir fonksiyon oluşturur ve bu değişim, sonsuza kadar devam eder.

Birçok farklı girdinin sürekli değişerek fiziksel değişimler ve farklı düzenler yaratması ve bu düzenlerin yine kendilerini etkilemesi, insan zekasını ve günümüzdeki gözlem ve bilimsel tahmin imkanlarını kat kat aştığından kaos olarak nitelendirilir.

Kaos teorisi, fiziksel gerçeklik parçalarının bir bütün olarak eğilimini açıklamaya yarayan bir yöntemdir. 

* * * 

Tüm değişimlere neden olan fiziksel yasalara ve matematiksel açıklamalara hákimiz.

İşte bu noktada karşımıza düzen ve anarşinin aslında birbiriyle sıkı sıkıya bağlı olduğu ortaya çıkar.

Fiziksel yasalar ne kadar basit olursa olsun, sonuç o kadar rastlantısaldır ve karmaşa doludur.

Kaos teorisinin temel önermeleri şöyle sıralanabilir: 

Düzen düzensizliği yaratır. 

Düzensizliğin içinde de düzen vardır. 

Düzen düzensizlikten doğar. 

Yeni düzende uzlaşma ve bağlılık, değişimin ardından çok kısa süreli olarak kendini gösterir.

Ulaşılan yeni düzen, kendiliğinden örgütlenen bir süreç vasıtasıyla kestirilemez bir yöne doğru gelişir. 

* * * 

Ne yazık ki, önceki gün...

Kelebek etkisi ve kaos teorisi yetim kaldı.

Çünkü...

‘Kaos ve Kelebek Etkisi’ teorisinin babası olarak gösterilen Amerikalı bilim adamı Edward Norton Lorenz hayata gözlerini yumdu.

Massachusetts Teknoloji Enstitüsü (MIT), 90 yaşındaki bilim adamının, Cambridge’teki evinde öldüğünü açıkladı. Lorenz, kanser tedavisi görüyordu.

Lorenz, 1963 yılında MIT’te meteorolog olarak çalışırken, bir sistemin başlangıç verilerindeki ufacık değişikliklerin bile, büyük ve öngörülemez sonuçlar doğurabileceğini öngörmüş ve bunu örneklendirmek için 1972’de sunduğu bir çalışmada, bir kelebeğin Amazon ormanlarında kanat çırpmasının Avrupa’da fırtına kopmasına sebep olabileceği ifadesini kullanmıştı.

Lorenz, sadece üç değişkenle kaos ortamı doğabileceğini keşfetmiş ve daha 19’uncu yüzyılda Fransız matematikçisi Henri Poincare’nin fikir olarak ortaya attığı çok basit bir sistemde çok karmaşık bir dinamiğin ortaya çıkabileceğini kanıtlamıştı.

Lorenz’in teorisi ve buluşları, sadece matematik alanında değil, biyoloji, fizik ve sosyal bilimler alanında da yeni bir ‘düşünce yöntemi’ doğmasına vesile oldu... 

* * * 

Önceki gün, yaratıcı babasını kaybettiğimiz Kaos Teorisine, bunun ortaya çıkardığı yeni düşünce yöntemine siz ne kadar yakınsınız?

Evreni...

Dünyayı...

Toplumları birbiriyle iletişim içinde bir büyük sistem olarak algılaya bilir misiniz?

Cevap ‘evet’ ise, Amazon’daki kelebek Avrupa’da fırtına çıkarır...

Cevap ‘olumsuz’ ise, buyurun iç siyasetin oksijensiz boğucu havasına... Oradaki kelebek Amazon’dan da, Avrupa’dan da çok uzak...

Üstelik korkarım kanat da çırpmıyor...


Bu yazı 1,342 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 3 Ekim 2008 Oku bakayım...
    • 16 Ağustos 2008 Beş yıl önce neredeydiniz?
    • 14 Ağustos 2008 Ahmedinejad’la...
    • 12 Ağustos 2008 Saakaşvili Tolstoy okudu mu?
    • 31 Temmuz 2008 ‘Kapatma ama hırpala..’
    • 14 Temmuz 2008 MİT’in Ergenekon listesi...
    • 12 Temmuz 2008 İran savaşı yaklaşıyor mu?
    • 10 Temmuz 2008 Ölümün askerleri
    • 8 Temmuz 2008 Öksüz Çocuk Eldiveni...
    • 5 Temmuz 2008 Dağbaşı
    • 28 Haziran 2008 Bir Türk neye bedel?
    • 26 Haziran 2008 Türkiye-Almanya
    • 21 Haziran 2008 ‘Kamuoyunu TSK çizgisine getirmek’...
    • 13 Haziran 2008 Gerçekten cevap bu mu?
    • 11 Haziran 2008 Askeri sopa ile özen...
    • 2 Haziran 2008 Elitist mi, kitlesel mi?
    • 1 Haziran 2008 Sizi muhatabınız belirler...
    • 28 Mayıs 2008 Sivas’ın doğusu...
    • 25 Mayıs 2008 Danıştay ne karar verecek?
    • 24 Mayıs 2008 Birinci Cumhuriyet’in sonu mu?

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    8,872 µs